Dikkat Müzik’te yeni bir başlangıç: “İrem’le Rock!”

iremlerock2Herkese merhaba;

“İrem’le Rock” programını belki aranızda bilenler, duyanlar, dinleyenler vardır. Belki de daha önce adını bile duymadınız:) Her nasıl olursa olsun sizlerle yepyeni bir ortamda yeniden buluşalım istedim.

“İrem sen neredeydin bu zamana kadar?” diyenler varsa aranızda şöyle kısaca sizlere anlatıyım. Radyo Klas ‘ta (Nr1 Türk) yapmış olduğum “İrem’le Rock”  radyoda biteli neredeyse bir sene oluyor ve bu bir sene içerisinde kendi müzik grubuma bol bol vakit ayırdım.  Aynı zamanda da düzenli hayata geçmeye çalıştım ama başaramadım o ayrı… :) İçinizde bir yerlerde hem bir radyo programcısı,hem de  bir müzisyen yatıyorsa onu ne kadar düzene sokmaya çalışırsanız çalışın, ne yaparsanız yapın engel olamıyorsunuz. Ben de içimdeki müzisyene engel olamadım ve hayatımın geri kalanını müzik içerisinden çıkmadan geçirmeye karar verdim.

“Dikkat Müzik!” içeriğindeki yazılarım da bol bol konserlerden ve konser haberlerinden, yeni çıkan albümlerden, yeni alternatif grupları tanıyacağız aynı zamanda da albümleri olmayan ama albüm yapma konusunda hızlı adımlar atan başarılı amatör gruplarla ve tanıdığınız ünlü rock müzisyenleri ile röportajlar yapacak ve sizlerle paylaşacağım.

Hepiniz yeniden hoş geldiniz…

“İrem’le Rock Devam Ediyor!”

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

iremlerock1

Anne Bu Çalan Ne? (23 Ocak 2013)


beduk
Anne Bu Çalan Ne’de bu hafta 1 “ilk” albüm, ve 4 lansman konserinden bahsedeceğim. “Bana Bi’şey Olmasın”
şarkısını geçtiğimiz aylarda müzikseverlerle buluşturan İrem Candar, ilk stüdyo albümünün habercisi

iremcandarniteliğindeki şarkısından hemen sonra “Rüya” adlı şarkısını da kliplendirmişti. Sony Music etiketiyle piyasaya süreceği albümü ise geçtiğimiz hafta müzikmarketlerde yerini aldı bile. “Erik Ağacı” adını taşıyan albümde tüm şarkıların sözleri İrem Candar’a, besteleri ise İrem Candar & Gürsel Çelik‘e ait.

4 ayrı lansmanın gerçekleştiği geçtiğimiz haftanın kendi adıma oldukça hareketli geçtiğini söyleyebilirim. Bunlardan ilki W Hotel‘de gerçekleşen ve yaklaşık 200 davetlinin ağırlandığı Bedük “Overload” albüm lansmanı idi. Medya ve müzik dünyasından pek çok konuğun katıldığı gecede ikramdan kaçınılmaması bir yana, Bedük’ün eşi Zehra Hanım ile birlikte olan ev sahipliği de alkışı haketti. Şarkılar mı? Oldukça enerjik ve sıradışı bulduğum bir gerçek. Bedük’ün 2007’den beri neredeyse her yıl yayınladığı şahane işleri de her daim çıta üstü olmuştu ama bu albümde “Beat Freak” başta olmak üzere, “Funk it”, “Put it on me” ve “Starlight” gibi şarkılarına pek bayıldım. 1 yıl boyunca stüdyoya kapanarak bu zamana kadar etkilendiği rock,electro,dubstep türlerini müziği ile harmanlayarak avrupa standartlarındaki bu albümü ortaya çıkarması hiç şaşırtıcı değil, çünkü gözü kapalı alabileceğiniz bir albüm yapmış Bedük. Son olarak  bu yıl şayet Eurovision’a katılsaydık TRT’nin adayları listesinde Bedük’ün de adının geçtiği duyumlarımız arasındaydı. Ne diyelim, başka bahara kısmet artık. Böyle bir sounddaki albüm ile Bedük’e Avrupa kapıları zaten açılacaktır, hiç kaçarı yok..

birsen tezerHer zaman dinlemekten büyük keyif aldığım ve yorumundan çok etkilendiğim Birsen Tezer‘in Şubat başında piyasaya çıkacak olan “İkinci Cihan” adlı ikinci albümünün haberini geçtiğimiz hafta DikkatMüzik’te yazmıştık. İşte o albümün lansman konseri geçtiğimiz haftaya damgasını vuran konserlerden oldu. Konserin verildiği mekan Ghetto kelimenin tam anlamıyla tıklım tıklım dolarken Birsen Tezer’e sahnede -albümde de birlikte çalıştığı- müzisyen dostları Akın Eldes, Birol Ağırbaş, Bülent Ortaçgil Erkan Oğur, İlhan Şeşen, Özer Arkun, Sibel Köse ve Tarık Aslan da yalnız bırakmadı. “Cihan”daki şarkılar baştan sona doyumsuzdu ama “İkinci Cihan”da da en az ilk albümdekiler kadar güzel şarkılar bizleri bekliyor dostlar, konserden aklımda kalanlar ise “Arı Maya”, “Kusura Bakma” ve “Kuş Masalı” oldu. 1 Şubat’ta raflarda yerini alacak albüm EsenShop‘tan ön sipariş edinilebiliyor.

erdemyenerrrKamuoyunun daha çok oynadığı GSM operatörleri reklamlarıyla tanıdığı ama oyunculuk dışında müzisyen kimliği de bulunan Erdem Yener, ilk albümü “Kirli”nin ardından uzun bir süre sonra yeni albümünü yayınlamaya hazırlanıyor. İşte bu albümün habercisi sayılan tekli “Rüyalar Kızı”nıngeçtiğimiz hafta Roxy’de lansman partisi yapıldı. Yüksek Sadakat, Öykü Serter, Redd, Gürcan Ersoy, Can Bonomo ve Bedük gibi müzik ve medya dünyasindan pek cok ismin katıldığı gecede şarkının video klip lansmanı da gerçekleşti ve klipte Yener’e eşlik eden Mustafa Alabora da müzisyeni bu gecesinde yalnız bırakmadı. Şarkıya gelirsek, bence oldukça sıkı bir parça ve Erdem Yener’in ilk albümünde de rastladığımız kalite farkı “Rüyalar Kızı”nda da kendini gösteriyor ve yaklaşan albüm için de umut veriyor.

akustiksiirlerHaftanın bir diğer lansmanı ise Kadri Karahan‘ın “Akustik Şiirler” kitabının tanıtımıydı. Bronx Pi Sahne’de gerçekleşen tanıtımı, kitaba şiirlerini veren pek çok müzisyenin katılımıyla gerçekleşti.  Kitapta yer alan Aydilge, Birsen Tezer, Burhan Şeşen, Cenk Taner, Çiğdem Erken, Ece Dorsay, Ece Ülker, Edip Emre, Gülcan Altan, Hüsnü Arkan, Neslihan Engin, Sevtap Ünal ve Züleyha birer şiir – şarkı ile sahne alırken, geceye edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Cezmi Ersöz, Altay Öktem, Deniz Durukan, Nevzat Çelik, Şerafettin Kaya gibi şair ve yazarlar da katıldı.

Müzikle kalın!

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Özel Dosya: Dikkat 2012

dikkat2012Önceki yılın değerlendirmesini yaptığımız “Dikkat2011” dosyamızdan sonra, bir yılın daha sonuna geldiğimiz şu günlerde bu kez 2012 dosyamızla karşınızdayız. Bu yazımızda, bütün bir yıl içinde başarılı olan, ses getiren, en çok konuşulan şarkı ve albümlerin yanısıra “Ne Gerek Vardı” diyeceğimiz en kötüler listemizi de bulacaksınız. O halde, buyrunuz Dikkat 2012! :

gokselYılın kuşkusuz en çok konuşulan ve dinlenen albümlerinden biri Göksel’in “Bende Bir Aşk Var” albümü oldu. “Acıyor” şarkısı ile çkış yaptıktan sonra özellikle “Uzaktan” şarkısı bütün bir yıl boyunca oldukça çok çalan sanatçı deyim yerindeyse kariyerinin en başarılı albümlerinden birine imza attı.

Özge Fışkın “Bir Avuç Fotoğraf” adını verdiği 2. solo albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Demir Demirkan ve Sertab Erener’in prodüktörlüğünde hazırlanan ve bu işbirliğinin çok sıkı bir sound ile kulaklara serildiği Özge Fışkın albümü her ne kadar çok öne çıkamasa da, 2012’nin en iyi çalışmalarından biri olarak kayıtlara geçti.

Yasemin Mori, çok uzun bir aradan sonra yayınladığı 2. stüdyo albümü “Deli Bando” ile alternatif tarzı ile çok dikkat çeken farklı bir çalışmaya imza attı ve müzik otoritelerinin çoğu tarafından yılın en iyileri arasında haklı olarak yerini aldı. Aynı kategorideki Can Bonomo da, Eurovision rüzgarını arkasına alarak yılın sonlarına doğru yayınladığı “Aşktan ve Gariplikten” adlı 2. albümüyle ilk albümünün başarısını sürdürdü.

Gulden-Mutlu-album

Yılın en çok dinlenen ve çalınan şarkılarından biri de Emre Aydın ve Gülden Mutlu düeti “Soğuk Odalar” oldu. Teklinin diğer şarkısı “Beni Biraz Böyle Hatırla”sı da listelerde iyi bir başarı sağlayan Emre Aydın, genç müzisyen  ve söz yazarı Gülden Mutlu’ya desteğini de esirgemedi ve prodüktörlüğünü yaptığı “Unutamam Dedin” şarkısı ile Gülden Mutlu yılın son aylarında iyi bir çıkış yakaladı.

Yılın en iyi çıkış yapan isimlerinden biri sayılan Mehmet Erdem‘in Sezen Aksu imzalı “Hakim Bey” şarkısı oldukça iyi bir başarı yakalarken, müzisyenin “Herkes Aynı Hayatta” ve “Bir Harmanım Bu Akşam” yorumları da listelerde iyi bir grafik çizdi.

emirYılın en çok dinlenenlerinden biri de Emir‘in Yıldız Tilbe sözlü Gülşen bestesi “Sudan Sebep” şarkısı olurken, Murat Dalkılıç‘ın yine Gülşen imzalı “Bir Güzellik Yapsana” şarkısı da özellikle yaz boyunca listeleri zorlayanlardan biri oldu. Şarkıcının aynı albümdeki “Kader” şarkısı da radyo listelerinde kendine hatırı sayılır bir yer edindi.

2011 yılının en iyileri yazımızda da belirttiğimiz gibi “Tuttu Fırlattı” ile yılın en çok dinlenenlerinden biri olan Gökçe, yeni albümü “Kaktüs Çiçeği” ile de adından söz ettirdi. 2010 yılındaki 2. albümünden “Biraz Ayrılık” şarkısıyla çok iyi bir başarı yakalayan Gökhan Türkmen, bu yıl içindeki 3. albümü “Ara”yla da bu başarısını sürdürdü ve “Bitmesin” şarkısı listelere girdi.

ozancolakogluBu yıl kelimenin tam anlamıyla aranjör-müzisyenlerin yılıydı. Kimisi kendi sesleriyle öne çıkarken kimisi de proje albümleriyle ses getirdi. Bunlardan Ozan Çolakoğlu‘nun albümünde özellikle Tarkan’ın “Aşk Gitti Bizden” ve Gülşen’in “Seyre Dursun Aşk” şarkıları öne çıktı. Erdem Kınay’ın birçok sanatçıyla birlikte hazırladığı “Proje” albümünde en çok Demet Akalın‘ın “Rota” şarkısı öne çıktı. İskender Paydaş‘ın 2011 sonlarında yayınladığı ve müzik çevrelerinden tam not almayı başaran “Zamansız Şarkılar” albümü de oldukça iyi bir başarı yakaladı ve en çok ilgi gören şarkılarından biri hiç kuşkusuz Kenan Doğulu‘nun “Dr.”u oldu. Ozan Doğulu da Model grubu ile birlikte hazırladığı “Dağılmak İstiyorum” şarkısıyla başarı yakaladı. Volga Tamöz 90’lı yılların bazı şarkılarını remixlediği “Tam 90’dan” albümünü yayınladı ama birkaç şarkı dışında fazla ses getiren bir çalışma olamadı. Fettah Can ise “Boş Bardak” şarkısıyla yakaladığı çıkışı daha önce başkalarından dinlediğimiz şarkıları yeniden seslendirdiği “Aklımda Kalanlar” albümüyle sürdürdü. Eflatun da 2011’de Burcu Güneş ile düeti “Oflaya Oflaya”nın getirdiği başarıyı “Çıkmaz Sokaklar” şarkısı ile devam ettirdi.

Hande Yener, aynı plak firmasında olduğu Seksendört grubu ile düetler yaptığı mini albümde 90’lı yıllarda Ünlü grubunun efsane şarkısı “Rüya”yı yeniden yorumlayarak bizden tam puan almayı başardı. Ne var ki yıl sonuna doğru çıkan “Kraliçe” adlı yeni stüdyo albümünde Sinan Akçıl ağırlıklı şarkılarıyla son albümlerinde süren başarısızlığına bir yenisini daha ekledi. Emrah Karaduman bestesi olan çıkış parçası “Hasta”nın başarısına karşın albümdeki diğer bestelerin yetersizliği, özensiz aranjeler ve kötü “ötesi” sözler albümü başarısızlar kategorisinden sıyıramadı. Demet Akalın‘ın “Giderli 16” adını verdiği albümü ise Akalın’ın önceki başarılarını aratmadı ve “Giderli Şarkılar” ile “Türkan” öne çıkan parçalar oldu. Kuşkusuz tüm satış listelerinde 1 numarayı yakalayan albüm “Orhan Gencebay ile Bir Ömür”dü ve albümde başta Tarkan‘ın “Hatasız Kul Olmaz” yorumu olmak üzere pek çok şarkı listelerde kendine yer buldu.

Gazeteci yazar Kürşat Başar, 2 yıldır canlı performanslarıyla devam eden müzik serüvenini, ünlü sanatçılar ve klasikleşmiş şarkılarla “Keşke Burada Olsaydın” adlı albümüne taşıdı.  Sezen Aksu, Yaşar, Yeşim Salkım, İlhan Şeşen, Levent Yüksel, Erol Evgin, ve Zeynep Talu gibi Türk popunun önemli isimlerinin yanısıra Berkay Özideş ve Şenay Lambaoğlu gibi genç seslerin de bulunduğu albüm caz formatıyla yorumlanan şarkıları ile dinleyicilerden tam puan aldı. Leman Sam uzun bir aradan sonra “Nereye Kadar” albümünü yayınladı ama doğrusu eski şarkılarındaki lezzeti bulamadım. Mor ve Ötesi ise 2012’nin son ayında yayınladığı “Güneşi Beklerken” albümü ile eski yıllarının tadını veriyor.

YeniTurkuYeni Türkü‘nün “Böyle Gitmez” şarkısıyla çıkışını yaptığı “Şimdi ve Sonra”, Türk popüler müzik tarihine 2012’nin en iyilerinden biri olarak geçti, tıpkı uzun bir aradan sonra “bu sefer ona yakışanı yaptı” diyebileceğimiz kalitede yeni şarkılarıyla karşımıza çıkan Nükhet Duru‘nun “Tam Zamanında” albümü gibi. Sezen Aksu destekli albümde “Beni Affet”, “Başka Hayat” ve “Sizli Bizli” gibi şarkılar, başucu şarkıları olarak tarihe geçti.

Sertab Erener bu yıl kariyerinin en farklı projelerinden biriyle, bir TSM albümüyle karşımıza çıktı ve “Ey Şuh-i Sertab” adını verdiği albümde klasikleşmiş eserleri seslendirdi. Albüm kimi çevrelerce eleştirilmesine karşın satış listeleri bunun tam tersini söyledi ve yılın en çok satan ilk 3 albümünden biri oldu.  Anadolu’nun dört bir yanından seçilen kadın türkülerini yorumlayan Züleyha‘nın “Benden” albümü ve özgün yorumu ve tarzıyla dikkat çeken Mavi‘nin “Kaptan” albümü yine 2012’nin dikkat çeken çalışmaları oldu. Sıla‘nın akustik performanslarından derlenen “Joker” adını verdiği DVD’sinde özellikle “Yoruldum” şarkısı öne çıkarken, yıl içinde yayınladığı 4. stüdyo albümünde “İmkansız” şarkısı listelerde başarı sağladı. Sezen Aksu‘nun “Türkiye Şarkıları” da yine bu yıl piyasaya çıkan en başarılı müzik DVD’si oldu.

“Yılın Meselesi”

can_bonomo2012’de Azerbaycan’da düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda ülkemizi temsil etmek üzere TRT’nin Can Bonomo‘yu seçmesi kamuoyunda ve medyada kendine epeyce yer buldu. İlk kez bu ismi duyanlar olduğu gibi Bonomo’yu ilk albümünden itibaren tanıyan ve bu seçimi başarılı bulan çevreler de oldu ve nihayetinde tüm bu tartışmalar “Love Me Back” şarkısı ile yarışmadan 7.cilikle ayrılan Bonomo’ya hatırı sayılır bir şöhret kazandırdı. Yılın son ayına girildiğinde ise yarışma bir kez daha gündeme oturacak ve TRT’nin eleştirilmesine yol açacaktı zira Türkiye, 2013’de İsveç’te düzenlenecek Eurovision’a katılmayacağını açıkladı. TRT’nin çok açıklayıcı olmayan ve kafalarda soru işareti bırakan basın açıklaması da otoriteleri memnun etmişe benzemiyor.

“Ne Gerek Vardı”LAR

İzel – Aşk En Büyüktür Her Zaman
Nil Karaibrahimgil – Ben Buraya Çıplak Geldim
Hande Yener – Kraliçe
Sinan Akçıl – Karnaval
Mustafa Sandal – Organik
Kenan Doğulu – Aşka Türlü Şeyler
Serdar Ortaç – Ray

“İyi ki Dinledik”LER

Bora Duran – Her Sabah
Çağrı – Bana Dokunma
Ogün Sanlısoy – Akustik 2012
Pinhani – Başka Şeyler
Ayşe Hatun Önal feat. Bee Gee – Sen ve Ben
Kırıka – Yılların Ettiğini
Flört – Anadolu Beat
Umut Kuzey – Yaralı Gönül
Günseli Deniz – Kalp Ağrısı
Burak Ekinil – Balık
Jehan Barbur – Sarı
Pis’ton – Tamperaman
Ramadan – Diskotek
Ceylan Ertem – Ütopyalar Güzeldir
Koray Çapanoğlu – Pardon
Sattas – ReggaeBand
Emir Ersoy & Projecto Cubano – Karnaval
Skeç – Okyanus
Sevinç Eratalay – Kalbin Nerde
Yonca Lodi – Ton Farkı
Deniz Vardaryıldızı – Kırmızı Kar

“İstanbul’da Yıldız Yağmuru”

madonna2012’nin konser açısından oldukça verimli bir yıl olduğunu söylersek sanırım yanılmış olmayız. Başta Madonna olmak üzere, Guns’n’ Roses, Sting, Stevie Wonder, Morrissey, Jennifer Lopez, Red Hot Chili Peppers, ve Enrique Iglesias gibi pek çok dünya starı İstanbul’da hayranlarının karşısına çıktı.

“Onları Unutmayacağız”

whitneyhouston

Müzik dünyasında kayıplarımız 2012’de de devam etti: Donna Summer, Ayten Alpman, Robin Gibb (Bee Gees), Berkant, Whitney Houston, Ravi Shankar, Ertuğ Ergin, Kamil Sönmez, Turgay Merih, Kerem Güney, Nilgün Atılgan, Neşet Ertaş, Buğra Uğur ve Etta James gözyaşları içinde son yolculuklarına uğurlandı.

Olcay Tanberken (Dikkat Müzik!)

Eurovision: “Şimdi Ne Olacak?”

82947Geçtiğimiz Cuma akşamı TRT’nin yaptığı açıklama ile Eurovision Şarkı Yarışması’na bu yıl katılmama kararı aldığını öğrendik. 1956’dan beri gerçekleşen ve sadece birkaç ülke hariç neredeyse tüm Avrupa’nın düzenli olarak her yıl katıldığı bu yarışmaya Türkiye 1975’ten beri katıldı, sonunculuklar ve sıfır puanlar da aldı ama yıllar sonra Sertab Erener ile makus talihini de yendi ve 2.ci, 3.cü ve 4.cülik gibi başarılı sonuçlarla yarışma tarihinde iyi sonuçlarla yer aldı. Her ne kadar müziğin yarıştırılması fikri bana da saçma geliyorsa bile aynı gece tüm Avrupa ile ortak bir heyecanı yaşamak ve yarışmada ülkemizin de orada temsil ediliyor olması son derece güzel bir olay. Bu heyecanı TRT’nin elimizden almasına gerçekten anlam veremiyorum, üstelik bize haksızlık yapılıyor diye öne sürdüğü bahaneler de komik kalıyor, çünkü TRT bazı ülkeler hep birbirine oy veriyor derken bizim de Almanya, Fransa ve Belçika gibi gurbetçilerimizin yoğun yaşadığı ülkelerden 10’ları 12’leri -hangi şarkı gönderirsek gönderelim- topladığımızı, Azerbaycan ve Bosna-Hersek gibi “kardeş” ülkelerle de oy paslaşması yaptığımızı unutmuş olmalılar. Evet, sistem eleştirilebilir, oylama sisteminin değişmesi yönünde EBU’ya tartışma önerisi getirebilir ama herhalde en son diyeceği şey “bize haksızlık yapılıyor” olmalıydı. Ayrıca kimi çevrelerin dile getirdiği “bu yarışmanın bize hiçbir faydası yok” açıklamasını da son derece yanlış buluyorum zira Eurovision 2004 yılında ülkemizde düzenlendiğinde 1 hafta boyunca tüm Avrupa basınının gözü üzerimizdeydi ve hem yarışma postkartları ile hem de mükemmel organizasyon ülkemizin ne kadar iyi tanıtıldığını hatırlatmak isterim.

TRT’nin çekilme kararı açıklamasında 2 de büyük hata var. Yarışmaya sponsor olan 5 büyük ülkenin (Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya) aldığı sonuçlar ne olursa olsun ertesi sene finalde yarışabiliyor olması yeni değil, neresinden baksanız 13 yıldır uygulanan bir yöntem. 1999’da alınan bir kararla uygulamaya konuluyor ve 2011’de de aralarına İtalya katılıyor. Diğer dezenformasyon ise %100 televote’dan vazgeçilerek %50 jüri-%50 televote oylamasının 2011’de başlaması konusunda verildi. Bu sistem de 2009’dan beri uygulanıyor olup bu oylama ile kazandığımız 2.cilik ve 4.cülüğümüz var, yani aslında “şikayet ettiğimiz” bu sistemle kazandığımız bir başarı. Keşke TRT, çekilme kararını açıklama yoluna giderken kamuoyunu da yanıltmamış bilgiler verseydi diyorum. TRT’den daha mı iyi bileceksin diyenler biraz internet araştırması yaparlar ise bu bilgilere kolaylıkla erişebilir..

Peki şimdi ne olacak? Eurovision’dan çekilmemiz, yüzümüzü bir kez daha batı yerine doğuya çevirdiğimiz şeklinde algılanıyor mu? Elbette, evet. Zaten kararı destekleyen birkaç köşe yazarının yarışmayı “baldırı çıplakların şovu” diye aşağılaması da zihniyetin bu yönde olduğunu ne yazık ki destekler nitelikte. Öte yandan TRT’nin yarışmadan aslında hangi nedenle çekildiği ise hala muammasını koruyor ve bunu açıkça ifade etmekten çekiniyor. Kimi iddialara göre 2 yıl önce TRT Genel müdür yardımcısının EBU yönetim kurulundaki görevine son veren EBU’ya TRT’nin kızdığı ve çekilme kararını da geçen yıl aldığı ancak yarışma Azerbaycan’da olacağı için son kez oraya katılındığı şeklinde.

TRT önümüzdeki günlerde EBU ile masaya oturacak ve kararını birlikte gözden geçirecekler. Sistemde ne gibi değişiklikler olabilir, ya da EBU TRT’nin bu endişeleri yönünde nasıl adımlar atar bilinmez, ancak EBU’nun Türkiye gibi nüfusu büyük ve genç olan bir ülkenin böyle bir yarışmadan çekilmesini şaşkınlıkla karşıladığına ve bir orta yol bulmak için masaya oturacağına eminim. Yalnız TRT’ye de 7. büyük ülke olmak için teklif götürmesi ve TRT’nin de bu teklifi kabul etmesi uzak bir ihtimal, çünkü böyle olunca TRT de -şikayet ettiği- diğer haksızlık yapan ülkelerden biri durumuna düşecektir. Ancak böyle bir toplantının yarışmanın geleceği açısından faydalı olacağı su götürmez bir gerçek.

Sonuç olarak bu yıl Eurovision’da Türkiye yarışmayacak. Finali yayınlayıp yayınlamayacağından bile şüphelenebiliriz ne yazık ki, ancak 2014’te yeniden yarışmada yerimizi almamız uluslararası arenada boy göstermekten çekinmediğimizi kanıtlamamız ve müzik sektörümüze getirdiği hareketlilik açısından bence çok önemli.

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

(İlave Not: Eğer bu yıl da katılmaya karar verseydik, İbrahim Şahin’in TRT Vizyon dergisindeki açıklamalarına göre “Avrupa kökenli modern bir Türk sanatçı” görevlendirilecekti. Bu da akıllara bu ismin büyük ihtimalle Atiye ya da Aynur Aydın gibi bir ismin olabileceğini getiriyor..)

**

Basında Eurovision:

TRT Müzik Kanalı Koordinatörü ve Eurovision Delegasyon Başkanı İsmail Güngör kararı hurriyet.com.tr’ye değerlendirdi >>

Eurovision’dan çekilmemizin gerçek sebebi ne? >>

Otoriteler neler söyledi? >>

EUROVISION’A ONE MINUTE! >>

“KÜSTÜM OYNAMIYORUM” >>

Sistem bize çalışırken iyiydi, şimdi kötü oldu >>

Mini etek kâbusu bitti >>

Eurovision’uma dokunma! >>

‘Eurovision süreci Türkiye’de fazla abartılıyor’ >>

‘Eurovision devam etmeli’ >>

Eurovision Meclis gündeminde >>

“Eurovision kararından memnunum!” >>

“TRT yanlış yaptı, Eurovision’a gitmeliydik” >>

“Giderken kahraman dönerken vatan haini…” >>

“TRT doğru olanı yaptı!” >>

“Eurovision tamam, sırada güzellik yarışmaları var” >>

Ferman Akgül: “Eurovision’u ne yüceltelim ne de dalga geçelim” >>

Eurovision ne işe yarar? >>

Beyoğlu’nda “Eurovision” protestosu >>

Eurovision’dan kaytardık! >>

Eurovision’a bugün gitsem birinci olurdum >>

Eurovision saçmalığına devam >>

Eurovision’a ben gideyim kulisleri >>

İbrahim Şahin: EBU’dan çekilebiliriz >>

TRT’den Eurovision’a alternatif: Avrasya Yıldızı >>

Avea Müzik Blogları Fikir Takımı: Radyonun dün, bugün ve geleceği

aveaAvea’nın müzik bloglarını desteklediği projesi Avea Müzik Blogları Fikir Takımı, yeni sezonun ilk buluşmasını geçtiğimiz Çarşamba gerçekleştirdi. Galata’daki Blogger’s Base’de gerçekleşen buluşmanın konusu radyonun dünü, bugünü ve geleceği üzerineydi. Müzik yazarı Tolga Akyıldız’ın moderatörlüğünde yapılan buluşmada radyo ve tv programcısı İzzet Öz ile Spectrum Medya Yayından Sorumlu Genel Müdür yardımcısı Yalçın Birol katılımcılar arasındaydı. Buluşmada Türkiye’nin önde gelen yerli ve yabancı müzik bloggerlarının yanısıra Blue Jean ve Radyo Eksen’den Çağlan Tekil ve farklı radyolardan radyocu kimlikleri ile Özlem Barokas, Çetin Cem, Gamze Sakallılar, Hakan Küfündür, Olcay Tanberken ve Ahmet Kamil Taşkın gibi radyocular da vardı.

Buluşmada genel olarak günümüzün konvansiyonel radyoculuğundan geleceğin dijital yayıncılığına uzanan evrim ele alınırken İzzet Öz TRT yıllarında radyoculuğa ve radyoculuk eğitimine ne kadar önem verildiğinden bahsetti. Öz, o yıllarda elini kolunu sallayan herkesin radyocu olamadığını, ciddi eğitimlerden ve sınavlardan geçtiğini anlattı. Klasik müzik, caz, pop, vs. her dalda ayrı ayrı prodüktörler ve bu konuyla ilgili özel eğitimler alan spikerlerin olduğunu belirtti. Bugün yayın yapan pek çok radyonun birbirine benzediğinden ve dijital radyoların sayılarının gün geçtikçe arttığından hareketle doğru müziği seçen ve dinleyicisi için özel içerik üreten herkesin kendi dinleyicisini bulacağını savunan İzzet Öz, Bodrum’da bir arkadaşının Samhouse Session bir internet radyosu kurduğunu ve aynı anda radyoyu dinleyen dinleyici sayısının bazı ulusal radyoların online internet dinlenme sayılarına yaklaşabildiğini örnek verdi. Ünlü programcı ayrıca o yıllardan bashederken “TRT’de haftada bir gün yayın yaptığım dönemde her hafta dinleyicilerden içinde istek parçaların yer aldığı bir çuval mektup gelirdi. Şimdi Twitter’dan yapılan istekler o zaman mektup veya kartla gönderilirdi. Van’da çobanlık yapan bir dinleyicimden gelen kartta Jethro Tull’ın yorumladığı Bach’ın Bouree adlı parçasını istek yaptığını gördüm. Bu olay bana müziğin ne kadar evrensel olduğu gerçeğini gösterdi ve beni radyoculuk aşkına itti” diye konuştu. Konuşmasında telif konularına da değinen Öz, Türkiye’de bu işin daha yeni yeni sağlama alındığına değinerek dağıtılan telif ücretlerinde uluslararası standart paylaşımın %50 Üreten (şarkı sözü yazarı+besteci), %15 Yorumcu ve %35 Plak Şirketi’ne dağıtılması şeklinde olduğunu, Üreten’e verilen %50’lik payın da yine üretenlerin dilerse %10-15 kadarlık bir payını şarkının Aranjörüne verebileceğini kaydetti.

Spectrum Medya adına konuşan Yalçın Birol ise, bünyesinde bulunan ulusal radyolar dışında Karnaval.com adlı dijital bir platform kurduklarını ve bu platform dahilinde playlistini eski şarkılardan oluşturdukları RetroTurk, akustik canlı performanslara yer verdikleri JoyTurk Akustik, plak şirketlerine bağlı olmayan ve kendi gayretleriyle müzik dünyasında varolmaya çabalayan bağımsız (indie) müzisiyenlerin parçalarını çaldıkları Zeplin, oyun seven genç ve çocuklar için Jeton adlı internet radyolarını tanıttı.

Buluşmada konvansiyonel radyoculuğun geleneklerinin/alışkanlıklarının dijital radyoculukta kendine ne kadar yer bulabileceğinden fazla bahsedilmedi ancak bir dinleyicinin “Ben otomatik playlist değil, DJ’in kendi özel seçtiği şarkıları da dinlemek isterim” diye görüş belirtmesi üzerine Yalçın Birol “Bizde Joy Fm’de Kerem Görsev kendi arşivinden çok güzel parçalar çalıyor diye örnek verdi. Keşke Birol’ün bu örneği tüm radyo ve radyocular için de gerçek olabilseydi, çünkü bu satırları okuyan hepinizin de bildiği üzere bugün birçok radyomuz otomasyon sistemi ve müzik direktörlerinin müdahaleleri nedneiyle ne yazık ki özgürce her istediğini çalamıyor ve kendi playlistlerini oluşturamıyorlar. Şarkı araları konuşma süreleri 30 saniyeyi geçemeyen ve nerede ne konuşacağına bile karışılan günümüz radyoculuğunda sınırlar ve kısıtlamalar yerini daha özgür ve daha kaliteli bir müzikal paylaşıma bırakmadıkça, radyoculuğun ölmesi ve dijital yayıncılık da olsa konvansiyonel yayıncılık da olsa tamamen müzik kutusuna dönmesi kaçınılmaz bir son olacak gibi gözüküyor.

Olcay Tanberken

Anne Bu Çalan Ne? (7 Aralık 2012)

Hande_Yener_-_KraliçeYılın son ayında müzik dünyası hareketliliğini sürdürürken yeni şarkı ve albümler de piyasaya çıkmaya devam ediyor. Hande Yener “Kraliçe” adını verdiği yeni albümü için gün sayıyor. 12 Aralık’ta Poll Production etiketiyle yayınlanacak albümünde son 2 albümde olduğu gibi yine ağırlıklı olarak Sinan Akçıl ile çalışan sanatçı bu kez yeniden elektronik müzik ile sevenlerinin karşısına çıkacağını belirtmiş. Hepimizin bildiği üzere “Apayrı” ve “Hande’ye Neler Oluyor?” albümlerinde bu tarzı deneyen ve oldukça başarılı olan Yener, “Hipnoz” ve “Hayrola” ile bu başarısını sürdürememiş ve yeniden popa dönmüştü. Bu kez tahminimce yine pop ağırlıklı ama elektronik altyapıların önde olduğu bir albüm geliyor. Dün Turkcell Muzik’te görücüye çıkan albümün çıkış şarkısı “Hasta” ise bu tarzın biraz dışında kalıyor gibi. Sözler Sinan Akçıl, müzik ise Emrah Karaduman imzası taşıyor.

murat_uyar_zeynep_dizdarDj performansları ve aranjeleri ile tanınan Murat Uyar, Türk popunun güçlü seslerinden Zeynep Dizdar ile ortak bir çalışma ile karşımızda. Uyar’ın ilk teklisi olan “Maske”nin söz ve müziği bir döneme damgasını vuran ve yine Zeynep Dizdar tarafından seslendirilen “Sana Güvenmiyorum”un sahibi Emre Kaya‘ya ait. DMC etiketi ile ay sonunda müzik marketlerdeki yerini alacak olan şarkının klibi ise müzik kanallarında yayınlanmaya başladı.

Müzikalitesi ve altyapılarıyla dikkat çeken “12 Çeşit La La” albümüyle iyi bir başarı yakalayan Aynur Aydın, Avrupa’da da listelere girmekte zorlanmadı. Aydın’ın son klip şarkısı Ayrılıklar Mevsimi Danimarka ChartBase Top-100 listesine 67. sıradan giriş yaptı.

Geçen yılın en iyi albümlerinden biri saydığım “Bende Bi’ Aşk Var”ın sahibi Göksel, albümün 3. video klibini söz ve müziği kendisine ait olan “Yalnız Kuş” şarkısına çekti. Albüme adını da veren “Bende bir aşk var onu hep yanlış kalplere bıraktım” sözleriyle başlayarak günümüz ilişkilerine gönderme yapan şarkı Murat Onbul yönetmenliğinde kliplendi.

canbonomoYine geçtiğimiz yılın en çok konuşulan ve dinlenen isimlerinden olan Can Bonomo‘nun 2. stüdyo albümü hazır! Önümüzdeki haftalarda yayınlanması beklenen albüm öncesinde 11 Aralık gecesi bir lansman konseri verecek olan genç müzisyen sevenlerine Babylon’da seslenecek. Bonomo’nun yeni albümünün adı ise “Aşktan ve Gariplikten” adını taşıyor.

3 yıllık bir aranın ardından Esma ErDMC etiketi taşıyan yeni çalışması ”No: 2”yi yayınladı. Mini albümde Sezen Aksu klasiği ”Hayır” ve Murat Güneş imzalı yeni bir şarkı olan ”Soru İşaretleri” yer alıyor.

Müzikle kalın!
Olcay Tanberken (Dikkat Müzik!)

Anne Bu Çalan Ne? (11 Kasım 2012)

Son günlerde dinleyip de kendimi alamadığım 2 şarkıyla başlamak istiyorum bu haftaki “Anne Bu Çalan Ne?”ye. İlki, Mozart‘ın “Türk Marşı”na yazdığı sözler ve çektiği sürükleyici video kliple geçtiğimiz hafta sosyal medyanın en çok konuşulan isimlerinden biri olmayı başaran Ceza. Klasik müzik eserini harika bir “rap”e çeviren Ceza’nın yaptığı en iyi şeylerden biri olsa gerek. Bir diğer şarkı ise 1997 yılında çıktığında Tarkan‘ın zaten en tepede olan kariyerini daha da tepelere çıkarmayı başaran şarkısı “Ölürüm Sana”ya yaptıkları rock cover’ıyla dikkat çeken Rocka grubu. Müzik dünyamızın yenilerinden biri olan grubun kendi adlarıyla yayınladıkları ilk “mini” albümleri hem Tarkan’ın desteğini de alarak yorumladıkları “Ölürüm Sana”nın dışında söz, müzik ve düzenlemesi Halil Özüpek‘e ait “Anlatması Zor” şarkısını içeriyor.

Coldplay etkilerini fazlaca hissettiğimiz -ve bunda şikayet etmek bir yana, çok da mutlu olduğumuz- “Masumiyetin Ziyan Olmaz” adlı son albümlerinin üzerinden geçen 3 yıla yakın bir zamandan sonra Mor Ve Ötesi grubu yeni albümünü piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Kanımca son albümleri ve 2004 tarihli “Dünya Yalan Söylüyor” ile hem kendi kariyerlerinin hem de Türkçe rock tarihinin en iyi albümlerinden ikisine imza atan grup, Eurovision sonrası olan anlaşılamaz ‘durgunluklarının’ seyrini bakalım bu albümleri ile değiştirmeyi başarabilecekler mi? Kasım ayı ortalarında piyasada olacağı duyurulan ve “Güneşi Beklerken” adıyla lanse edilen albüm DMC etiketiyle yayınlanacak. Bu albümde grubun tarihi için de bir “ilk” söz konusu, zira ilk kez solist Harun Tekin dışında Burak Güven de 2 şarkıyı söylüyormuş. Albümün lansman konseri ise 16 Kasım’da Ghetto’da.

2006 yılında yayınladığı “Paranoyak” albümüyle tanıdığımız Ebru Elver‘den o tarihten beri haber alamamıştık. Elver, araya 6 yıl girmesine rağmen müzikten kopmamış ve şimdi yeni albümü için hazır.  Yaşar Kekeva etiketiyle yayınlanacak 2. stüdyo albümünün adı “İz” ve söz ve müziklerde kendisi dışında imzası olan bir diğer isim Serhat Şensesli aynı zamanda düzenlemeleri de üstlenmiş. Çıkış parçası ise “Sevdalar Seni Bozar” adını taşıyor.

Müzikle kalın!

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Anne Bu Çalan Ne? (31 Ekim 2012)

Hem Kurban hem de Cumhuriyet Bayramını geride bırakıp yoğun iş temposuna yeniden döndüğümüz şu günlerde müzik dünyası da sonbaharın etkisiyle yeniden bir hareketlenmeye girmiş durumda. DJ ve prodüktör Hüseyin Karadayı‘nın 8. albümü Diskomatik geçtiğimiz haftalarda müzik marketlerdeki yerini aldı. DMC Müzik etiketiyle satışa sunulan albümde sevilen şarkıların coverlarının yanı sıra müzik ve dans severlerin de hoşuna gidecek yeni şarkılar mevcut. Özellikle Üç Hürel‘in 70’li yıllarda çok sevilmiş ve satmış plağı “Sevenler Ağlarmış”, Ziynet Sali yorumuyla albümün en parlak şarkısı olarak göze çarpıyor. Funda Arar‘la birlikte bir Arar bestesi olan “Seni Düşünürüm” ve Moğollar grubunun kurucularından büyük usta Cahit Berkay ile de Yeşilçam filmlerinden hatırladığımız ‘”Güler misin Ağlar mısın?” bestesi yine Hüseyin Karadayı’nın yeniden aranjeleriyle çıkıp bu albümde yerini almış. Bir süredir ekranlarda klibini de izlediğimiz Burcu Güneş yorumlu “Bir Sevgi İstiyorum” da kesinlikle albümün en iyilerinden..

Uzun süredir yeni albüm yapmayan ve Sıfır Km adını verdiği grubu ile birlikte sahne alan Levent Yüksel’den müjdeli haber! Yeni albümü için Sezen Aksu, Gülşah Tütüncü, Erkin Arslan, Halil Koçak, Onur Baştürk ve Cenk Eroğlu gibi isimler ile çalışan Yüksel nihayet albümünü tamamlamış ve Esen Müzik etiketiyle 6 Kasım’da yayımlamaya hazırlanıyor. Albümün adı ise “Topyekün”.

70’lerden günümüze Türkçe pop partileriyle Beyoğlu gecelerinin gözde mekanı haline gelen Olimpia, konuklu programları ile bu ay da dopdolu! 2 Kasım Cuma akşamı “Nil Burak ile Eski 45’likler” partisine imza atacak olan Olimpia’da 70’li ve 80’li yılların en güzel şarkılarının yanısıra Nil Burak‘tan unutulmaz şarkılar da dinlenebilecek. Hakan Küfündür, Olcay Tanberken ve Cemre Burak‘ın DJ’lik yapacağı bu özel partiye DikkatMüzik! davetlisi olarak katılmak isteyenlerin dikkatmuzik@gmail.com adresine Ad, Soyad ve Kaç kişi katılacaklarını yazmaları yeterli. Olimpia’nın sürprizleri ise 3 Kasım Cumartesi Çelik, önümüzdeki haftasonu ise Nuri Alço (9 Kasım Cuma) ve Gökben (10 Kasım Cumartesi) ile devam edecek.

Bir başka etkinlik haberimiz ise Aznavur Pasajı’nda. Tarihi pasajda devam eden Şiiratak gecelerinin yenisi bu kez şair Küçük İskender ile müzisyen Ece Dorsay‘ı buluşturuyor. Rock müziğin farklı vokali ve özgün şarkıcısı Ece Dorsay’ın şarkılarına Küçük İskender’in de şiirleri ile eşlik edeceği gece 6 Kasım Salı gecesi Beyoğlu Aznavur Pasajı’nda, giriş ise ücretsiz.

Ve Bora Duran! “Gül Senin Tenin” ile yıldızı parlayan ve ilk albümü “Her Sabah”ı yayınlayan Bora Duran şimdi yeni bir şarkısını daha yayınladı. “Sen de Gidersen” adını taşıyan şarkısının 2 ayrı versiyonunu içeren tekli geçtiğimiz hafta Pasaj Müzik etiketiyle müzik platformlarında yayınlandı.

Müzikle kalın!

Olcay Tanberken

Dikkat tavsiye: HTC Desire C ile %100 müzik deneyimi

Dikkat Müzik!’te müzik haberleri, yorum ve röportajların  yanısıra zaman zaman müzik teknolojisi ile ilgili de haber ve yorumlarla karşınızdayız. Bu yazımızda HTC’nin müzik tutkunlarını da tatmin edecek Beats Audio özellikli yeni ürünü Desire C ile ilgili deneyimlerimizi paylaşmak istedik.

Apple’in neredeyse bütün medyayı etkisi altına alan iphone rüzgarının başarısının bir nedeninin de dokunmatik ekranındaki hassaslığı olduğu ve bu hassaslığı diğer akıllı telefon markalarında pek bulamadığımız malumunuz. İşte Apple’a bu konuda kafa tutabilecek tek marka olan HTC’nin yeni Desire C modelini elinize aldığımızda, diğer HTC modellerinde olduğu gibi bu modelinde de en az iphone kadar hassas bir dokunmatiği olduğunu görüp derin bir nefes alabilirsiniz. Ancak içinizi rahatlatan asıl şeyin telefonun kredi kartından biraz daha büyük olan kullanışlı boyutu olabilir. Birçok akıllı telefona göre makul boyutlardaki hacmine karşın iç ekran yüzeyi de bir o kadar geniş tutulmuş. Yalnızca 98 gramlık ağırlığı da telefonun en önemli artılarından bir tanesi.

HTC Desire C’nin bu yazıya da konu olan en önemli özelliği ise Beats Audio entegre yazılımı. Gerçek stüdyo kalitesinde ses sağlayan, özel entegre yazılımının farkını yalnızca müzik dinlerken değil, film ve video izlerken de hissedebiliyorsunuz. Entegre radyosu sayesinde internet bağlantısı olmadan da size radyo dinleme şansı vermesi oldukça büyük avantaj.

Desire C’nin 5 MP kamerası ile yakaladığınız gayet tatmin edici fotoğraf kareleri, 25 GB Dropbox imkanı sayesinde nereye giderseniz ulaşılabilir oluyor. Tam entegre paylaşım sayesinde ise üye olduğunuz uygulamalarda fotoğraflarınızı anında paylaşabilirsiniz. Android 4 işletim sistemi ile Flash desteği, kısa bir süre önce iphone’da mahrum kaldığımız Youtube ve Google Map gibi uygulamalara sorunsuz erişim gibi ekstra faydalar da sıralanabilir. Desire C, 4 GB’lık bir kapasite ile size ulaşıyor ama MicroSD kart desteği ile 8-16-32 -ve piyasada daha fazlası varsa- bellek ilave etmeniz mümkün oluyor.

Özetle diyebiliriz ki, akıllı telefon pazarında Apple’ın en büyük ve dişli rakibi olarak gösterilen HTC’nin bu telefonu ile hayatınızın çok kolaylaşacağı muhakkak. Hem internet her an her yerde benimle olsun, sosyal medyadan bir saniye bile kopamam diyor, hem de müzik tutkunuzu sürekli kılabilmek istiyorsanız ama bütün bunları çok devasa olmayan uygun boyutlarda ve ağırlıkta bir telefon ile, üstelik bu özelliklerde bir akıllı telefon için gayet makul de sayılabilecek bir fiyata yapabileyim diyorsanız, HTC Desire C tam size göre!

Daha fazla bilgi için: http://www.htc.com/tr/smartphones/htc-desire-c/

Anne Bu Çalan Ne? (11 Ekim 2012)

Sonbaharın gelmesiyle birlikte yaza oranla biraz daha hareketlendiği gözlenen müzik piyasasında yeni albümler ve yeni isimler de peşisıra hayatımıza girmeye devam ediyor. Bunlardan biri de Oğuzhan Uğur. Uğur’un 11 şarkıdan oluşan ilk albümü “Çok Şükür” geçtiğimiz günlerde Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle yayımlandı. Raffaele Piccolomini, Saki Çimen ve Gökhan Mandır gibi isimler ile çalışan Oğuzhan Uğur, “Terbiyesizim” şarkısını Sevgi Berna Biber ile,“Panpa” şarkısını ise Bora Öztoprak ile birlikte yorumlamış.

Bu yazın başlarında yayınladığı 5. stüdyo albümü “Ben Buraya Çıplak Geldim”in ikinci video klibini çeken Nil Karaibrahimgil, klibin ilk gösterimini 15 Ekim’de Turkcell Müzik’te yapacak. Albümün öne çıkan şarkılarından biri olan “He-man”, enerjik yapısı ile dikkat çekerken Karaibrahimgil hayranlarını da hayal kırıklığına uğratmayan şarkılardan. Söz ve müziği kendisine, düzenlemesi Bülent Uludağ’a ait şarkının videosu  da bir hayli sıradışı. Müzisyenin sevdiğine olan abartılı aşkını anlattığı şarkının videosunda aşk, ‘kaybeden kadın’ figürüyle bu kez ironik bir hikaye ile işlenmiş. Baldur Eythorsson ve Thor Saevarsson‘un yönetmenliğinde çekilen videoda Birol Ünel, Rudi Kohnke ve Turabi Camkıran, Nil‘e eşlik eden oyuncular.

Uzun zamandır hazırlığı süren ve çıktı çıkacak diye beklediğimiz Nükhet Duru albümü “Tam Zamanında” nihayet tamamlanmış ve görücüye çıkmak üzere. Poll Production etiketi ile yayınlanacak albümün çıkış şarkısı “Dikine Dikine”nin düzenlemesi Mustafa Ceceli’ye, söz ve müziği ise Sezen Aksu‘ya ait. Albüm henüz yayınlanmadı ama albüm öncesinde müzikseverler şu anda “Orhan Gencebay ile Bir Ömür” projesi için seslendirdiği “Gitti De Gitti” yorumu ile adeta her yerde! Albümün en çok dinlenenlerinden biri olmayı kısa sürede başaran şarkının, Nükhet Duru’ya yeni albümü öncesinde iyi bir ivme kazandırdığını kesinlikle söyleyebiliriz.

Ve muhteşem şarkıları, doyumsuz sözleri ve özgün formatı ile Sıla..4. stüdyo albümünü tamamlayan ve Sony Music etiketiyle müzikmarketlere sunan Sıla bu kez “Vaveyla” ile sahnede! Geçtiğimiz hafta sözleri kendisine, müziği ise Efe Bahadır ile ortaklaşa yaptığı “İmkansız” şarkısı ile çıkışını gerçekleştirdiği albümde ağırlıklı olarak bu iki ismi görsek de, 2 şarkıda da Kerem Türkaydın imzasına rastlıyoruz. Ayrıca daha önce Linet‘ten dinlediğimiz yine Sıla sözlü Sezen Aksu bestesi “Aslan Gibi” de bu albümde Sıla yorumu ile yerini almış. Tümüyle akustik kaydedilen albümde yaylı kayıtların tamamı Bratislava Senfoni Orkestrası tarafından çalınan albümün Sıla’ya yeni başarıların kapısını açabileceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok!

Müzikle kalın..

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

“Deli Bando” albümse, piyasadakiler ne?

Doğruyu söylemek gerekirse ilk albümü “Hayvanlar”ın farkına vardığımda albüm müzikmarketlerde çoktan ve çoktan tükenmiş, 2.el albümler satan internet sitelerinde bile zor bulunur olmuştu. O zamanlar Twitter da yoktu, sosyal medya bu kadar sarmamıştı hayatlarımızı. Ama tutmuştu, sevilmiş ve bağırlara basılmıştı o “ilk” albüm işte. İyi müziği seven, iyi müzik dinlemeyi önemseyen o az ama öz dinleyici, Yasemin Mori ismini ve tümüyle özgün şarkılarını hızla ve kolaylıkla kişisel belleklerine ve yaşamlarının tam da içine almaktan çekinmemişti. Video klipleriyle süslediği “Aslında Bir Konu Var”, “Mutsuz Punk” ve “Nolur Nolur Nolur”un da ötesindedir albüm aslında. Çok daha fazlasıdır, arşivliktir, baş tacı edilesidir. Değerini bilenlerce edilmiştir de.

Belki 3, belki 5, çok zaman geçmişti evet. Artık zamanı gelmişti ve Mori, artık herkesin ondan beklediği “ikinci” albümü tamamlamalı ve dinleyicisini yine kendine bağlamalıydı. DokuzSekizMüzik etiketiyle yayınlanan “Deli Bando” adını verdiği albümü öncesinde “Dünya” ile belirdi bir gün dijital müzik platformlarında. Yine özgün, yine farklı, yine mor inekti işte. İlk dinlediğimden itibaren hala taptığım bir şarkı, ismine tezat biçimde bu dünyadan ve toprak parçasından değil de bambaşka bir dünyadan gibi sanki (Çok uzun yıllar önce Maria Rita Epik ve 21.Peron’un “Seviyorum” adlı bir LP’leri yayınlanmıştı ve o albümdeki şarkılarda da bu şarkıda yakaladığım aynı hissi yakalamıştım, Maria Rita Epik de çok yetenekli bir vokaldi). Geçen sezon ilgiyle izlediğim “American Horror Story”nin tema müziğindeki gerilimi hissettiren “Uçurumlar” şarkısının sözlerine bayıldım. Albüme adını verdiği şarkı dışında özellikle hareketli tınıları ile “Gerenimo” ve “Muşta” da çok dikkat çekici. “Venüste Uyandım” ve  “Üzerimde Kehanetin” gibi nutkumun daha çok tutulduğu kimi şarkılarında müziğin ve müzikle beraber her türlü duygunun en uçlarında, en doruklarında gezen Mori’nin dünyasını “tanımlamak”, onu bir kategoriye sokmaya çalışmak veya yaptığı/söylediği müziği başkaları ile karşılaştırmak, bu genç yeteneğe yapılacak en büyük kötülüklerden biri olsa gerek. O tümüyle özgün, tümüyle “kendi” ve ciddi anlamda alkışı hakediyor çünkü.

Başta bazı bestelerde imzaları olan Korhan Futacı ve Barlas Tan Özemek olmak üzere Yasemin Mori’yle birlikte “Deli Bando”yu ortaya çıkaran ve bu gerçekten “iyi” albüm için emek harcayan tüm müzisyenlere sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum. Piyasada “müzik” diye bize kakalanan b.k çukuruna layık onlarca albüm ve şarkı varken, “Deli Bando”yu nasıl bir kategoriye sokmak lazım, inanın bilemedim?

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Anne Bu Çalan Ne? (27 Eylül 2012)

Çıktığı günden itibaren her yerde çalan ve müzikmarketlerin en baş raflarında ön sıraları hemen alan “Orhan Gencebay ile Bir Ömür” albümünün piyasayı bir nebze hareketlendirdiğini inkar edemeyiz. Gerçekten de uzun zamandır evine, arabasına ya da ofisine fiziksel olarak müzik albümü almadığını çok iyi bildiğim birçok kişiden bu albümü aldıklarını duyup müzik piyasamız için seviniyorum. Ne de olsa  dijital dünyamız her geçen gün daha da genişlerken ve içimize işlerken, fiziksel albümlerin satışları doğal bir seyirle grafiksel olarak düşmekteydi, bu yüzden yapımcı Polat Yağcı’yı tebrik etmek lazım. Albümün en çarpıcı şarkıları Tarkan’dan “Hatasız Kul Olmaz” ve Süperstar’dan “Severek Ayrılalım” olsa da, geri kalan şarkılar da kendini sonuna kadar dinlettiriyor, hatta herkesin favorileri değişebiliyor. Kişisel olarak Duman‘ın “Gönül” yorumu ile Nükhet Duru‘dan “Gitti de Gitti”ye bayıldım mesela, harika yorumlamışlar. Deniz Seki‘yi ya da İzel‘i dinlerken kendinizi salmanız işten bile değil belki de? Albümü farklı kılan biraz da Gencebay şarkılarının yalnızca pop-alaturka sanatçılarına teslim edilmemesi, aynı zamanda rock ve pop-rock kategorisinde sayabileceğimiz birçok isim ve grubun da bu albümde yer alması olmuş kanımca. Şu ana dek çevremden ve dinleyicilerden albümle ilgili aldığım tek eleştirinin düzenlemeler ile ilgili olduğunu söylemeliyim. Bazı şarkıların düzenlemelerinin yeni yorumlara çok yakıştığını düşünenler olduğu kadar, bazı şarkıların da Orhan Gencebay şarkılarına yakışmayacak türde düzenlemeler içerdiği düşünülüyor. Eh, bu da albümde yer alan sanatçıların vebali diyelim ve her ne olursa olsun, başta da belirttiğim gibi yepyeni yorumları ile Orhan Gencebay şarkılarının çok uzun yıllar daha bizimle birlikte olacağının en güzel müjdesi olduğunu belirtelim. Sahi, herkes var da Şebnem Ferah ve Sertab Erener niye bu albümde yok? Ben başka önemli eksik göremedim çünkü.

“Hakim Bey” şarkısı ile yıldızı parlayan ve müzik listelerinden inmeyen Mehmet Erdem gelen yoğun istekler doğrultusunda albümü ile aynı ismi taşıyan şarkısı “Herkes Aynı Hayatta” için kamera karşısına geçmiş. Bora Tarhan yönetmenliğinde çekilen klipte, şehir hayatının karmaşası  ve bu karmaşada benzer hayatları farklı şekillerde yaşayan insan manzaraları yer alıyor. Kalabalık içinde yalnız kalma temasının hakim olduğu klipte ise Mehmet Erdem terk edilmiş, yalnız bir adam portresiyle karşımıza çıkıyor. Şu sıralar popüler müzikte yine yeniden bir “yalnız adam” konseptinin giderek yaygınlaştığını söylememize gerek yok sanırım? Şarkıcı da şarkının hakkını veriyorsa hele, tutmaması çok düşük bir ihtimal.

Öykü-Berk ikilisinden biri olarak hayatımıza giren ve ilk solo albümü “Bir Başka” ile müzik kariyerinde yeni bir sayfa açan Öykü Gürman,  vokal başarısının yanı sıra söz yazarı ve besteci kimliğini de ön plana çıkaran albümündeki şarkılarını kliplendirmeye devam ediyor. Sözleri Öykü Gürman‘a, bestesi Tasos Panagis‘e ait “Adı Yok Hala” şarkısına çektiği klibin yönetmenliğini Murat Hasarı üstlendi. Başarılı bir şarkı ve yorum, es geçmeyin..

Müzikle kalın!

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

V Festival’in ardından / This is London Calling!

Avea‘nın, Müzik Blogları Fikir Takımı projesi dahilindeki bloggerları yabancı müzik festivallerine davet etmesinin çok şık bir hareket olduğunu belirterek başlamak istiyorum. “Anne Bu Çalan Ne?” köşesinde de bahsettiğim gibi -yalnızca İngiltere’nin değil Avrupa’nın da en büyük festivallerinden biri olan- Virgin Music Festival dolayısıyla, geçtiğimiz haftasonu soluğu Londra’da aldık. Avea’dan Metin Bilgin rehberliğinde toplam 5 kişiden oluşan festival ekibi olarak hem çok uyumlu olduğumuzu hem de festival boyunca birlikte oldukça keyifli zaman geçirdiğimizi söyleyebilirim. Gerçek Pop, Müzik Gazetesi, Müzik Kafası ve Dikkat Müzik blogları olarak V Festival‘i yerinde izledik ve işte bu 3.5 günlük gezimizden bazı satırbaşları: Okumaya devam et “V Festival’in ardından / This is London Calling!”

Anne Bu Çalan Ne? (17 Ağustos 2012)

Bayrama sayılı günler kala bu haftaki “Anne Bu Çalan Ne?”yi Londra’ya uçmadan hemen önce yazıyorum. Peki beni bu yaz gününde güzel plajlar ve sıcak kumlar yerine Londra’ya uçuran ne? Elbette “Virgin Music Festival”! Avea’nın Müzik Blogları Fikir Takımı projesinden daha önce bahsetmiştim, okuyanlarınız hatırlayacaktır. DikkatMüzik! de bu fikir takımında yer alan bloglardan biri olduğundan Avea’nın davetlisi olarak V Müzik Festivali’ni yerinde izleyecek. Killers, The Stone Roses, David Guetta, Snow Patrol, Nicki Minaj, LMFAO ve Australian Pink Floyd, festivalde sahne alacak isimlerden bazıları..17-20 Ağustos’ta İngiltere’de gerçekleşecek V Müzik Festivalinden notları önümüzdeki hafta DikkatMüzik!’te okuyabileceksiniz. (Festival ile ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.vfestival.com/)

* Ogün Sanlısoy’un Haziran ayında raflarda yerini alan 6. stüdyo albümü “Akustik 2012”nin  ilk video klibi “Dayanamam” şarkısına çekilmiş. Söz ve bestesi Ogün Sanlısoy’a ait şarkıda Sanlısoy’a Özlem Tekin eşlik ediyor. Klibin yönetmen koltuğunda ise ünlü bir isim, Mustafa Altıoklar var. Şile’de eski bir Rum köyünde çekilen klibin albüme biraz daha hareket getireceğini umuyorum, çünkü Sanlısoy’un bu albümü gerçekten arşivlik.

* Bu yılki Eurovision’da ülkemizi “Love Me Back” şarkısı ile temsil eden ve ilk albümü “Meczup” ile yakaladığı hayran kitlesini daha da artıran Can Bonomo, repertuarını tamamlamış ve ikinci albümü için stüdyoya girmiş. Eurovision’dan hemen önce -albümde de yeralacak olan- “Ali Baba” adlı teklisini piyasaya süren Bonomo Ekim ayında müzikseverler ile buluşacak yeni albümünün kayıtlarını ilk albümünü de kaydettiği TheFatLab’de yapacak. Genç müzisyenin yeni albümünün de prodüktörlüğünü ve müzik direktörlüğünü ilk albümde de beraber çalıştığı Can Saban üstleniyor. Ekim ayında tüm müzik marketlerde We Play etiketi ile dinleyicilerin beğenisine sunulacağı duyurulan albüm için fazla konuşmaya gerek yok, Bonomo kendine özgü tarzını koruyacak ve sevenlerini hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

* Twitter’dan takip edenlere duyurmuştum ama bir kez de buradan yazmakta fayda var. 2009 yılından beri birlikte olduğum NumberOne medya grubuna geçtiğimiz hafta veda ettim. Radyo Klas‘tan önce KlasPop‘a, daha sonra da NumberOneTurk FM ismine geçiş yapan radyo, artık tümüyle format yayıncılık anlayışını benimsediği için Pazar günleri hazırlayıp sunduğum ve dünden bugüne Türk pop müziğinin klasiklerini çaldığım “Tamba Tumba”ya da artık yer kalmamıştı. 2004’de Radyo Viva‘da başladığım radyoculuğa JoyTurk ve Radyo Mega gibi başka ulusal radyolarda devam etmiştim, yakında yine kaldığımız yerden yola devam demeyi umuyorum. Dileyelim ki şarkılar hiç susmasın:)

Herkese iyi bayramlar diliyor ve müziksiz kalmayın diyorum!

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)
twitter.com/olcaytanberken
twitter.com/dikkatmuzik