Yolu Eurovision’dan geçenler / “Ünlü gördüm sanki!”

Hafta Eurovision haftası olunca bu hafta birkaç blog yazısı yazmadan geçmeyelim dedik ve bu yazımızda yarışmada bugüne kadar sahne almış “ünlü”lere değinelim dedik. Yanlış anlaşılmasın, yazımız bir şekilde Eurovision ile ünlenen isimleri değil, ünleri ülke sınırları dışına bazen eni konu, bazen de kıyısından köşesinden “biraz” taşmış hangi ünlülerin yolunun Eurovision’dan geçtiği sorusuna cevap arıyor. Halihazırda zaten uluslararası bir kariyere sahipken gelen Eurovision teklifine sonucu ne olacaksa olsun diyerek “hayır” demeyen her birine şapka çıkarmak lazım aslında. İşte o liste : >> Okumaya devam et “Yolu Eurovision’dan geçenler / “Ünlü gördüm sanki!””

18. Kral Müzik Ödülleri sahiplerini buldu / Geceden notlar

18. Kral Müzik Ödülleri dün gece nihayet sahiplerini buldu. Geceyle ilgili yazacak çok şey var ama esasında ödüllerin geçici başarının kalıcı olduğunu düşünürsek yalnızca gözden kaçmayan bazı detayları aktarabilirim. Sahne tasarımı ve ekranlar gerçekten alkışı hakeden bir görsellik oluşturdu, tasarım sahibini ve emeği geçenleri kutlamamız gerekiyor. Aradaki koreografi ve şovları biraz abartı bulsam da yine de geceye renk kattılar. Ödüllerde ise 13’te 10 tutturduğumu önceki yazılarımdan takip edebilirsiniz. İşte geceden bazı notlarım >>

Törenin kırmızı halı ve kokteyl kısmını geçmek istiyorum, salon için Istanbul Kongre Merkezi’nin seçilmesi yerinde olmuştu ancak kokteyl salonu oldukça havasız ve alçak tavanlıydı, ve o kalabalıkta bu ciddi anlamda herkesin eleştirdiği bir konu oldu. Gece, Volga Tamöz‘ün yakında piyasaya çıkacak “Tam 90’lar” albümünden kısa kısa şovlarla açıldı. Yonca Evcimik, Burak Kut, Ferda Anıl Yarkın, Metin Arolat, Mansur Ark, Tayfun Duygulu ve Sibel Alaş‘ın sahneye çıktığı bu ilk gösteri iyi bir başlangıç olmuştu, tek sorun DJ kabininin önünde Volga Tamöz yazısının gözümüze girecek kadar büyük konulmasıydı. Oysa “interval act” sayabileceğimiz Kenan Doğulu performansında Ozan Doğulu sade bir logo kullanmıştı örneğin, Volga Tamöz de böyle birşey yapabilirdi. Albüme gelirsek ne kadar tutar bir fikrim yok ama Ferda Anıl Yarkın ile Sibel Alaş’ın şarkılarına yapılan yeni düzenlemeler hoşuma gitti, ve tabii ki onları çok özlemiştik bu kadar ayrılık yeter diyor insan.

Esasında benim tüm gece boyunca anlamadığım en önemli şey, gecenin sunucularının olmaması ve tüm anonsların dış sese bırakılması oldu. Oysa profesyonel 2 isim, gece boyunca eleştirilen ödül verenlerin uzun konuşmalarının önüne geçebilir ve gerekli müdahaleleri yapabilirlerdi. Ayrıca ‘canlı yayın’ adına geceye bir can da katacağı muhakkak.

Ödül verenlerin sahneye çıkarken yanlarında getirmediği ödülleri arkalarından birilerinin getirmesini de soran birkaç arkadaşım oldu, doğrusu sebebini ben de bilmiyorum:) Ancak ödül veren bazı isimlerin konuşmalarını bir hayli uzatmaları gerçekten eleştirilen bir konu oldu, özellikle Özdemir Erdoğan bu konuda başı çekenlerdendi. İbrahim Tatlıses gibi bu ülkeye malolmuş bir yıldızı orada ağırlamak, geçen yıl kazadan sonra ona verilen ödülü bu yıl takdim etmeleri ve gelen konukların da ona saygıda küsur etmemesini anlayabiliyorum, ancak geçen yılki törenden görüntülerin aralıklarla da verilmesi törenin yarısını İbrahim Tatlıses’ten ibaret yaptı. Gecenin en duygulu anlarından biri geçen yıl kaybettiğimiz Kıvırcık Ali‘ye verilen ödülü alan oğlunun konuşmasıydı sanırım. “Babam 4 kez aday oldu ama hiç kazanamadı, öldükten sonra aldı bu ödülü” diyerek sıkı bir mesaj verdi.

Ödül vermek için kürsüye gelen ve geceye başka bir ödül töreninden ödül alarak geldiğini açıklayan Melek Baykal‘ın son haftaların en baş gündem maddelerinden devletin tiyatroya müdahelesi konusuna hiç değinmemesi ve bir cümle de olsa bundan bahsetmemesi gerçekten enteresandı. Tıpkı çok yakın zamanda kaybettiğimiz Meral Okay‘ın dizi müziği kategorisinde ödül alan “Muhteşem Yüzyıl”a ödülü verilirken de olsa anılmaması gibi.

Ya Ayten Alpman?  Daha 2 hafta önce aramızdan ayrılan Türk pop ve caz müziğinin bu en önemli seslerinden Ayten Alpman’ı unutmak bu gecede nasıl mümkün olabildi, hala aklım almıyor! Haydi organizatörler büyük bir akıl tutukluğu yaşadılar ve unuttular, ya ödülü alan onca ismin de mi aklına gelmedi ve o mikrofondan bir cümle de olsa birşeyler söyleyemediler? Kürsüye 3 kere ödül almaya gelen Süperstar’a çok yakışırdı mesela Ayten Alpman’i anmak..

Ödüllere gelirsek, çoğunu zaten daha önceki yazılarımda doğru tahmin etmiştim. Yalnız en iyi proje albüm ödülünde 12 Düet’le eşit şans verdiğim İskender Paydaş’ın albümüne ödül belki gelebilirdi ona şaşırmadığımı söyleyemem. Ya da en azından Kenan Doğulu, Paydaş’ın bu albümünde yer aldığı, “Çakkıdı” sonrasındaki belki de ilk sıkı hitlerinden birine sahip olduğu “Dr.” şarkısını söylediği sırada İskender Paydaş’a bir teşekkür edemez miydi? (Bu arada Kenan’ın yeni şarkısı “Bal Gibi”yi tutacak cinsten bulsam da, yine bildik Kenan Doğulu kalıpları dışına çıkamamasını tehlike olarak arzediyorum. Yeni bir albüm çıkışı için doğru şarkı bu mu olmalıydı yani? Hiç değil.)

Duayen sunuculardan Orhan Boran‘a vefa niteliğindeki canlı bağlantı hoş bir detaydı ama diğerleri yüzünden adamcağızın bir türlü “konuşaması”, Ebru Akel‘in ekrana -teknik açıdan problemli gözükeceği için- kareli bir kıyafetle çıkılamayacağını şu yıla kadar öğrenememiş olması ve Rafet El-Roman‘ın ödülünü alması için çağrılan Tuğba Altıntop için “Eşi burada mı acaba?” diye anons ettiği gaf da yine geceden diğer küçük detaylardı. Gecede en çok ödülü DMC şirketi adına Samsun Demir aldı. Yine kimileri üzgün kimileri mutlu ayrıldı törenden ama bir Kral Müzik ödülleri daha geride kaldı. Müzik sektörünün her kademesinden insanı tek gecede biraraya getiren ve bu anlamda değerli olan ödül töreninin daha uzun yıllar süreceğini düşünüyorum. Bu geleneksel “boyalı gece”de bakalım seneye kimler yer alacak?

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

*****

İşte tüm ödüller:

EN İYİ ŞARKI   AJDA PEKKAN-YAKAR GEÇERİM
EN İYİ ALBÜM AJDA PEKKAN- FARKIN BU
EN İYİ ERKEK SANATÇI MURAT BOZ
EN İYİ KADIN SANATÇI AJDA PEKKAN
EN İYİ GRUP  MODEL
EN İYİ KLİP SİNAN TUNÇAY & SEVİL KAYNAK    VAY
EN İYİ PROJE  12 DÜET – NİLÜFER
EN İYİ REMIX   BURAK YETER-ARADA SIRADA
EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN SANATÇI HALİL SEZAİ
EN İYİ DİZİ MÜZİĞİ MUHTEŞEM YÜZYIL  – FAHİR ATAK OĞLU ,SONER AKALIN,A ATEŞ
EN İYİ FİLM MÜZİĞİ AŞK TESADÜFLERİ SEVER- MEHMET GÜNSUR & TNK
EN İYİ DÜET  NİLÜFER & ŞEBNEM FERAH-ERKEKLER AĞLAMAZ
EN İYİ ENSTRÜMENTAL ALBÜM SOUND OF İSTANBUL VOL.1 -OMAR FARUK TEKBİLEK
NIELSEN RADYOLARDA EN ÇOK ÇALAN ŞARKI  DİRENİYORUM-RAFET EL ROMAN
NIELSEN RADYOLARDA EN ÇOK ÇALAN ŞARKICI SERDAR ORTAÇ
MÜYAP FİZİKİ SATIŞ ÖDÜLÜ AJDA PEKKAN -FARKIN BU
MÜYAP DİJİTALDE EN ÇOK DİNLENME İNDİRİLME    GÜLBEN ERGEN & MUSTAFA SANDAL- ŞIKIR ŞIKIR
KRAL TV & KRAL FM ÖZEL ÖDÜLÜ SİBEL CAN
KRAL TV & KRAL FM ÖZEL ÖDÜLÜ  EBRU GÜNDEŞ
KRAL TV & KRAL FM ÖZEL ÖDÜLÜ  KIVIRCIK ALİ
KRAL TV & KRAL FM ÖZEL ÖDÜLÜ BÜLENT ERSOY
YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ ZÜLFÜ LİVANELİ
YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ İBRAHİM TATLISES (YENİDEN)
MESLEK ONUR ÖDÜLÜ ORHAN BORAN
KRALPOP ÖZEL ÖDÜLÜ ÖMÜR GEDİK

Bu ödüllerle ilgili daha önceki yazımdaki tahminlerimde 13 ödülden 10 tanesini doğru bilmişim. O yazıyı ve diğer adaylara verdiğim şansı okumak için:
https://dikkatmuzik.com/2012/04/11/18-kralmuzikodullerikisim1/ (Kısım 1)
https://dikkatmuzik.com/2012/04/16/editorden-18-kral-muzik-odulleri-kisim-2/ (Kısım 2)

Editörden / “18.Kral Müzik Ödülleri” (Kısım 2)

Kral Müzik Ödülleri’nin adaylarını değerlendirdiğim geçen haftaki ilk yazımızın devamı olarak, bu kez geriye kalan kategorilere ve bu kategorilerdeki aday şarkıların şansına bakalım:

——————————————————

En İyi Düet :

Gülben Ergen & Mustafa Sandal – Şıkır Şıkır*
Tan & Serdar Ortaç – Benim Gibi Olmayacak
Nilüfer & Şebnem Ferah – Erkekler Ağlamaz
Ümit Sayın & Tarkan – Gitme
Sinan Akçıl & Hande Yener – Atma

Tarkan‘ın 2. albümünde yer alarak albümdeki tüm diğer şarkılar gibi klasikleşmiş bir şarkı olarak 90’ların en iyilerinden biri olarak hatırladığımız “Gitme”, yıllar sonra sahibinin sesiyle “Söz-Müzik:Ümit Sayın” albümünde bir düet olarak hayat bulmuştu. Nilüfer‘in 12 Düet’inin çıkış şarkısında Şebo’yla olan düet de yılın en iyilerinden biri olarak kulaklarımızdaydı kuşkusuz. Tan ve Serdar Ortaç‘ın, aynı tarz ve kategoride daha önce onlarca başka şarkı yaptıkları için bu ödülü hak ettiklerini düşünmüyorum. Sinan Akçıl ve Hande Yener‘in “Atma”sı da epey çalındı söylendi ama ortada bu ödüle yakışacak bir ‘düet’ uyumundan ve yakışırlılığından bahsetmek elbette imkansız. İyi yorumcu olarak şarkıyı götüren yalnızca Hande Yener olup Sinan Akçıl’ın ona düet değil vokal (vokalin ne kadar iyi olduğu da ayrıca tartışılır) yaptığı tablosu ortaya çıkınca düet demeye bin şahit dediğimiz bu şarkının bu kategoride bir şansı elbette olmamalı. Benim bu kategoride en şanslı gördüğüm düet “Şıkır Şıkır”. Piyasaya tekli olarak çıkarılan ve yaz boyunca radyoların da gözde şarkılarından biri olarak epey çalınan “Şıkır Şıkır”, daha sonra Gülben Ergen‘in de albümünde karşımıza çıkınca Mustafa Sandal çıldırmış, olay mahkemeye taşınmıştı. İşin bu kısmı taraflar arasında şarkıyla ilgili karşılıklı anlaşmalarına dayandığı için dinleyiciyi de bizi de bağlamaz elbette, ancak düet birlikteliğini çok başarılı buluyor ve bu kategorinin kazananı olacağını umuyorum.

——————————————————
En İyi Film Müziği :

Aşk Tesadüfleri Sever*
İncir Reçeli
Anadolu Kartalları
Dedemin İnsanları
Behzat Ç.

İncir Reçeli filmi müzik dünyasına Halil Sezai‘yi kazandırmış, filmde gitarıyla “İsyan” şarkısını söylediği kısmı youtube’da kısa zamanda rekor izleyiciye ulaşmıştı. Ozan Doğulu ve arkadaşlarının “Anadolu Kartalları”na yaptıkları müziklerden ziyade, içindeki maNga şarkısı “Fly to stay alive”ı es geçmemek gerekir. Dedemin İnsanları da film içindeki müzikler kadar özellikle sonundaki rembetiko şarkısıyla da beni çok etkilemişti. Behzat Ç.‘yi izlemediğim için  müzikleri için de birşey diyemem ancak Mehmet Günsur‘un “Eylül Akşamı”nı yorumladığı, Demir Demirkan‘ın “Zaferlerim”, Şebnem Ferah‘ın da “Hoşçakal” şarkılarıyla bir kez daha gözümüzde yükseldiği, Tanju Okan‘ınTNK ve Ozan Ünlü‘nün de birer şarkısıyla içinde yer aldığı “Aşk Tesadüfleri Sever” bence bu kategorinin kazananı olmaya en yakın aday.
——————————————————

En İyi Proje :

130 Bpm Allegro – Ozan Doğulu
12 Düet – Nilüfer*
Zamansız Şarkılar – İskender Paydaş*
Arabesque 2 – Işın Karaca
Aranjman – Candan Erçetin

Candan Erçetin ve Işın Karaca‘nın nostalji tarzı albümlerinin ya da Ozan Doğulu‘nun -bir önceki albümünün başarısının maalesef gölgesinde kalan- “130 Bpm Allegro”sunun bu kategoride kazanacağını sanmıyorum. Adaylar içinde diğerlerine göre daha çok ses getiren 2 albüm var esasında. Nilüfer‘in rock düetlerinden oluşan ve gördüğü ilginin satış rakamlarına da büyük ölçüde yansıdığı “12 Düet”i ve İskender Paydaş’ın ‘cover’ projeler içinde kendine yakışanı yaparak güncel bir soundu yakaladığı ve şarkılara adeta yeniden hayat verdiği “Zamansız Şarkılar“. Her 2 albüme de eşit şans vermeyi tercih ediyorum.
——————————————————

En İyi Dizi Müziği :

Adını Feriha Koydum
Kuzey Güney
Muhteşem Yüzyıl
Fatmagül’ün Suçu Ne
Kurtlar Vadisi

Yerli dizileri pek takip etmediğim için bu kategoride kimin daha şanslı olacağını kestirmem de zor olacak. Bu yüzden yorum yapmamak en doğrusu, ama sanırım izlenme oranlarına bakılırsa Fatmagül’ün Suçu Ne ‘nin şansı sanki daha yüksek gibi.

——————————————————
En İyi Şarkı :

Ajda Pekkan – Yakar Geçerim*
Halil Sezai – Olsun
Sezen Aksu – Vay*
Gülben Ergen & Mustafa Sandal – Şıkır Şıkır
Rafet El Roman – Direniyorum*

Tabii müzik ödüllerinde kuşkusuz en çok merak edilen kategorilerden biri de bu. Öncelikle 5 adayın da yılın radyolarda en çok çalan şarkılarından olduklarını içtenlikle söyleyebilirim. Dijital müzik listelerindeki dinlenme oranlarına bakarsak, diğer adayların rakamları birbirine az çok yakın olsa da, “Yakar Geçerim”in onlara fark attığı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. İkinci sırada da, uzun bir zaman sonra yeniden hit şarkılara imza atan Rafet El Roman geliyor. Ancak en riskli ve tahmin edilemeyen kategori de bu olsa gerek, “iyi şarkı”, ama kime göre, neye göre iyi? En iyi hareketli şarkı desek, kuşkusuz Yakar Geçerim’in kesin birinci geleceğini düşünebiliriz. En iyi slow şarkı diye bir kategori olsaydı da, Sezen Aksu‘nun “Vay” ile ipi kimselere bırakmayacağına eminiz. Ancak hepsi aynı kategoride yer alınca tahminler de zorlaşıyor. Bekleyip göreceğiz:)
——————————————————

En İyi Klip :

Sinan Tunçay, Sevil Kaynak – Sezen Aksu- Vay*
Ketche – Atiye & Ozan Doğulu –Aşkistan
Robın Robınovıc – Aynur Aydın – Yenildim Daima
Nihat Odabaşı – Ajda Pekkan – Yakar Geçerim
Ömer Faruk Sorak – Kenan Doğulu – Şans Meleğim

Aynur Aydın‘ın saf batı popu kalitesindeki altyapısı ve yorumuyla öne çıkan “Yenildim Daima” şarkısı yabancı bir yönetmenle çekilen video klibiyle de desteklenmişti. Kenan Doğulu ve Atiye’nin videoları da ilgi görmüştü ama bu kategoride öne çıkabilen yalnızca 2 video var bana göre. Nihat Odabaşı’nın siyah beyaz çektiği  “Yakar Geçerim” videosunda  oldukça cesur olarak karşımıza çıkan Süperstar, şarkının da hit olmasıyla en çok izlenen videolardan biriyle karşımızda oldu. “Öptüm” albümünün 2. videosu olarak izlediğimiz “Vay” ise, farklı çekim tekniği ve senaryosuyla bence bu kategorinin kazanması gereken adayı. Sinan Tuncay ve Sevil Kaynak yönetmenliğinde çekilen ve Sezen Aksu’nun evinin birebir şekilde oluşturulmuş maketinin kullanıldığı klipte ayrıca Sezen Aksu’nun farklı dönemlerine ait sekiz kuklası yer almıştı.

——————————————————
En İyi Remix :

Burak Yeter – Arada Sırada*
Murat Uyar – Benim Gibi Olmayacak
Ozan Çolakoğlu – Yakar Geçerim
Suat Ateşdağlı – Budur
Hüseyin Karadayı – Serkan Çağrı – Senden Başka Feat. Ege Çubukçu – Füsun Önal

Yakın zamanda Füsun Önal ile olan bir sohbetimizde kendisinin sürekli aynı şarkılarla (Senden Başka/Ah Nerede/Oh Olsun) anılmasından hiç hoşnut olmadığını öğrenmiş ve hak da vermiştim doğrusu, başka da güzel şarkıları ve Türk pop tarihi içinde sevilmiş, dinlenmiş şarkıları da vardı ve bunların da çalınmasını istiyordu. Ancak müzik piyasası eski şarkıları değerlendirme konusunda kısır bir mantık izlediği için geçen yaz karşımıza çıkan remix çalışmalarından biri de yine en bilinen bir Füsun Önal şarkısına, “Senden Başka”ya gelmiş, doğrusu başarılı da bir çalışma olmuştu. Bu ketegoride yer alan Ajda şarkıları dışındaki remixlerin ben fazla çalınıp söylendiğine doğrusu şahit olmadım, ancak Ajda’nın her 2 şarkısı ve remixleri müzik medyasında ve mekanlarda epeyce yer buldu kendine, bunun aksini kimse iddia edemez. Yalnız burada, ‘Yakar Geçerim‘in remixinden çok orijinalinin, ‘Arada Sırada’nın da orijinalinden çok remixinin sevildiğini düşünüyorum. Bu da bu kategoride şansı Burak Yeter‘e veriyor sanırım.

——————————————————

En İyi Enstrümental :

Erkan Oğur & Anatolian Blues – Telvin*
Serkan Çağrı – Crazy Brassybalkans 1
Omar Faruk Tekbilek – Sound Of İstanbul Vol1
Volkan Sönmez – Son Köprü
Zeki Ertunç – Alaturca Relaks

Adaylar içinde Ömer Faruk Tekbilek‘in albümünü başarılı bulsam da, bu kategoride Erkan Oğur ve arkadaşlarının çalışması ise en çok ses getirenlerden biri olmuştu ve adaylar içinde de en şanslısı sanıyorum bu olacak.

***

Ödül töreninin 30 Nisan’da yapılacağı duyuruldu. Bütün adaylara başarılar dileriz:)

Olcay TANBERKEN (Dikkat Müzik!) 

Diğer kategoriler için:
Editör’den / “18.Kral Müzik Ödülleri” (Kısım 1) >>

Editörden / “18.Kral Müzik Ödülleri” (Kısım 1)

90’lı yıllarda Türkçe popun patlaması ile televizyon ekranlarını parselleyen video müzik kanallarının ilklerinden biriydi Kral Tv. Yıllar içinde el de değiştirdi, türlü spekülasyonların konusu da oldu ancak bugünlere kadar geldi. Özellikle Uzanların elindeyken bazı sanatçılara torpil geçildiği, kliplerinin daha çok döndüğü ve dahi her yıl verilen müzik ödüllerinde de bir şaibe olduğu iddiaları sektörün en çok konuşulan konularından biriydi. Yıllar sonra yeniden yapılanan grubun birkaç yıldır daha çok özen gösterdiğini gördüğümüz Kral Müzik Ödülleri’nin bu yıl 18.cisi yapılacak. “Ödül alanların”, hatta “aday olanların” bunu gerçekten hak edip etmediği farklı görüşlerce ne kadar çok konuşulup tartışılsa da, sonuçta uzun yıllardır sürüyor ve bu anlamda geleneksel bir sürekliliği var. Bu ödül gecesinin en eğlenceli bulduğum kısmı ise “nostalji” kısmı olmuştur her zaman. Kimler geldi kimler geçti dedirten, bazen komik bazen hüzünlü sahneler kuşkusuz geceyi izlenir kılıyor…

Önceki yılların aksine bu kez müzikseverlere daha “şeffaf” olmayı seçen grup bu yılki aday adaylarını 2 – 9 Nisan 2012 tarihleri arasında internet sitesinde duyurdu ve bu adayların 50 kişilik uzman jüri, 150 Yerel Televizyon ve radyocuların temsilcilerinden oluşan jüri, MÜYAP Fiziki satış rakamları, MÜYAP Dijital İndirme ve Dinlenme Raporları, Nielsen 2011 Yılı Radyolarda En Çok çalınan şarkılar Listesi, Nielsen Radyolarda şarkıları en çok çalınan sarkıcılar listesi verileri ışığında belirlendiğini açıkladı. 9 Nisan’da sonlanan oylama ile de, her kategoride en çok oy alan 5 isim belirlendi. Bu adaylar, halka SMS ile oylatılacak ve 30 Nisan final gecesinde de jürinin oyları ile birleştirilerek toplamda en çok oyu alanlara ödül verilecek.

Aday adayları listesi için 1 hafta boyunca şu olmamalıydı, bu olmamalıydı gibi türlü dedikodular dolaşmadı değil, sosyal medya bu konudaki twitlerle doluydu. Örneğin şahsen ben, çok kötü sesli olup çok da parlak olmayan şarkılara imza atan birçok ismi ve albümünü, törenin belki de en baş kategorilerinden “En iyi sanatçı”, “En iyi albüm” kategorilerinde gördüğüme çok şaşırdım. Bir de 2011’in başlarında “Meczup” albümüyle çıkan Can Bonomo’nun Video Klip haricinde hiç bir kategoride yer almaması da çok şaşırtıcıydı, -evet, Eurovision ile gündeme belki 2012 başında oturdu ama, “En iyi çıkış”, “En iyi albüm” gibi kategorilerde bırakın aday olma aşamasını, aday adayı olarak bile gösterilmemiş ya da listeye alınmamıştı. Yıllardır yapılan ve kamuoyunun çok daha yakından tanıdığı bir ödül olan “Altın Kelebek” ödülünde en iyi çıkış 2011 ödülünü Bonomo’nun aldığını da mı unuttular acaba? Bütün bunlar bana çok enteresan geldi ve mantıklı bir açıklama bulamadım.

Sonuçta her kategori oylandı, adaylar bir şekilde belirlendi. En çok oy alan 5’er adaya ve nasıl bir şansları olabileceğine gelin yakından bakalım:

EN İYİ ALBÜM :
AJDA PEKKAN – FARKIN BU *****
SEZEN AKSU – ÖPTÜM
NİLÜFER – 12 DÜET
HALİL SEZAİ – SENİ BEKLERKEN
FUNDA ARAR – AŞKIN MASUM ÇOCUKLARI

Çok konuşuldu, çok tartışıldı, hatta taklitleri bile yapıldı. Kimisi sevdi, kimisi de nefret etti. İyi bulan da var, kötü bulan da. Gerçekten enteresan bir farklılık, farklı bir çıkış, ve ciddi bir ‘özgünlük’ten bahsedebiliriz Halil Sezai için.. “Olsun”, “İsyan”, “Sonbahar” ve “Paramparça” gibi şarkıları hem radyoları hem de müzik platformlarını parselledi, müthiş ilgi gördü. Yine de tüm bunlar kanımca Sezai’nin “En iyi albüm” kategorisine değil, “En iyi çıkış” kategorisine yakışacağını düşündürüyor, büyük ihtimalle de öyle olacak. Sezen Aksu‘nun uzun bir süre listelerden inmeyen “Unuttun mu Beni” şarkısı başta olmak üzere “Vay”, “Acıtmışım Canını Sevdikçe” ve “Arkadaş Şarkısını Duyunca” gibi şarkıları ile dikkat çeken “Öptüm” albümü 2011’de iyi bir satış rakamı yakalasa da, bu kategoride en iyiyi alacağını tahmin etmiyorum. Funda Arar’ın “Sen ve Ben” şarkısı yine listelerde kendine yer bulurken şarkının da içinde yer aldığı “Aşkın Masum Çocukları” albümünün önceki çıkışlarını arattığını söyleyebiliriz. Nilüfer‘in Kayahan sonraki dönemindeki en iyi çıkışını yaptığı albüm olan ve eski şarkılarına rock müzisyenleriyle birlikte yaptığı yeni versiyonlardan oluşan albümü “12 Düet” de yine yılın en çok konuşulan ve satan projelerinden biri olsa da, sanıyorum bu kategoride bayrağı Ajda Pekkan‘dan alamayacak ve şansını “En iyi proje” kategorisinde zorlayacaktır. Doğrusu 90’ların sonu ve 2000’lerin başındaki “Best Of” & “Diva” albümlerini saymazsak 1996’dan sonra sıfır kilometre bir şarkı için çok uzun bir sessizliğe gömülen ve 2003 yılında “Sen İste” ile listelere giren Süperstar, iyi bir çıkış sağladığı 3 yıl sonraki “Cool Kadın” albümüyle kendini yenilemişti. Bir sonraki albümü “Aynen Öyle”yi biraz tekrar ve sıkıcı gibi gördüysem de, sanıyorum toparlanma süreci önce “Resim” şarkısı ile başladı, daha sonra da “Farkın Bu”nun da lokomotifi olan “Yakar Geçerim” ile Ajda Pekkan müzik listeleri ve satışlarında yıllar sonra yeniden zirveye oturdu. Şarkının 2011’in en çok dinlenen ve indirilen şarkılarından biri olduğu, sayısal rakamlarla da kayıtlara geçti. Albümde “Heves”, “Arada Sırada” ve “Asla asla deme” gibi başka hit şarkıların da olduğunu hatırlarsak, bu kategorinin kazanmayı en çok hakeden albümü olduğunu söyleyebiliriz.

EN İYİ ERKEK SANATÇI
FERHAT GÖÇER
SERDAR ORTAÇ
KENAN DOĞULU
RAFET EL ROMAN
MURAT BOZ*****

Ferhat Göçer, Serdar Ortaç ve Kenan Doğulu’nun önceki yıllara göre fazla iddialı olmayan çıkışları, 2011’i durağan geçirmelerine neden oldu. Yine dinlendiler, dinlettirdiler, ancak farklı ve alkışlanmayı hak edecek albümlere imza attıklarını söyleyemeyiz. Kenan Doğulu önce “Şans Meleğim”, daha sonra da İskender Paydaş albümündeki “Dr.” şarkısı ile aralarında belki en dikkat çekici olandı ama bu kategoride zirveyi zorlayacak yalnızca 2 isim var. Yıllar sonra “Sevgiye Zaman Ver” albümü ile nihayet iyi bir satış grafiği yakalayan ve özellikle “Direniyorum” şarkısı ile birçok müzik listesinin en tepesinde yer almayı başaran Rafet El Roman, bu kategorinin en güçlü 2 adayından biri. Diğer aday ise hiç kuşkusuz olgunluk albümü diyebileceğimiz “Aşklarım Büyük Benden” adlı 3. stüdyo albümü ile 2000’li yılların erkek popçuları arasında zirveye yerleşen Murat Boz. Albümle aynı adı taşıyan şarkı dışında “Hayat Öpücüğü”, “Geri Dönüş Olsa” ve “Kalamam Arkadaş” gibi hit şarkılarla dinleyiciye ulaşan Boz, bu kategorinin kazananı pekala olabilir.

EN İYİ KADIN SANATÇI
AJDA PEKKAN*****
SEZEN AKSU
FUNDA ARAR
HANDE YENER
DEMET AKALIN

En iyi albüm kategorisinde de yer alan ilk 3 aday dışında bu kategoride rastladığımız Hande Yener, baştan sona Sinan Akçıl‘a boyandığı ve bu konuda bir hayli eleştirildiği “Teşekkürler” albümü ile hem satışta hem de dinlenme oranlarında aradığını bulamasa da, “Unutulmuyor”, “Havaalanı” ve “Teşekkürler” şarkıları ile dinleyiciye ulaştı. Demet Akalın ise önceki albümlerinin aksine çok daha az şarkıyla çıkageldiği 2011 yılında yine de “Sabıkalı” ve “Deliyim” şarkıları ile iddiasını sürdürdü. Ancak bu kategoride ödülü Ajda Pekkan‘ın başka kimseye bırakacağını düşünmüyorum.

EN İYİ GRUP
MFÖ
MODEL*****
SEKSENDÖRT
DUMAN
ZAKKUM

“Hayır Olamaz” ile Seksendört, “Anason” ile de Zakkum grubu gözle görülür bir başarı yakaladı. “Ve MFÖ” albümleriyle çok uzun bir aradan sonra yeniden dinleyiciyle buluşan MFÖ, “Hep Yaşın Ondokuz” şarkısı ile “özlenen” bir geri dönüş yaptı ve albüm Bora Uzer gibi yeteneklerin de katkılarıyla çok sağlam sound ve şarkılar içeriyordu. Duman grubu ise yılı yeni şarkı yapmak yerine “Canlı” adını verdiği bir konser albümüyle geçirdi. Tüm bunları göz önüne almamıza aslında gerek bile olmadan diyebiliriz ki, “Değmesin Ellerimiz” ile başlayan çok başarılı çıkışlarını “Buzdan Şato” ve “Pembe Mezarlık” gibi şarkılarla taçlandıran Model grubu, “Diğer Masallar” adını verdikleri 2. albümleriyle aslında yılın hem en çok dinlenen grubu olmayı başardılar hem de en iyi çıkışlarını gerçekleştirdiler. Bu kategorinin kazananı da muhtemelen onlar olacaktır.

EN İYİ ÇIKIŞ
HALİL SEZAİ *****
SİNAN AKÇIL
BORA DURAN
AYNUR AYDIN
LEVENT DÖRTER

“Gül Senin Tenin” şarkısı ile Bora Duran, “Duvaksız Gelin” ile de Levent Dörter, yılın dikkat çeken şarkılarına imza atarken sıkı altyapılı şarkıları ve Batı vokali ile en Avrupai bulunan Aynur Aydın da kuşkusuz bu kategoride yer almayı hak etmişlerdi. Ne var ki piyasada daha çok besteleri ve aranjeleriyle tanınan ve geçmişte pek çok hit şarkıda imzası da olan Sinan Akçıl‘ın yetersiz sesine karşın şarkıcılığa soyunması 2011’in en “şaşırtıcı” işlerinden biri olarak hafızalara kazınırken fazla ses getirmeyen çıkışı ile bu listede nasıl yer alabildiği şaşırtıcı. Düetlerle ‘kurtarmaya’ çalıştığı albümü “Atma” şarkısı dışında başka da bir hit içermediğinden, bu kategorinin kazananı olmayacağı ve “En iyi çıkış” yapanlarda ipi -en iyi albüm kategorisinde bahsettiğimiz üzere- Halil Sezai‘nin alacağına şüphem yok.

Olcay TANBERKEN (Dikkat Müzik!) 

Diğer kategoriler için:
“18.Kral Müzik Ödülleri” (Kısım 2) >>

Emre Aydın “Beni Biraz Böyle Hatırla” diyecek

Dün akşam Blogger’s Base’de blogger ve müzik yazarları için düzenlenen özel bir etkinlikte Emre Aydın‘ın yeni şarkılarını dinleme fırsat bulduk. Yeni albümü için DMC ile anlaşan başarılı müzisyen çok yakında 2 yeni şarkıdan oluşan bir tekli ile dinleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. 2006’da “Afili Yalnızlık” ve 2010’da “Kağıt Evler” adlı albümlerinden çıkan çok sayıda hit şarkının ardından “Beni Biraz Böyle Hatırla” adlı bu ara çalışmasındaki her 2 şarkının da Emre Aydın’ın müzikalitesinden ödün vermeyen çalışmalar olduğunu söyleyebilirim. Tekli ile aynı adı taşıyan şarkı dışında özellikle “Soğuk Odalar” şarkısında yine bol gözyaşı dökeceğimize -en azından kendi adıma- garanti verebilirim, çünkü bu şarkının gerçek bir radyo hiti olarak yakında bol bol kulaklarımızda olacağına eminim. Genç müzisyen ayrıca, 565 Yapım adını verdiği yeni bir prodüksiyon şirketi de kurdu ve bu şirketten müzik çalışmalarının yanı sıra film ve video klip çalışmaları da geleceği müjdesi geldi. Soğuk Odalar şarkısında Emre Aydın’a taptaze bir kadın vokal, Gülden Mutlu da eşlik ediyor ve Emre Aydın teklisinin hemen ardından bu yepyeni sesin ilk albümü de 565 Yapım’ın ilk müzik prodüksiyonlarından biri olacak.

26 Mart’ta piyasaya çıkacak olan “Beni Biraz Böyle Hatırla” teklisindeki 2 şarkının düzenlemelerinde Mustafa Ceceli ve Selim Öztürk ile çalışan sanatçı single sonrası ara vermeden hemen album çalışmalarına başlayacak. Emre Aydın’ın her çalışmasında kendini aşan müzisyenliği ve hiç bozmadığı duruşuna her 2 yeni şarkısıyla da dinleyicinin bir kez daha hayran kalacağını söyleyebilirim.

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Editörden / 90’ların en iyi 10 albümü

Çok iddialı ve korkutucu bir başlık, değil mi? En azından ben ilk karşılaştığımda böyle düşünmüştüm. Türk popüler müzik tarihinin bu 10 yıllık özel diliminde hayatımıza giren yüzlerce şarkı ve albüm arasından seçim yapmak zordu. Şair ve müzik yazarı Kadri Karahan, e-dergi tarzındaki web sitesinin Ocak sayısı için bu soruyu bana yönelttiğinde biraz düşünüp sonunda kendimce en iyi 10 albümü sıraladım. Elbette bu saydıklarımın dışında da pek çok “iyi” albüm evlerimize, belleklerimize girdi, hatta içinde pek çok hit olan sürüyle de albüm var ama tüm albüm olarak en iyi bulduğum kendimce bir liste işte şu şekilde >>

Sezen Aksu – Gülümse

Türk popunda tüm zamanların en çok satan albümlerinden biri olurken, satış rakamıyla Sezen Aksu kariyerinin de en tepesindedir. 1991 tarihli albümün çıkış parçası “Hadi Bakalım”, o yaz Türkiye’nin dört köşesinde bangır bangır çalmakla kalmaz, Abone‘yle birlikte Türk popunda 90’lar patlamasının da miladı sayılır. “Gülümse”, “Değer mi”, “Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam” ve “Her Şeyi Yak”, gerçek birer hit olarak hafızalara kazınmış ve yıllarca güncelliğini yitirmemiştir. Yine bir Onno Tunç, bir Aysel Gürel‘dir bu albüm. Sezen Aksu’yu kuşaktan kuşağa taşıyan ve açıp her dinlendiğinde insanı başka bir boyuta ve zamana taşıyan albümdeki her bir şarkı birer klasik olmayı başarmış ve bazıları yıllar sonra coverlanmıştır.

Nilüfer – Yine Yeni Yeniden

Türk popunda her dönem en iyi yorumculardan biri olmayı başarmış olan Nilüfer “Kalbim bir Pusula” ile 1972 yılında başladığı müzik kariyerinde her 10 yılda bir kendini yenilemiş ve her virajı başarıyla dönmüştü. 90’lara da kendini yenileyerek giren sanatçının 80’lerden bu yana Kayahan ile olan müzik ortaklığını minimize ederek Onno Tunç ile çalıştığı albümdür. 90’ların en şaşaalı şarkılarından “Şov Yapma” ve nakaratı ile albüme adını veren “Yeniden Sev” gibi 2 lokomotif şarkı dışında aslında slowları ile esastır. “Dokun Bana”, “Haram Geceler” ve “Kavak Yelleri”, Nilüfer’in 90’lar kariyerindeki en iyi şarkılar olmakla kalmaz müzik tarihimizin de incileri olarak sıraya dizilirler. Onno Tunç’un usta ellerinden çıkan albümde Aysel Gürel, Adnan Ergil, Buğra Uğur, Leyla Tuna ve Şehrazat ile çalışan Nilüfer, Kayahan’ın “Aman” ve “Beni Anlamadın Ya” şarkılarını da bu albümde seslendirmiştir.

Sertab Erener – Lâl

Sezen Aksu okulunun -sonradan en başarılısı olacağını öğreneceğimiz- öğrencisi Sertab Erener, müzikseverlerin karşısına ilk kez “Sakin Ol” ile çıktığında yıl 1992 idi. Çıkış parçası dönemin “hoppidi” şarkılarından biri muamelesini gördüyse de, “Yalnızlık Senfonisi” ve “Vurulduk” gibi slowlar, Sertab’ın öyle tek atımlık bomba olmadığını da gösterir gibiydi, ki Sezen Aksu konserlerinden ve katıldığı tv programlarından da hemen herkes Sertab’ı daha albümü çıkmadan tanımış ve çoğu 90’lar popçuları gibi ailemizin sanatçısı sayıvermişlerdi bile. Bir yandan kronik hastalığıyla boğuşan, bir yandan da eşi Levent Yüksel‘in rahatsızlanmasıyla zor günler geçiren sanatçının “Lal” adını taşıyan 2. stüdyo albümü 1994 yılına tekabül eder. Baştan sona melankoliyle hüznün tüm renklerini içeren albüm Sezen Aksu, Mustafa Sandal, Uzay Heparı ve Levent Yüksel destekli olup albüme adını veren “La’l”, bir Fahir Atakoğlu bestesidir. “Ne sarayda ne handa bir zalim ocağında sevdası ağlarken” insan, “eğer sevda bu demekse ben vazgeçtim beni sevmeyin” diyebilecek kadar melül bakabilir, “Üzgünüm gidenler için üzgünüm bitenler için Sadece çok üzgünüm Dargın değilim” diyerek geride bıraktığınız her kimse onu şaşırtabilecek cümleler sarfedebilir bu albümden şarkılar dinlerken. Müzik tarihi, Sertab Erener’in en saf, en duru ve en duygulu şarkılarını bu albümde toplamakla övünebilir.

Teoman – O

“Papatya” şarkısıyla başlayan Teoman fırtınası, aslında 2. albümüyle doruğa ulaşmıştır. 1998 tarihli “O” albümü, düzenlemeleri ve baştan sona her şarkıda saklı olan aynı ruh haliyle kanımca 90’ların en iyilerindendir. “O”, “Sus Konuşma”,”Bazı Yalanlar” ve “Kardelen” gibi hitleri dışında “Bir Damla Gözyaşı” ve “Dünya” gibi çok özel şarkıları barındırır. Orhan Atasoy’un ardından -Zerrin Özer ve Melis Sökmen gibi- birkaç farklı ses ile yeniden hayat bulan “Gemiler” şarkısı, bu albümünde kuşkusuz Teoman ile daha da popüler olmuştur. Sonraki hiç bir albümünü “O” albümü kadar başarılı bulmamışımdır ama Teoman bu albümüyle Türk rock müzik tarihine adını en gerçek biçimde yazdırmıştır. Konsept albümdür, tek tek şarkılardan ibaret değildir. Bu da albümü kült kategorisine sokmaya fazlasıyla yeter. Son bir not: Üniversite yıllarımı ve Beyoğlu’nu hatırlatan birkaç albümden biridir.

Tarkan – Aacayipsin
Tarkan’ın en çok satan albümü “Ölürüm Sana” olarak tescillenmişse de, Tarkan’ı “Megastar” yapan albüm 2. albümüdür. “Pop” denen mereti “Türk” sıfatı ile yan yana getirebilen gerçek albümlerden biri olarak 90’ların elbette baş tacı albümlerinden biridir. “Oynama Şıkıdım” diye de bilinen Sezen Aksu bestesi “Hepsi Senin mi?”, ‘Kıl Oldum Abi’ gibi bir şarkıyla başlayan ortalama bir pop kariyerinde Tarkan’ı Tarkan yapan ve zirvenin en tepesine yerleştiren şarkı olmuştur. Artık toy sesinden ve görüntüsünden kurtulmuş bir Tarkan’dır bu, artık bir Megastar’dır ve nihayet şimdi bütün Türkiye onu tanır. Hem de evet, daha henüz ikinci albümünde olmaktadır bütün bunlar. Popun farklı sularında, her renginde söyler bu albümde Tarkan. Ümit Sayın’ın “Dön Bebeğim”, Yıldız Tilbe-Nurhat Şensoy eseri “Kış Güneşi” ve söz-müzik Tarkan imzalı “Gül Döktüm Yollarına”, bu albümle görücüye çıkıp pop müzik tarihinde kült olmuş şarkılar listesine hızla girer. “Unutmamalı”, “Bekle” ve “Eyvah” da bu albümdedir. Müzikalite olarak en iyi bulduğum Tarkan albümü “Karma”, 2001 tarihinde yayınlanmış olup bu yazıda kendine yer bulamadığından, kanımca 90’ların en iyi 10 albümünden biri kesinlikle “Aacayipsin”dir.

Aşkın Nur Yengi – Sevgiliye


1990 yılının ilk albümlerinden biri olan “Sevgiliye”, yalnızca Aşkın Nur Yengi’yle bizi tanıştırmamış, aynı zamanda her biri bugün bile özenle hatırlanan 10 şarkıya da ev sahipliği yapmıştır. Albüm, Türk popunun yeniden patlaması hadisesinde “Abone”nin hemen yanıbaşında anılır. Sezen Aksu sözleri ve Onno Tunç düzenlemeleri ile ağırlıklı olarak cover şarkılardan oluşan albüme adını veren şarkının söz ve müziği Şehrazat’a, düzenlemesi Turhan Yükseler‘e aittir. “Yazık”, Başka Bir Şey”, “Ayrılmam” ve Harun Kolçak ile olan düet “Bile Bile” gibi her biri kült olmuş şarkılar yıllar sonra başkaları tarafından yeniden yorumlanmıştır. “Çağırma Beni” ve “Susma” gibi orijinali Haris Alexiou şarkıları olan eserler başta olmak üzere, albüm sizi her dinleyişte duvardan duvara çarpmaya hazırdır. İlk 4 albümü sonrasında inişli çıkışlı bir seyir halinde giden Aşkın Nur Yengi kariyerinin de kanımca en görkemli albümüdür.

Levent Yüksel – Med Cezir

Bir albüm yapın ve yıllar sonra bile hala “Best-Of”unuz olarak hatırlanabilsin. Kariyerinin en sevilmiş ve en güzel şarkılarını daha ilk albümünde bir arada söyleyeceğini bilmediğini, 2004 yılında onunla yaptığım (ki benim de ilk röportajım olur) röportajda samimiyetle itiraf etmişti Levent Yüksel. Erdem Sökmen‘in “Tuana”sı dışında albümdeki tüm düzenlemelere imza atan Uzay Heparı, buram buram kokmaktadır her şarkıda. Levent Yüksel özel radyolarda epey bir süre “Öyle sınırsız öyle derin öyle çok severim ki korkarsın” sözleriyle “Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk” diye haykırdıktan sonra, hiç beklemediği bir anda -dönemin bazı özel albümleri gibi- evet, bir anda patlamıştır. Ama öyle böyle değil. Bugün hala ilgili ilgisiz çoğu Türkçe pop dinleyicisinin hatırında her şarkısı varsa bu, Med-Cezir’i 90’ların en iyi 10 albümü arasına sokmaya yeter. “Bu gece son”,”Kadınım”,”Med-Cezir”,”Beni Bırakın” ve “İstanbul” en favorilerim olsa da, asla şarkı atlanmayacak ve hiç bir zaman unutulmayacak bir albümdür. İlave not: Bu albümün bir karşılığı varsa, o da “La’l”den başkası değildir.

Mustafa Sandal – Gölgede Aynı

Kendi prodüktörlüğünde hazırladığı 2. albümü “Gölgede Aynı”, Mustafa Sandal’ın albüm olarak kanımca belki de tek iyi albümüdür. Ancak bu yazıda yer alma sebebi, düzenlemeleriyle olsun sözleriyle olsun Türk popunda baştan sona 90’ların en iyilerinden biri olmasıdır. “Araba” şarkısıyla ve şarkıya çektiği video kliple uzun bir süre müzik listelerini ve ekranları adeta parselleyen Sandal’ın “Jest Oldu” ve “Bir Anda” gibi şarkıları da birer hit olsa da, albüm gerçekte bundan çok daha fazlasıdır. “Denize Doğru”, “Gidenlerden”, “Gölgede Aynı” ve “Bir Tanem” gibi her biri ayrı değerdeki şarkılarda saklı olan pop-caz karışımı duyguların bütünü 1996 yazını o yıllarda gençliğin her demini yaşayanlar için unutulmaz kılmaya yetmiştir. Mustafa Sandal, sonraki albümlerinde müzikalite olarak bir daha “Gölgede Aynı”nın başarısını ne yazık ki yakalayamamıştır.

Nazan Öncel – Göç

Nazan Öncel’in 1978 tarihli ilk 45’liği ve 1981 yılındaki Yağmur Duası’yla başlayan müzik kariyerinde 90’larla birlikte girdiği yeni yolda Türk popüler müzik tarihinin en ayrıksı ve özel albümlerinden biri olan “Göç” yayınlandığında takvim yaprakları 1995 yılını gösteriyordu. Hamit Ündaş, Gürol Ağırbaş, Tarkan Gözübüyük ve Erdem Sökmen gibi müzisyenlerin de katkılarıyla her bir şarkı sizi can evinizden vurmaya yeter. Gitar albümüdür, en “Nazan” albümdür. Her dinleyişte ruhen de bedenen de “göç”ertme konusunda eline su dökülemeyecek “Gidelim Buralardan”, gözyaşlarınızın en yakın dostu “Çocuk Kalbim” ya da “Sen Beni Öldürüyorsun” gibi en çıplak ve en gerçek şarkıları barındırmasıyla, müzikseverlerin 1997 ve 1999 tarihli “Sokak Kızı” ve “Demir Leblebi” albümleri ile birlikte “üçlediği” albümlerden biridir. Dipnot: Bu üçlemeden herhangi birini diğerinden ayırmak da pek mümkün değildir kanımca, üçü de çok özel şarkılar içermesiyle Nazan Öncel’i Türk popu için çok değerli kılmaktadır.

Oya & Bora – Seni Bana Yazmışlar
Grup Denk adıyla başladıkları kariyerlerinde Eurovision ve Altın Güvercin şarkıları derken aslında ilk albümleri 1987 yılında yayınlanan “Akvaryum”dur. Bu yazıya da konu olan ve 90’ları bana ilk elden hatırlatan akılda kalıcı albümlerden biri saydığım “Seni Bana Yazmışlar”, genel kanının aksine ikilinin gerçekte üçüncü albümleridir ve 1993 tarihlidir. “Ara Beni”, “Seni Bana Yazmışlar”, “Miskin” ve Goran Bregoviç’in Çingeneler Zamanı filmi için yaptığı şarkının Türkçe versiyonu “Sevmek Zamanı”, bu albümdedir. Son albümleri “Aşk, İhanet, Vs.”yi 1997’de yayınlayan ikili, müzik kariyerlerine daha sonra dizi müzikleriyle ve prodüksiyon işleri ile devam etmiştir.

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

(“90lar Özel” sayfasının tamamı için: www.kadrikarahan.net)

Özel Dosya: Dikkat 2011

Bir koca yılı daha geride bıraktığımız ve En İyiler/En Kötüler gibi listelerin havalarda uçuştuğu şu günlerde “DikkatMüzik’in 2011 değerlendirmesi yok mu?” diye soranları daha fazla merakta bırakmayalım dedik ve kendi kalemimizi ele aldık. Elbette unuttuklarımız ya da bu yazıda geçmesini pek de anlamlı bulmayacak kadar önemsemediğimiz işler de çıkmış olabilir, ama işte bu da tamamen kişisel bir görüş yazısıdır nihayetinde. İşte nedenleri ve nasılları ile tüm bir yılın bizce hem en çok dinlenen ve sevilen, hem de övgüyü hak etmeyecek kadar çıta altında kalanlarından derlediğimiz “DİKKAT 2011” özel dosyamız:

2007 tarihli Best-Of’unu saymazsak 6 yıl aradan sonra yeni bir albümle çıkagelen Aşkın Nur Yengi‘nin “Gözümün Bebeği” adlı çalışması, 2011’in ilk sürprizi idi fakat içinde barındırdığı birkaç güzel şarkıya karşın ne yazık ki beklenen çıkışı gerçekleştiremedi. Albümle aynı adı taşıyan şarkı Sezen Aksu’nun albümdeki 2 şarkısından biriydi (diğeri Yasak Elmam) ancak çıkış şarkısı ne bu şarkılar, ne de albüme son anda dahil olan “Ayrı Gayrı” olmayınca albüm de doğrusu biraz güme gitti (Bunda elbette şarkıların düzenlemelerinin günümüzden ziyade 90’lar havasından kurtulamamış olmasının da payı yok değil).

Nilüfer‘in yanına rock müzisyenlerini alıp projelendirdiği “12 Düet”in, Müyap’ın yıl sonu değerlendirmesinde 2011’in en çok satan 3. albümü olması sanatçının Kayahan sonrasındaki döneminin belki de en görkemli albümü olduğunu kanıtlıyor. Büyük ilgi gören Şebnem Ferah düetli Erkekler Ağlamaz dışında Ara Sıra Bazı Bazı ve Aşk Kitabı düetleri de albümden kliplenen 3 şarkı oldu. Bizim için albümün en güzel ve öne çıkmayı kesinlikle hakeden 2 şarkısı ise Cingi‘den Unut Gitsin ve Rashit ile olan Uzak Dur Ateşimden düetleriydi.

2011’in “Divaların yılı” diye nitelenmesi boşuna değil! Önce Nilüfer‘in, ardından Sezen Aksu, Nazan Öncel ve Ajda Pekkan‘ın arka arkaya çıkardığı albümler en çok müzik yapımcılarını güldürmüş olmalı. Sezen Aksu’nun “Öptüm”ünün çıkış parçası “Unuttun mu Beni” ilk kez Kral Tv Müzik Ödülleri’nde dinleyiciyle buluştuğunda herkesi mest etmeye yetmiş ve artmıştı bile. Albümün yayınlandığı sonraki günlerden itibaren birkaç ay boyunca radyolarda epeyce çalan şarkının ardından albümün bir diğer slow hiti “Vay” kliplendi. Bu 2 şarkı dışında özellikle Arkadaş Şarkısını Duyunca ve Acıtmışım Canını Sevdikçe, Sezen Aksu’nun kredisinin dinleyicinin kalbinde asla bitmeyeceğinin en açık ve en gerçek kanıtları gibiydi. Yılın son aylarında gelen Remix albümü de, Öptüm’ü yeni yıla taşıyacağa benziyor.

Nazan Öncel‘in “Hayvan” adlı albümü, farklı kapağı ve çıkış şarkısı Normal’in içinde geçen sözleriyle adından söz ettirmeyi başardı. Albümde özellikle Böyle Konuşma ve Beni Bu Koca Şehirde Yalnız Bırakma gibi şarkılar dikkat çekti. Ajda Pekkan‘ın “Farkın Bu” albümü ise yıl sonu satış rakamları listesine göre yılın en çok satanıydı. Bunda hiç kuşkusuz Tarkan düeti Yakar Geçerim‘in büyük payı var. Arada Sırada şarkısı da epeyce ilgi görse de, kendi adıma albümün bundan çok daha fazlası olduğunu ve Asla, Yine Tek ve Heves gibi başka iddialı parçaları da içerdiğini söylemem gerekiyor. Belki eski albümlerinin tadını yine bulamayanlar olabilir ama Süperstar’ın 2000’lerdeki en iddialı çıkışı sanıyorum bu kez oldu. Çok yakında albümün -yeni bir şarkı ilavesiyle- remixleneceği duyuruldu.

Tarkan demişken, 2010 çıkışlı bereket dolu albümünün bu yıl da meyvelerini yemeye devam eden sanatçının Ajda Pekkan dışında Bülent Ersoy‘la olan düeti Bir Ben Bir Allah Biliyor’u -çok çalınıp hit olduğunu söyleyemesek de- yılın konuşulan şarkılarından biriydi. Aynı kategoride sayabileceğimizden bu paragrafta bahsini geçmeden olmaz diyerek Sibel Can ve Ebru Gündeş albümlerinin de satış rakamlarının çok iyi gittiğini ve fakat bunun şarkı popülariteleriyle ne kadar örtüştüğünü bilemediğimi belirtmek isterim.

SiNGLE BEREKETİ

Yoksa 45’lik modası geri mi dönüyor? 2011 gösterdi ki yıllar sonra müzik piyasası ‘single’ kavramına daha çok ısınmaya ve bu akıma geri dönmeye başladı. Gülben Ergen ve Mustafa Sandal düeti Şıkır Şıkır -her ne kadar sonrasında biraz olaylı da olsa- yılın en çok dinlenen şarkılarından biri olmayı kesinlikle başardı. Gülşen bu yılı 2 single ile geçirdi ve oldukça ses getiren şarkılara imza attı. Önce Yeni Biri ile yazı karşıladı, sonrasında Sözde Ayrılık ile daha da büyük başarı yakaladı. Bugüne dek birçok hit şarkıda imzası bulunan Fettah Can, bu kez kendi sesiyle çıktı karşımıza ve Sana Affetmek Yakışır parçası büyük ilgi gördü. Burcu Güneş‘in Eflatun imzalı Oflaya Oflaya şarkısı, yılın son aylarında Türk popuna bomba gibi düşerek oldukça sevildi. Bir Tv reklamında geçen Hayat Paylaşınca Güzel şarkısı ile ilgili olarak başı epey ağrıyan Nil Karaibrahimgil‘in yılın ilk yarısında yayınladığı “Hakkında her şeyi duymak istiyorum” single’ı fena gitmedi. Kenan Doğulu da Şans Meleğim şarkısıyla bu yılı “single” geçirenlerden oldu. Şarkı sevilmiş ve tutulmuş olmalı ki, Doğuş grubuna geçen Star Tv’nin de yeni tanıtım şarkısı olarak popüler müzik tarihimizdeki -iyi midir kötü müdür bilmem- yerini aldı.

NOSTALJİYE 2011’DE DE DEVAM

Candan Erçetin 60’lı ve 70’li yıllardan derlediği nostalji albümüyle yine bir -ses getirmeyen ama şanı devam ettiren- “ara albüm” yaptı. Işın Karaca‘nın ilki büyük ilgi gören Arabesque albümünün ikincisi Geçmiş Bize Yakışıyor alt başlığı ile yayınlandı ve satışı iyi gitti. Ümit Sayın‘ın, “Söz-Müzik Ümit Sayın” adıyla gerçekleştirdiği bir nevi Best-Of’unda en çok Tarkan ile olan Gitme düeti sevildi. Yılın son aylarında yayınlanan Pınar Aylin‘in “Hit 70’ler”i ise özellikle altyapılarının başarısı ile çıta üstü bir albümdü fakat eski şarkılar tekrar tekrar o kadar çok söylendi ve çalınmıştı ki artık, Pınar Aylin’in bu albümü ne yazık ki beklenen çıkışı gerçekleştirmekten biraz uzak kaldı. Bu bölümle ilgili son bir not: Sevinmemiz lazım, çünkü 2011’de Göksel bir nostalji albümü daha yapıp işi Muazzez Ersoy tatsızlığına sürüklemeden kıvamında bıraktı:) 2012’nin ilk aylarında yayınlanacak yeni albümünde yepyeni Göksel şarkıları duyabileceğiz. Geçen hafta yayınlanan Acıyor‘a bayıldım mesela.

“İYİ Kİ DİNLEDİK”

Teoman‘ın müziği bıraktığını açıkladığı yıl olarak kayıtlara geçen 2011 Teoman hayranlarını üzse de, sanatçının -şimdilik- kapanış albümü en az ilk albümleri kadar iyiydi. “Aşk & Gurur” adlı albüm yalnızca yılın değil, tüm zamanların da en iyi Türkçe albümlerinden biriydi. Bana Öyle Bakma, Tek Başına Dans, İstanbul’da ve Romantik gibi son derece başarılı şarkılar içeren albüm, Teoman’ı müzikten anlayanlar için kariyerindeki inişli çıkışlı dalgalanmalardan sonra- yeniden ve bir kez daha göklere çıkarmaya yetti.

Kuşkusuz yılın en çok dinlenen ve sevilen şarkısı hangisi oldu diye tek bir soru sorsalar ve tek bir yanıt arasalar cevabım çok basit ve net olurdu: Gökçe‘nin Tuttu Fırlattı‘sı. Gerek radyoda gerekse bütün yaz çaldığım partilerde insanların en çok coştuğu parça gözlediğim kadarıyla buydu.

2 yıl önce yayınlanan ilk albümleri ile pek iyi bir çıkış yakalayamayan Model grubu için 2011 altın bir yıldı desek yanlış olmaz. “Diğer Masallar” albümünden Değmesin Ellerimiz şarkısı yılın en çok çalınan radyo hiti olmakla kalmadı, gruba da şöhret kapılarını çok cömertçe açtı. Vokalist Fatma’nın yer yer Özlem Tekin’e öykündüğü eleştirileri ya da Değmesin Ellerimiz‘in Beyonce’in Hello şarkısına olan benzerliğinin  sosyal medyaya konu olması gibi olumsuzluklar grubun başarılı çıkışının önüne geçemedi. Buzdan Şato ve Pembe Mezarlık şarkıları da albümün diğer hitleri oldu.

Murat Boz‘un olgunluk dönemine oldukça yaklaştığı albümü olarak sayabileceğimiz “Aşklarım Büyük Benden” albümü, aynı adlı parça dışında Hayat Öpücüğü, Geri Dönüş Olsa ve Kalamam Arkadaş gibi birden fazla hit şarkı çıkararak yılın en sevilen çalışmalarından biri oldu. Bu da elbette Türk pop müziği erkekler liginde Boz’u daha da yukarıya, listenin tepesine yakın bir yerlere taşımaya yetti.

İskender Paydaş‘ın “Zamansız Şarkılar” albümü, 2011’in en iyileri arasına girmekle kalmadı, 2012’de de adından sıkça söz ettireceğe benziyor. Özellikle Mustafa Ceceli‘den Sensiz Olmaz ki‘nin büyük ilgi gördüğü albüm, Kar Beyaz, Tavla, Bu Aşk Fazla Sana ve Arapsaçı gibi hit şarkıların yepyeni versiyonlarının yanısıra Yeni Aşk şarkısıyla Yılmaz Kömürcü gibi bir yeteneği de bizlerle buluşturuyor.

Zeynep Dizdar‘ın Uyandırma şarkısı ve Betül Demir‘in Hop Dedik şarkıları bu yılın en iyi Türkçe pop şarkılarındandı ve daha fazla ilgiyi kesinlikle hak etmişlerdi. Tıpkı Marcus Miller’ın Blast şarkısına yazdığı Türkçe sözlerle Oynama diyen Yıldız Tilbe gibi. “Sözyaşlarım” albümü ile geri dönen Deniz Seki’nin Suya Hapsettim‘i ve Bendeniz‘in Bendenizler adındaki Best Of/Remix albümünden O Biliyor şarkısı da sevdiklerim arasındaydı. Bu yıl tanıdığımız bir isim olan Bora Duran‘ın da Gül Senin Tenin şarkısı epeyce çalındı bu sene. Sibel Tüzün‘ün “Saten” albümünden geçtiğimiz ay kliplenen Maalesef şarkısı da yine bu yılın en sevilenlerinden biri olmayı başardı. Yine bu yıl içinde kliplenen Sertab Erener şarkısı Bir Çaresi Bulunur’u da geçmeden edemeyeceğim.

2011’in bize kazandırdığı yeteneklerden biri olan Aynur Aydın‘ın albümü de övgüyü hakedenlerdendi. “12 Çeşit La La La” adını verdiği albümün çıkış parçası Yenildim Daima, yüzü tümüyle batıya dönük alnı açık gerçek bir pop şarkısı. Aynur Aydın da sıkı vokaliyle önümüzdeki yıllarda da adından söz ettireceğe benziyor.

“NE GEREK VARDI?”

Geçen yıl çok başarılı bir albüme imza atan Ozan Doğulu, bu kez “130 Bpm Allegro” albümü ile çıkageldi fakat doğru dürüst hit şarkı içermediği için ilk albümün gölgesinde kaldı. Alişan & Demet Akalın düeti Melekler İmza Topluyor‘un her 2 isme de bir faydası ne yazık ki olmadı. Hadise bu yıl yayınladığı albümünden Gülşen imzalı Süpermen şarkısı ile iyi bir çıkış yakalasa da, Burjuva ya da Aşk Kaç Beden Giyer gibi fazla da iddialı olmayan şarkılarla bu çıkışı devam ettiremedi (Kendi fikrime göre bu kızın İngilizce şarkıları beste olarak da söz olarak da her zaman daha güzel ve başarılı olmuştu. Tarzından ödün vermek ve Türk pop müziğinin acımasız çarkları içinde harcanmak istemiyorsa kesinlikle yabancı şarkılar söylemeye devam etmelidir kanımca).

Ömür Gedik ve Sinan Akçıl gibi aslında şarkı söyleme konusunda pek de iddialı olmayan isimlerin de albüm yaptığı bir yıldı 2011 (Özellikle Sinan Akçıl ve Soner Sarıkabadayı gibi iki müzisyenin -bazı başarılı şarkıları olmasına karşın- şarkıcılık yönleriyle müzik dünyasında bu kadar geniş yer tutabilmeleri, sesi iyi olup da müzik piyasasında kendine şans tanınmayan onca insana ayıp değil de nedir?).

Apayrı albümü ile girdiği yoldan çok hazin bir manevra ile çıkarak bundan sonra inişli çıkışlı bir yol çizmeye başlayan Hande Yener‘in geçen yılki albümünden Sopa ve Bodrum gibi başarılı hitlerle hasbel kader toparlanan kariyerinin yeni sayfası, baştan sona Sinan Akçıl şarkıları ile dolu albümü “Teşekkürler” oldu olmasına ama bu Teşekkürler’in kime olduğunu müzikseverler çözemedi. Başta Havaalanı olmak üzere albümün yarısından çoğu hit olamayacak kadar kötü şarkılar ile doluydu ve yaz aylarında dijital single olarak yayınlanan Bana Anlat gibi son derece güzel bir şarkı bile albümü kurtarmaya yetmeyecekti.

EUROVISION

2011’e girdiğimiz dakikalarda sürpriz şekilde Eurovision temsilcilikleri açıklandığında çoğunluğun dumur olduğu Yüksek Sadakat grubunun şarkısı “Live it Up” müzikalite olarak iyi olsa da, Dusseldorf sahnesinde beklenen etkiyi ne yazık ki yaratamadı. Şovun ve görselliğin zayıflığı da işin içine girince Türkiye, -yarışma yarı finalli sisteme geçtiğinden beri- tarihinde ilk kez finale kalamadı. Grup ise erteledikleri “Renk Körü” adlı yeni albümlerini yılın sonlarına doğru yayınladı ve Eurovision şarkısını da Parti Çocuğu olarak Türkçeleştirdi.  Geçen yıl  aldıkları 2.cilikle göğsümüzü kabartan maNga, bu yıl yurtdışında yayınladıkları “Fly  To Stay Alive” adlı single’ı ile olumlu eleştiriler aldı.

Yılın son günlerinde ise Eurovision yine müzik gündemimizdeydi ve bu kez iddialar Kıraç üzerine yoğunlaşmıştı. Katıldığı bir radyo programında bunu yalanlamayan sanatçı ne var ki ilerleyen günlerde bu iddianın asılsız olduğunu ve TRT’den resmi bir teklif almadığını söyleyecekti.

ROCK / ALTERNATİF DÜNYASI

2011, Rock ve alternatif müzik dünyasında da iyi şarkılara sahne oldu. Yukarıda saydığım Model şarkıları dışında, Seksendört grubunun Hayır OlamazGece grubunun Ben Öldüm şarkıları, Can Bonomo‘nun yükselişi, Neyse grubu, Bedük‘ün “Ful” albümü ve teknolojinin sınırlarını zorlayan yenilikçi tarzı, Multitap‘in yeni albümü, Çiğdem Erken ve Mehtap Meral‘in çıkış albümleri geçtiğimiz yılın takdirlik çalışmaları olarak kayıtlara geçti.

Yılın en sessiz ama iddialı çıkışı Mabel Matiz‘in aynı adlı albümü oldu. Genç müzisyen daha bu ilk albümünde başta Arafta olmak üzere her biri diğerinden güzel olan şarkıları ile özellikle sosyal medyanın büyük ilgi ve desteğini kazandı. Yılın son aylarındaki Halil Sezai  patlamasına ise hem şaşıranlar hem de sevinenler oldu. İsyan şarkısı ile bir anda rekora koşan müzisyen, farklı tarzı ile ilgi uyandırdı. Öykü & Berk ikilisinden Öykü Gürman, “Bir Başka” albümü ile iyi bir solo kariyer adımı attı. Kıraç, “Derindekiler” adındaki yeni albümünü 3 boyutlu ve interaktif DVD şeklinde sunarak bir ilke imza attı.

Yıllar sonra “Ve MFÖ” adında yepyeni bir albümle evlerimize giren Mazhar Fuat Özkan, bu kez yanlarına Bora Uzer gibi alanında çok iyi genç isimleri de almıştı. Hep Yaşın Ondokuz şarkısı ile çıkışı yapılan albümde Yamuk mu Var, Sorma ve Bu Aşk Olur mu gibi övgüyü hak eden MFÖ şarkıları yer aldı.

Olcay Tanberken
(Dikkat Müzik!)

“Öptüm” remixlendi!

Geçtiğimiz hafta “İffet” adlı dizide dizi müziği olarak karşımıza çıkan “Vay”ı İntizar’dan dinleyince, yazık olmuş demiştim. Yanlış anlaşılmasın, İntizar’ın yorumu da sesi de gayet yerinde. Kendi kendime sordum; Sezen Aksu‘nun yaz başında piyasaya çıkan son albümünün bu en güzel, en dikkat çekici ve en değerli parçalarından biri -henüz daha geçtiğimiz ay kliplenmesine, hem de çok farklı bir klip tekniğiyle çekildiği için de ayrıca sevilmesine rağmen- nasıl olurdu da bu kadar kolay eskitilebilir ve harcanabilirdi? Sezen’in kendi okuduğu şarkıları başkalarına vermesine ilk kez tanık olmuyorduk elbette ama, albüm henüz daha güncelliğini kaybetmemişken bu acelelik niyeydi? “Öptüm” albümüyle ilgili en güncel yorumum böyleydi benim açımdan. Ta ki önümüzdeki hafta piyasaya çıkacağı duyurulan “Öptüm-Remixes” albüm haberini alıncaya kadar..

Daha önce “Bahane” albümü sonrasında da benzer bir yol çizen Sezen Aksu, bu kez Kıvanch K, Enver Günen, Emre Aşkın, Okay Barış, Erdinç Erdoğdu, Emrah Karaduman, Bahadır Tanrıvermiş ve Melisa Uzunarslan gibi isimlerin remixleriyle karşımıza çıkıyor. “Ballı”, “Ayar” ve özellikle “Arkadaş Şarkısını Duyunca”nın remixleri nefis olmuştur eminim, ama mesela bir “Unuttun mu Beni”nin yeni düzenlemesi acaba şarkının o naif halinden uzaklaştıracak mı dinleyiciyi? Ya da tüm zamanların en güzel Sezen şarkılarından biri sayabilecek kadar sevdiğim “Acıtmışım Canını Sevdikçe”, remixlendiğinde neye benzemiş olmalı? Bu ve benzeri sorular zihnimi meşgul ededursun, albümün çift cd olarak ilaveten “Öptüm” albümünün de aynı pakette satılacak olması, daha evvel albümü satın alanlar için ne yazık ki olumlu bir hareket değil. İnsan zaten satın aldığı bir albüme ikinci kere neden para vermeli ki? Bahane’de de aynısı olmuş ve o zaman da anlam verememiştim. Bence yalnızca remix albümünün de satın alınabileceği ayrı bir baskı da olmalı derim.

Bahane Remixes‘de özellikle “İkili Delilik”in yeni hali çok sevilmiş ve epeyce dinlenmişti. Bakalım bu kez hangi şarkının yeni versiyonu öne çıkacak?

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

( İşte şarkıların yeni versiyonları kimlerin elinden çıkmış listesi: )

  1. Ah Felek Yordun Beni – (Kıvanç K. Remix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  2. Vay – (Okay Barış Remix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  3. Unuttun Mu Beni? – (Kıvanç K. & Erdinç Erdoğdu Radio Edit)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  4. Ballı – (Enver Günen Mix)
    Söz & Müzik: Nazan Öncel
  5. Ayar – (Emrah Karaduman Mix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  6. Acıtmışım Canını Sevdikçe – (Emrah Karaduman Mix)
    Söz: Yıldırım Türker     Müzik: Sezen Aksu
  7. Sayım – (Bayraşa Mix)
    Şiir: Cemal Süreya     Müzik: Sezen Aksu
  8. Kaçırıcam Seni – (Bahadır Tanrıvermiş Mix)
    Söz: Yıldırım Türker     Müzik: Sezen Aksu
  9. “Arkadaş” Şarkısını Duyunca – (Emrah Karaduman Mix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  10. Ah Felek Yordun Beni – (Okay Barış Remix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  11. Vay – (Emrah Karaduman Mix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  12. Unuttun Mu Beni? – (Kıvanç K. Remake)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu
  13. Ballı – (Düğün Dernek Apache Kıvanç K. Remix)
    Söz & Müzik: Nazan Öncel
  14. Acıtmışım Canını Sevdikçe – (Kıvanç K. & Emre Aşkın Remix)
    Söz: Yıldırım Türker     Müzik: Sezen Aksu
  15. Sayım – (Melisa Uzunarslan Remix)
    Şiir: Cemal Süreya     Müzik: Sezen Aksu
  16. Ayar – (Kıvanç K. & Emre Aşkın Remix)
    Söz & Müzik: Sezen Aksu

Avea’dan “Müzik Blogları Fikir Takımı” projesi

Henüz 2 ayını dolduran çok yeni bir gelişme olduğu için daha önce paylaşma fırsatı bulamadığım bir konuyu paylaşmak istiyorum.

GSM operatörlerimizden Avea, uzunca bir süredir “Avea Müzik” markası ve çatısı altında geniş arşiviyle dijital müzik yayıncılığı kadar destek olduğu konser ve etkinliklerle de adından söz ettirmeyi başarıyordu biliyorsunuz. Sponsor olduğu yaz konserleri dışında Sıradışı Müzik adı altındaki konserleri de çok dikkat çekici ve bir çoğu da görmeye değerdi doğrusu. İşte aynı Avea, şimdi de müzikle ilgili olarak yeni ve farklı bir projeyi hayata geçirdi. Özellikle interneti çok sık kullanan ve müziğin haberini/yorumunu bloglardan almayı tercih eden müzikseverlere daha iyi bir platform sunabilmek adına geliştirilen proje “Avea Müzik Blogları Fikir Takımı” adını taşıyor ve bu takım için seçilen bloglardan biri de -evet sıkı durabilirsiniz- elbette Dikkat Müzik!!:))

Bir kere yayıncılığın her yeni teknolojiyle neredeyse hızına yetişilemeyecek bir ölçüde değiştiği günümüzde “müzik yayıncılığı”nın geliştirilmesine yönelik her türlü paylaşım, proje ve fikrin sonuna kadar yanında olmak isteyecek biri olarak müzik blogger’larını bu denli önemseyen bir ekiple ve onların seçtiği yerli/yabancı müzik blog’ları ile aynı çatı altında toplanmak müthiş keyifli ve bir o kadar mutluluk verici benim için. Öte yandan, müzik bloglarını bugünün müzik medyası olarak gören Avea’nın bu oluşturduğu fikir takımı ile konunun tabii ki uzmanlarından -kendisi de bir sosyal medya canavarı olan- Tolga Akyıldız‘ın danışmanlığı ve moderatörlüğündeki “Tea&Talk” buluşmaları da doğrusu pek keyifli geçiyor (Adında her ne kadar çay geçse de, diğer içecekler ağırlıklı bir buluşma olmasından hiçbirimizin şikayeti yok elbette:)

Peki neler mi yapıyoruz? Şu ana kadar 3 buluşma yapıldı ve ilk tanışma toplantısının ardından yapılan ikinci buluşmada basından tanıdığımız Naim Dilmener, Murat Meriç ve Zülal Kalkandelen gibi 3 önemli müzik yazarıyla “Müzik yazmak” üzerine konuştuk. Genel kanı olarak “yazılı basın öldü ölüyor, gelecek internet medyasında” tezine katılmayan çıkmadığı gibi, müzikle hiç alakası olmayan birtakım köşe yazarlarının nasıl el üstünde tutulduğuna kadar yazmak üzerine epeyce konuşuldu, “müzik eleştirmeni/müzik yazarı” kavramlarının etrafında sıkça dolaşıldı. Geçen haftaki buluşmada ise bu kez konu “Müzisyenler ve Sosyal Medya” idi ve konuklar Aylin Aslım, Erdem Yener ve sosyal medya uzmanlarından Bora Yeter‘di. Twitter’da müzisyen-takipçi ilişkisinden RT geyiklerine, müzisyenin sosyal medyayı ne amaçla kullandığından çok fazla sayıda takipçisi olan ünlülere – bu konuyla ilgili olarak sosyal lugatımıza “yumurta kafa”yı da sokan Dr.Erol Köse’ye selam çakalım- kadar verimli bir toplantı olduğu kanaatindeyim.

Sonuç kısmına geldik sanırım? Sonuç şu ki, bu takımın içinde Dikkat Müzik!’i de görmek blog sahibi olarak benim için mutluluk. Elbette ki bu oluşum yalnızca fikir buluşmalarından ibaret değil, farklı etkinlikler ve işbirliği olarak da önümüzdeki zaman diliminde kendini gösterecek. Tea&Talk sohbetlerinde ise yakın zamanda yine müzik dünyasından ama işin hem prodüksiyon hem de pazarlama kısmında olan profesyoneller ile buluşmalarımız olacak. Özellikle müzisyenlerin telif haklarını koruyan müzik kurumları ve şirketlerinden de ilgililerin katılacağı “Tea&Talk” toplantılarını merak etmiyor değilim. Şu işin aslını bir de onlardan dinleyelim bakalım, neymiş ne değilmiş?

Olcay Tanberken (Dikkat Müzik!)

Gökçe konserinden izlenimler

İlk kez canlı izledim, sahnesini çok beğendim! Bu bir Gökçe konser yazısıdır sayın okuyucu, hız kesmeden devam edebilirsiniz..

Geçtiğimiz ay yaşanan Van depremi sebebiyle ertelenen Gökçe Dinçer konseri geçtiğimiz Cumartesi Clinic Live‘daydı. Doğrusu bütün bir yaz kulaklarımızda olmasının yanısıra çaldığım hemen tüm partilerde de milletin en çok koptuğu şarkı olduğunu (ve elbette radyomun da en çok istek alan şarkılarından biri olduğunu) tüm kalbimle size teyit edebileceğim “Tuttu Fırlattı” şarkısını söyleyen bu cici kızı merak etmiyor değildim. “Fan” kategorisine rahatlıkla sokabileceğim arkadaşım Ecem (Bilgiç)’in de ısrarlarına dayanamayıp soluğu Clinic’te aldık. Zaten teras kısmında belli aralıklarla çaldığım bir mekan da olduğu için performans kısmını kalabalık gördüğüm geceler çok olmuştu doğrusu, ancak 19 Kasım gecesi ise Clinic gerçek bir rekora imza atmıştı diyebilirim, ciddi bir kalabalık Gökçe konseri için hazırdı.

Elbette ki bunda “Tuttu Fırlattı”nın da büyük payı vardı ama şarkılara eşlik eden kitleden de anladığım kadarıyla Gökçe’yi ilk albümünden beri severek takip eden de bir kemik kitlesi var. Evet belki en popüler şarkısı “Tuttu Fırlattı” olmuştu olmasına ama öncekilerden “Vay Be” ve “Aradım Seni” gibi bazı şarkılar da çoktan Gökçe klasikleri arasına girmiş bile. Bunu konserde daha iyi anladım. İlk albümü Böğürtlenli Reçel‘i 2007 yılında, ikinci albümü Beş Kuruş Yok‘u ise 2 yıl sonra çıkaran Gökçe, 2010 yazına bir Balkan coverıyla girmeye karar vermiş ve deyim yerindeyse hedefi tam 12’den vurmuştu. “Tuttu Fırlattı”, eş zamanlı hemen tüm popüler parçaları elinin tersiyle bir köşeye atıp çoğu müzik listelerinde üst sıralara hızla tırmandı. Bununla da kalmadı, dijital müzik platformlarında yaz boyunca en çok dinlenen şarkı ünvanını aldı. Müzisyen bir aileden gelen, üniversite yıllarında çeşitli gruplarla çalışan ve 20 yaşından beri beste yapan Gökçe’nin o gece Clinic’teki performansı da gerçekten kulak doyurucuydu. Hem müthiş enerjisinden, hem de son derece başarıyla kullandığı vokalinden etkilenmemek imkansızdı. Kendi albüm şarkıları dışında “Onlar Yanlış Biliyor”, “İyisin”, Kıskanırım Seni”, “Olduramadım”, “Kızılcıklar Oldu mu”, “Sevmek Zamanı” ve “Bir Yangının Külünü” gibi şarkılara olan coverları da en çok beğendiğim performanslarından oldu. Bu şarkılar Gökçe’nin ve müzisyen arkadaşlarının yorumuyla daha da farklılaşmış ve bence bir albümü kesinlikle hakediyor. Genç şarkıcı elbette bu yaza damgasını vuran şarkısını da söyledi ve şarkıya girdiği an Clinic’in tüm seyircilerinin çıldırma anıydı diyebilirim. Konser sonrasında tebrik etmek için girdiğim kuliste en az sahnedeki kadar tatlı bir kızla karşılaştım ve albüm hazırlıklarının da son sürat devam ettiğini öğrendim.

Bir notum da TRT’ye! Eurovision için medyada şurada burada o kadar bahsi geçen aday var ama TRT resmi bir açıklama henüz yapmamışken bu yarışma için düşünülecek adaylardan birinin de kesinlikle Gökçe olduğunu düşünüyorum. Eğlenceli bir parçayla o sahneyi çok güzel doldurabileceğini ve ekranları başında izleyenleri de koltuklarından kaldıracağına bahse girebilirim.

Olcay Tanberken (Dikkat Müzik!)

Balkanlarda internet yok mu?

Bugün Türk medyasında yer alan bir haber, doğrudan yukarıdaki başlığı aklıma getirdi. Habere göre Sinan Akçıl, 14 Mayıs 2012’de Sofya’da gerçekleşecek olan Balkan Müzik Ödülleri‘nde üç dalda aday gösterilmiş. Hande Yener ile düet yaptığı ‘Atma’ şarkısıyla ‘En İyi Klip’, ‘En İyi Şarkı’ ve ‘Yılın En İyi Çıkış Yapan Şarkıcısı’ kategorilerinde aday gösterilen Sinan Akçıl’ın özellikle şarkıcılığı konusunda pek iyi düşünceli olduğumu söyleyemem, ancak ses getiren çalışmalara imza attığını da kabul ediyorum. Daha önce Eurovision’da da bestesi “Düm Tek Tek” ile ülkemizi temsil eden müzisyenin yeni bir müzik yarışmasında aday olması da sevindirici ama kategorilerde bir sorun var gibi, çünkü ‘En İyi Şarkı’ kategorisi oldukça düşündürücü. Neden mi? Sinan Akçıl’ın albümünü eline alan her dinleyici orada da gayet iyi okuyabileceği üzere Atma şarkısı oriijnal bir beste değil, üzerine Akçıl’ın söz yazdığı bir cover çalışması da ondan. Yeniden aranjesi de var ama o da şarkının orijinaline oldukça yakın bir düzenleme (Bu arada albümün 1 hafta gecikmeli çıkma olayı da var ki, o bambaşka bir konu).

Şarkının orjinaline gelince, 2009 yılında Mayala adlı albümü çıkan Randa Hafez Gowaya Keter‘e ait. Söz: Mohamed Refai / كلمات: محمد رفاعى Müzik: Mohamed Refai / ألحان: محمد رفاعى. Hal böyleyken, en iyi yazılmış orijinal şarkı anlamından başka birşey ifade etmeyen “EN İYİ ŞARKI”ya aday olarak Atma’nın gösterilmesinde bir hata olduğu ortada.

Aslında yaz boyunca kulağımızda olma başarısını gösteren Atma şarkısının böyle bir yarışmada en iyi şarkı aday olmasında da sorun yok, ama adaylığın Sinan Akçıl değil beste sahibi Mohamed Refai‘ye verilmesi gerekirdi. Balkan Music Awards yöneticilerinin bu hatayı ne zaman farkedeceklerini doğrusu merak ediyorum.

İşte “Atma” şarkısının orijinal versiyonu:

Randa Hafez Gowaya Keter (Allah)
http://www.youtube.com/watch?v=tmdRKRSzQIE

Hande Yener’in “Teşekkürler”i kime?

Hande Yener “Teşekkürler” adlı albümünü geçtiğimiz hafta piyasaya çıkardı. Özel bir müzik kanalında şaşaalı bir lansman partisiyle tanıtılan albümden ilk paylaşılan şarkı “Havaalanı” olmuştu. Dinler dinlemez 3 ayrı şarkıdan mixlenmiş gibi durduğu izlenimine kapıldığımı söylemekten çekinmemiştim. Fikrim hala değişmedi. Türk popunda duyduğum en kötü şarkılardan biri bu. Albümü yorumlama fikrim de bu yüzden doğdu. Geçenlerde birisinden “Demet Akalın iyi bir ses olsaydı, ancak böyle bir albüm yapardı” yorumunun üzerine ben de yazmaya karar verdim. “Hande Yener gerçekten ne yapmaya çalışıyor”un bir cevabı var mıydı, bunu arayacaktım. Kulaklığımı aldım, -bir Demet Akalın albüm kapağından farksız kapağı ile daha en başından beni şüpheye düşüren- albümü açtım VE dinlemeye başladım.. >> Okumaya devam et “Hande Yener’in “Teşekkürler”i kime?”

10 şarkıda Amy Winehouse

23 Temmuz’daki ani ölümü ile gerçek dünyaya veda etti etmesine ama sevenlerine de muhteşem bir kariyer bıraktı Amy Winehouse. Son yıllarda müziğinden çok skandalları ile gündemde olsa da kuşkusuz Winehouse’u gönlümüzün “Kara Kraliçe”si yapan şey doyumsuz yorumu ve şarkıları idi. Kısa ama bir o kadar dolu kariyerine -ölümünden kısa bir süre önce tamamlanan ve yakında yayınlanacak son albümü de dahil olmak üzere- 3 albüm, 5 Grammy ve daha pek çok ödül sığdırmış biri olarak son yüzyılın en ünlü ve hatırlanması şart şarkıcılarından biri oldu.

“Su testisi” gafına imza atan demode popçulardan ya da Amy’i yalnızca skandallarıyla hatırla(t)mak isteyen cani yüreklilerden değilseniz, gelin onu en zirvedeki 10 şarkısıyla analım >> Okumaya devam et “10 şarkıda Amy Winehouse”