Koray Candemir’den yeni albümün ilk şarkısı

koraycandemir2Kargo grubu ile adeta özdeşleşen ancak gruptan ayrılmasına rağmen kariyerini başarı ile de sürdürmeye devam eden Türk rock müziğinin önemli temsilcilerinden Koray Candemir, ikinci solo albümü için gün sayıyor. Müzisyenin Sony Music’ten yayınlanacak ve “Yarım Kalan” adını taşıyan albümünün çıkış parçası görücüye çıktı. Candemir, Kargo grubundan ayrıldıktan sonra 2001 yılında ilk solo albümü “Sade”yi, 2010 yılında ise Serkan Çeliköz ile birlikte Maskott grubu olarak “Tuval” adlı albümü yayınlamıştı.

koraycandemir7 Mayıs’ta raflardaki yerini alacak albüm için hazırlıklarına devam eden sanatçı, albüm çıkışının hemen öncesinde çıkış şarkısı “Kalan Giden Benim”i radyolar ve dijital müzik platformları aracılığıyla müzikseverlerle paylaştı. İlk solo albümünü 2001 yılında yayımlayan ve 12 yıllık bir aranın ardından ikinci kez solo albümüyle müzikseverlerle buluşacak olan Koray Candemir’in kendi hikayesinden, yaşadıklarından yola çıkarak hazırladığı, ruh halini anlatan albümün özeti niteliğindeki Kalan Giden Benim’in Sözü Esin İris bestesi ise Koray Candemir imzası taşıyor.

Anne Bu Çalan Ne? (25 Nisan 2013)

Bu hafta müzik dünyamıza giren yeni şarkılar ve video klipler havaların ısındığı şu günlerde yazın getireceği mutluluğu şimdiden müjdeliyor gibi. Gelin şöyle kısaca bir göz atalım; Son dönemin yetenekli müzisyen-şarkıcılarından Mavi, 2012 yılının son aylarında DMC etiketi ile piyasaya çıkan “Aç Kapıyı” EP’sinde yeralan şarkılarını kliplendirmeye devam ediyor. Özdemir Erdoğan‘ın yıllar önce yorumladığı “Aç Kapıyı Gir İçeri” şarkısını kendi tarzı ile yeniden yorumlayan Mavi, şarkısına İspanyol yönetmen Salva Ferrando‘nun imzası ve Berin Yavuzlar‘ın sanat yönetmenliğinde New York’ta çok renkli bir klip çekmiş. “New York geçmişte yaşadığım ve beni ifade eden bir şehir. O sebeple klibin de hayatın içinden ve şarkının duygusuna uygun olmasına özen gösterdik. Umarım zevkle izlersiniz” diyor Mavi yeni videosu için. Zeynep-Casalini“Evlendi, inzivaya çekildi, müzikten koptu” haberlerine gülüp geçiyor Zeynep Casalini. Çünkü yakından da çok iyi biliyorum ki o müzikten kolay kolay kopacak biri hiç olmadı. İlk albümünden itibaren güçlü vokali ve dikkat çeken sesi ile en iyiler arasında yer almayı başaran Casalini’nin “Duvar”, “Nilüfer”, “Amacım Yok” ve “Dokunma Bana” gibi şarkıları tüm zamanların en iyileri arasındadır benim için. Bir süredir Bodrum’da eşi ve çocuklarıyla mutlu bir hayat sürdüren Casalini, sahne çalışmalarına albüm yapmadığı yıllarda da devam etti. Sahnede söylemekten her zaman keyif aldığı şarkılardan biri olan “Yeter ki”yi yeni albümü öncesinde tekli olarak dijital platformlarda yayınlayan müzisyen, yıllar önce Saadet Sun‘un yine harika vokaliyle değer bulan bu Sezen Aksu şarkısını yine hakkını vererek çok güzel okumuş. Bu tekli öncesinde Badem ve Konukları albümünde “Gittiğinden Beri” şarkısında Badem grubuna eşlik eden Zeynep Casalini’nin yeni albümünün zamanı gelmiş artık, onu gerçekten özlediğimizi farkettik çünkü yeni şarkısıyla..

taksimtrio2

Geçtiğimiz hafta “Yalnızlıkla Yaptım” adını verdiği yeni albümünün lansman konseri için Jolly Joker’de sahne alan Aydilge, yeni şarkılarıyla genç kuşağın başarılı müzisyenlerinden biri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Son derece enerjik sahnesi ve hem sözleri hem de müziğiyle dikkat çeken şarkıları ile en başından beri kendine özel bir kitle yakalamayı başaran genç müzisyeni bu albümünde biraz daha olgunlaşmış ve kendini daha da yukarılara taşımaya kararlı olduğunu görüyoruz. “Aşk Paylaşılmaz”,”Akıllı Deli” ve “Aşk Acı Sever” şarkıları favorilerim arasında!

Türkiye’nin üç önemli virtüözü Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tuçbilek ve Aytaç Doğan, “Taksim Trio 2” albümünde buluştu. Orhan Gencebay, Zülfü Livaneli, Neşet Ertaş, Barış Manço, Sezen Aksu ve Tarkan‘ın ses getirmiş ve çok sevilmiş bazı şarkılarını bu albüm için enstrümental olarak kaydeden üçlüden albümde iki yeni beste de dinliyoruz. “Naz”, Hüsnü Şenlendirici’ye, “Kumsalda Dans” ise Sendur Güzel‘e ait. Albümün mix ve masteringinde ise Tarık Ceran imzası var.

vedatsakman_cd_album.fh11

Albümler birer ikişer kliplenmeye devam ediyor. Son dönemde en çok dikkat çeken videolardan bazılarını ise şöyle sıralayabiliriz: Gripin‘in son albümü “Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar”ın ikinci videosu “Aşk Nereden Nereye?”, Can Bonomo‘nun “Aşktan ve Gariplikten” adlı ikinci albümünün stop-motion tekniğiyle Üsküp’de çekilen ikinci videosu “İyi ki Doğdun” ve daha önce Sertab Erener’den dinlediğimiz “Bir Varmışım Bir Yokmuşum”a son albümlerinde canlı performansları ile yer veren Pinhani klibi, önereceklerimiz arasında.. Önemli müzisyenlerimizden Vedat Sakman cephesinden de güzel haberler var. Uzun zaman sonra yeni albümü “Odada İkimiz”, DMC Müzik etiketiyle yayımlandı. Ömer Hayyam, Rainer Maria Rilke, Nazım Hikmet Ran ve Furuğ Ferruhzad gibi dünya şairlerinin şiirlerinden bestelenmiş şarkıları içeren albüm Sakman’ın son iki yıllık çalışmalarını kapsıyor.

sertab sade

Ve 2010 yazında gerçekten “Rengarenk” bir rüzgar estiren Sertab Erener! Kuşkusuz son günlerin en çok dinlenen ve sözlerinden olsa gerek hayatının bir köşesinde iyi kötü (belki de eni-konu?) aşk acısı çekmiş kadınların adeta dört elle sahiplendiği şarkısı “İyileşiyorum”, “Sade” adını taşıyan yeni Sertab albümünün lokomotif şarkısı oldu. Çıkış şarkısı olarak gerçekten çok iyi bir seçim olduğunu söyleyebilirim. Albümün diğer şarkıları ise duygu olarak sizi farklı yönlere çekebilecek nitelikte. Bu albümde Sertab, hareketlilerden ziyade slow ve orta tempolu şarkılarında daha fazla öne çıkmayı başarıyor, en azından benim için böyle. Örneğin ilk dinlediğimde vurulduğum Sibel Algan imzalı “Sus”, yalnız bu albümün ya da yalnızca Sertab’ın kariyerinde değil tüm popüler müzik tarihimizin de en özel parçalarından biri sayabileceğim türde bir şarkı. Sertab Erener ve Demir Demirkan‘ın ortak çalışması “Karalama Defteri” de keza, hem sözleri hem de müziği ile özel bir ilgiyi hakediyor. Bülent Ortaçgil cover’ı “Acıtır” ve “Çocuktuk Bir Zamanlar”, düzenlemelerde sanki biraz daha özen gösterilmiş, bu yönleriyle daha çok öne çıkması beklenen ve sırası gelince de mutlaka klipleneceğini tahmin ettiklerim arasında yer alıyor. Albümün ikinci videosu ise Nil Karaibrahimgil sözleriyle hayat bulan “Why this Kolaveri Di”nin cover’ı “Söz” olmalı diye düşünüyorum. Yeni düzenlemesi ve bu haliyle çok eğlenceli bir Türkçe hite dönüşmüş, yazın da iyi gidecek cinsten. Soner Sarıkabadayı imzalı “Cumartesi Pazar”ın ise önceki Sertab Erener-Soner Sarıkabadayı işbirliği ürünü şarkılarından (Bu Böyle/Açık Adres/Koparılan Çiçekler/Ego) biraz daha geride durduğunu itiraf etmeliyim. Ancak yine de özellikle remix versiyonu ile, benzer türdeki şarkıların dinleyicisini yakalayacaktır. Bu arada, Beyazıt Öztürk‘ün geçen hafta programında konuk ettiği Sertab’a sürpriz yapıp “İyileşiyorum” şarkısına çektiği “cevap videosu”nu hala izlemeyeniniz varsa, yazının en altında bakabilirsiniz. Altınıza işemeyeceğinizi garanti edemem!:)

Son olarak; DikkatMüzik!‘in 10.Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri’nde gösterildiği “En iyi Müzik Blogu/Sitesi” adaylığına şans veriyorsanız, desteğinizi esirgemeyiniz lütfen:) https://www.facebook.com/radyoboun adresinden 1 Mayıs’a kadar oyunuzu kullanabilirsiniz..

Hayatınızdan müziği hiç eksiltmeyin, çünkü onsuz yaşanmıyor!

Olcay TANBERKEN (DikkatMüzik!)

Billboard Top 10 (18 Nisan 2013)

pinkBillboard Top 10 (18 Nisan 2013)

1. (3) P!nk Featuring Nate Ruess – Just Give Me A Reason
2. (2) Macklemore & Ryan Lewis Featuring Wanz – Thrift Shop
3. (1) Bruno Mars – When I Was Your Man
4. (4) Rihanna Featuring Mikky Ekko – Stay
5. (7) Macklemore & Ryan Lewis Featuring Ray Dalton – Can’t Hold Us
6. (5) Justin Timberlake Featuring Jay Z – Suit & Tie
7. (12) Justin Timberlake – Mirrors
8. (10) Pitbull Featuring Christina Aguilera – Feel This Moment
9. (9) Drake – Started From The Bottom
10. (15) Demi Lovato – Heart Attack

One Cikanlar:
* P!nk ile fun.‘in solisti Nate Ruess ve listeleri sallayan son hitleri Just Give Me A Reason bu hafta Billboard’un da zirvesine yerleşiyor.
* Mirrors ile adeta küllerinden yeniden doğan Justin Timberlake bu hafta Top 10’in ilk yeni girişi..
* Demi Lovato ve yepyeni şarkısı Heart Attack, bu hafta 5 sıra birden yükselerek listemize 10 numaradan giriş yapıyor.

Ve işte youtube’da 70 milyona ulaşan izlenme oranıyla listemizin 1 numarası..

Umut Certel (DikkatMüzik!)

Röportaj: Ayça Varlıer

roportajaycavarlierÖdül aldığı tiyatro oyunundaki rolüyle adından sıkça söz ettiren oyuncu Ayça Varlıer’i televizyon ekranlarında “Gümüş”, “Sonbahar” ve “Behzat Ç” gibi dizilerde de izledik ancak müzikal tiyatro eğitiminin ardından sahne aldığı mekanlarda müzisyen ve şarkıcı kimliğiyle de öne çıkmasının ardından herkes aynı soruyu sormakta gecikmedi: “Albüm ne zaman gelecek?”. Yer aldığı proje albümlerinde seslendirdiği “Bir Zaman Hatası” ve “Sil Baştan” isimli şarkıların ardından Varlıer’in “ELİF” adını verdiği ilk albümü TMC Müzik etiketiyle geçtiğimiz ay raflardaki yerini aldı. 

Sözleri Figen Şakacı’ya müziği Ayça Varlıer’e ait “Kumdan Kale” şarkısı ile çıkış yapan genç müzisyen ile 25 Nisan Perşembe gecesi Ghetto’da vereceği lansman konseri öncesinde buluştuk ve DikkatMüzik! dedik:

—————————————————————

cd 3kulak cepsiz– “Elif” henüz çok taze bir albüm, özellikle iyi müzik dinlemeyi sevenlerin çabuk sahiplendiği albümlerden biri oldu. Albümü dinleyen farklı arkadaşlarımdan farklı şarkıları sevdiklerini duyuyorum. “Ağlama Babam” ve “Herşey Geçer”e bayılırken ben mesela, bir başka arkadaşım “Kalmamışsın Hiç Bana” diyor, “Kumdan Kale”yi de seven çok. Çıkış şarkısına nasıl karar verdin?

Albümde hemen her şarkının bir alıcısı olduğu doğru, özellikle her şarkı gitsin herkesi bulsun diye bir amacım olmadı. Ben tüm şarkıları hit olan ve sevilen bir albüm yapmak istedim, tabii farklı şarkıların sevenleri olmasında aranjelerin de büyük payı oldu, ekip olarak büyük bir uyum ile çalıştık. Klip şarkısının hangisi olacağına bile zor karar verdik, çünkü kime dinletsek herkes başka bir şarkı söyledi bize. Sonunda Gökhan Palas yönetmenliğinde ilk klibimizi “Kumdan Kale”ye çekmeye karar verdik.

– Amerika, Rusya ve Fransa’da eğitim almışsınız. Türkiye’ye dönünce yaşadığınız zorluklar oldu mu, buradaki piyasayı ve sanata verilen değeri dışarıyla karşılaştırdığınızda fark nasıl?

Oldu tabii ki, başka bir kültürden geliyorlar. O anlamda çok gerideyiz, buna hayal kırıklığı demek doğru değil. Kıyaslama yapmak doğru değil, biz de kendi içimizde sektör açısından sanat açısından ilerlediğimiz bir durum söz konusu. Müzikal tiyatro eğitimini burada alamayacağımı biliyordum, o yüzden yurtdışına gittim. Biz tabii ki Türkiye olarak bazı şeylerde hala çok gerideyiz, o kadar çok sorunumuz var ki hala. Yine de sektör olarak, tiyatro olsun müzik olsun sinema olsun, bir şekilde hızla ilerliyor. Beklentilerimin farkındayım. Neden burada müzikal tiyatro yok, çünkü kültürel olarak böyle bir geçmişimiz yok. Dışarıda bir ürün tasarladığınızda, sanatsal bir şey ortaya çıkardığınızda bir şekilde takdir görüyorsunuz ama burada değerler ve yargılar farklı.

– Geri dönmek zor bir karar mıydı?

Biraz 11 Eylül olaylarının etkisi var, çalışma vizesi alamayınca illegal olarak da kalmak istemedim ve geri döndüm. En doğru eğitimi alma hedefiyle yurtdışına çıktım ve orada edindiğim tecrübeyi buradaki deneyimlerimle birleştirebilmeyi umuyorum.

ayca-varlier2– Oyunculuk geçmişi olanların şarkıcılıkta zorlanmadığı görüşüne katılıyor musun? Hiç müzik eğitimi almasa da oyuncular şarkı söylemede yine de biraz şanslı mı sizce?
Tabii ki şanslılar, çünkü konservatuar eğitimi aldıkları için şan dersleri, ritm duyguları olmak zorunda. Çünkü bir oyuncu sahnede bedeninin tamamını kullanmak zorunda, vücut teknikleri çok önemli, bu yüzden de oyuncuların şarkıcı olarak tabii ki şansı var. Ben daha çok branşlaşmayı seçtim ve müzikal tiyatro üzerine aldığım eğitimin üzerine oyunculuk master’ı yaptım. Cazı çok sevdiğim için müzikal tiyatro da okurken caz söyledim, ilgi alanım doğrultusunda kendimi geliştirmeye çalıştım. Tabii ki her müzikal tiyatro okuyan da albüm yapmak üzere yola çıkmaz, ancak bu benim kendi hayallerimi gerçekleştirmek üzere yola çıktığım bir albüm oldu.

– Albümün tarzı ve düzenlemeleri çok dingin ve huzur verici, insanı yormayan bir soundu var. Oluşum süreci nasıldı, kimlerle çalıştın?
Eylem Pelit 3, Emir Ersoy 5 şarkının düzenlemesini yaptı. Zaten 8 yıldır müzik piyasasında olduğum ve şarkı söylediğim için birlikte çok da çalıştık her ikisiyle de. Kendi sözlerim dışında Figen Şakacı ve Müfide İnselel de 3 şarkıma söz yazdılar. Biz aslında 2-3 sene kadar önce bir albüm sürecine girmiş ve şarkıları tamamlamıştık. Farklı firmaları dolaştım ama yapmak istediğim müziğe onları inandıramadım. TMC ise bana inandı ve tarzımı sevdi. Ancak ekipçe oturduk, tartıştık ve o şarkıları biraz daha bekletip yeni şarkılar çalışmaya karar verdik.

– Başka şarkılara mı şans tanımak istediniz?
O şarkıları da severek yaptım ve söyledim ama “ilk” albümümün o olmamasına karar verdik. 11 şarkıdan oluşuyordu, onlardan “Ağlama Babam”, “Herşey Geçer” ve “Beni Benimle Bırak”ı alıp üzerine 4 tane daha yeni beste yapmaya karar verdim. Çünkü o albümle çıkmış olsaydım yalnızca bir yanımı yansıtmış olacaktım, bu ilk albüm ise beni ve müziğimi daha geniş bir perspektifte yansıtıyor.

– O şarkıları da duyabilecek miyiz bir gün yoksa tarihe mi gömüldü?
Yoo, onun tarihini daha ileriki yıllara erteledik, çünkü zamanı şimdi değildi. Arşivlik çok farklı şarkılardı, bir anlamda A+ bir işti. Özel bir dinleyici kitlesi olacaktır, o yüzden kendi zamanını bekliyor.

– Albümde şarkıları söyleme biçiminiz de çok samimi geliyor kulağa. Bunu söyleyen olmuş muydu?
Aslında sahnede nasıl şarkı söylüyorsam albümde de öyle söyledim, yani albümde ne duyuluyorsa aslında sahnede de o duyulacak, hiç farklı bir teknik ya da kayıt numarası falan yapmadık, doğal gelmesi belki bundandır.

– “Beni Benimle Bırak”ı coverlamaya nasıl karar verdiniz? Çok sevilen bir Nükhet Duru şarkısıdır..
Benim de sevdiğim bir parçaydı aslında, ilk hazırladığım şarkıların da arasındaydı. Emir’le bu şarkıya bir Retro versiyon da hazırlayıp albüme koyduk. Bu albümü zaten butik bir çalışma olarak görmek lazım, ben öyle yapıyorum. Milyonlarca kişiye ulaşacak diye bir amacı hiç yok, önemli olan doğru kişilere ve doğru hedef kitlesine ulaşması. Bu anlamda “Beni Benimle Bırak” da çok uydu bu albüme. Yaşar ile de çok keyifli ve heyecan verici bir düet oldu, buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

– Hedef kitleniz belli mi peki bu ilk albümde?
Bu tabii ki şarkılarımı ve tarzımı sevecek insanlara bağlı, hedef kitlemi ben seçemiyorum ki, kimse de seçemez..Son 4-5 senedir bit alternatif müzik akımı başladığını görüyoruz ve dijital platformlar sayesinde de alternatif müziklerin yayılması ve daha geniş kitlelere ulaşması kolaylaştı. Bu yüzden popüler kültürde ve medyada çok gözükmeseler de dijital ortamda bir patlama yaşanıyor. Jehan Barbur, Birsen Tezer, Cey’lan Ertem, Jülide Özçelik, vs. her biri son dönemde çok iyi işler çıkaran isimlerden birkaçı. Bunlar bizleri de motive ediyor..

ayca-varlier3– Albüm kartonetinin pastel tonları da çok etkileyici, şarkıların ruhunu birebir yansıtıyor gibi..
Kesinlikle, grafik ve imaj çalışmasını beğenen çok oldu. Aslına bakarsan kapaktaki saç dalgalanmasında oluşan kalbi photoshop ile koyduk falan zannedenler bile oldu ama o çekimler sırasında tamamen tesadüfen oluşan bir figür oldu. Bu resim ortaya çıkınca da kapakta bunu kullanalım dedik.

– Yeniden oyunculuğa dönersek, Leyla’nın Evi oyunu ile kazandığınız ödüller var , bu anlamda henüz genç yaşınıza rağmen başarısı tescillenmiş bir oyuncusunuz. Bu nasıl bir duygu?
Sorumluluklarım artıyor, tamamen bir çıta meselesi. Yurtdışında bir ödül aldığınızda önünüz kolaylıkla açılır ama Türkiye’de ödül aldığınızda ne yazık ki önünüz açılmıyor. Ancak şu var ki sorumluluğunuz artıyor, ki bu da iyi birşey. Çok iyi bir motivasyon, bir sonraki işinin bir önceki kadar başarılı hatta daha farklı ve daha da başarılı olması gerektiğine inanıyorsun. Bu daha başlangıç elbette benim için..
– Var mı yakında yeni bir tiyatro projesi?
Leyla’nın Evi hala devam ediyor. Teklifler geliyor ama sıcak bakmıyorum. Şu an ailece bir müzikal projemiz var ama henüz tasarı aşamasında, gerçeğe dönünce zaten duyacaksınız. Ablam, annem ve aile dostumuz Şefik Onat’la beraber yapıyoruz. Eylem Pelit de bütün müziklerini besteledi. Bir Türk eseri ve ciddi ses getireceğine inanıyorum.
– Televizyon mu yoksa tiyatro sahnesi mi daha heyecan verici? Hangisi daha zor?
İkisinin de ayrı tarafları var, kırmızı şarap mı beyaz şarap mı demek gibi birşey. Ayrı sorumlulukları var. Her dizide oynayan tiyatroda oynayamaz, buna emek vermek ve belli bir eğitimden geçmek gerek. Tabii ki dizilerin oyunculara maddi getirisi daha çok oluyor, ama tiyatro da aşkla yapılan birşey, o da vazgeçilemez. Öte yandan dizi de sırf para için yapılacak bir iş değil, nice kazalara şahit olduk, ve zorlukları da çok fazla..Önceliğim para olsaydı önüme gelen onca teklifi kabul ederdim, ama etmedim. Proje seçiyorum, kazandığım parayı albümüme yatırıyorum, kendime yatırım yapıyorum. Bir anlamda sanattan kazandığımı yine sanata yatırmayı tercih ediyorum..

IMG_9868

– Söyleşiniz için teşekkür ediyor ve müzik yaşamınızda başarılar diliyoruz.
Ben teşekkür ederim, DikkatMüzik!’e sevgiler..

Olcay Tanberken(DikkatMüzik!)

http://www.youtube.com/watch?v=dLf222-RXKg

Ayça Varlıer 25 Nisan Ghetto Lansman Konseri >>

varlier

Anne Bu Çalan Ne? (14 Nisan 2013)

burcugunes (2)Yaza henüz girmesek de sıcaklar pek fena bastırmaya başladı yavaştan, ama bundan elbette ki şikayet etme hakkımız yok. Şimdilik, en azından! Gelelim geçtiğimiz haftadan müzik notlarımıza..

burcuguness27 Nisan Pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde yeni albümü “Gül Kokusu”nun ilk konseri ile karşımıza çıkan Burcu Güneş, hem çok etkileyici lazer efektli gösterisi ile hem de baştan sona kusursuz canlı performansı ile sahnede oldukça başarılıydı. Gül kokusunun bizi karşıladığı salonda yeni şarkılarının dışında tüm sevilen eski şarkılarından da söyleyen sanatçının sahne konukları Eflatun, Behzat Gerçeker, David Şaboy ve Hüseyin Karadayı oldu, konsere gelenler arasında ise söz yazarı Deniz Erten ve Murat Güneş de vardı. Doğrusu onu sahnede ilk kez izleyen biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki bu ülkede sahneye çıkıp da CD kalitesinde dinleyebileceğiniz yalnızca 3-4 sesten biri kesinlikle Burcu Güneş. Albüm şarkılarından Eflatun imzalı “Sen Kaybı”na bayıldım, tıpkı “Bir Lokma Sevda” gibi. İkisi de çok sevilecektir, eminim. “Unutma Beni Çiçekleri” de keza, öyle. Burcu Güneş sahnede “Geçer“i öyle şahane yorumladı ki nefesimi zor tuttum. Çok zor bir şarkıdır biliyorsunuz ve Sezen şarkılarına yapılan herhangi bir cover yorum aynı etkiyi veremeyebiliyor çoğu zaman ama bu kez olmuş, gerçekten başarılmış. Albümde de yer alan bu yorumun mutlaka önümüzdeki kliplerden biri olmasını diliyorum, daha çok kişiye ulaşmalı. Geçtiğimiz yıldan bu yana en çok çalınanlar arasında yer alan “Oflaya Oflaya” ve “Çıkmaz Sokaklar” düetleri ile kendini ve müziği yenilemesi, hemen arkasından da oldukça doyurucu bir albüm ile karşımıza çıkması beni çok sevindirdi, çünkü iyi sesler iyi şarkılarla daha da parlıyor. (Bu arada vokalistlerden Dilan Çıtak’ın, arada söylediği “Düşünme Hiç” performansına bayıldığımı belirtmeliyim, caz tınıları her notada hissedilen genç şarkıcının farklı bir şarkı söyleme biçimi var. Yakında ilk albümünü yayınlayacakmış zaten, ben başarılı olacağına inanıyorum).

ferhatgoceryarabbimFerhat Göçer‘in geçtiğimiz hafta -itiraf edelim ki- birçoğumuzu şaşırtan yeni şarkısı “Yarabbim”, son derece batılı tarzı ve müziği ile adeta kuzey ülkelerinden birinden fırlamış gibi duruyor. Müzikmarketlerde göremeyeceğimiz ve yalnızca dijital platformlardan indirilebilecek bir ‘tekli’ bu. Müzikalitesi yüksek bir iş olarak karşımıza çıkan şarkının söz ve müziği Altan Çetin‘e, düzenlemesi ise Ozan Doğulu‘ya ait. Bir reklam filminde seslendirdiği “Memleketim” yorumu sosyal medyada çok eleştirilen Göçer, bu şarkıyla ivmeyi tersine çevirebilecek mi göreceğiz. Burada Altan Çetin’e özel bir teşekkür de etmemiz gerekiyor, çünkü Türk popunun yüzünü böyle batıya dönen şarkılara her geçen gün daha çok ihtiyacımız var.

4. stüdyo albümü “ZümrüdüAnka”yı geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkaran Aylin Aslım, dün akşam İKSV Salon’da albüm lansman konseri için sahnedeydi. Sıkı bir ekibi olan Aslım’ı en son Açık Sahne & Popçu Dükkanı etkinliğinde Ghetto’da izlemiştim, bu kez tümüyle eski-yeni parçaları ile sahnedeydi ve canlı performansı ile yine alkış almayı haketti. Teoman düeti “İki Zavallı Kuş” ile albüm çıkışını yapan müzisyenin Sezen Aksu cover’ı “Hasret”in yeni düzenlemesi ve yorumu da çok etkileyici.  Prodüktörlüğünü Sarp Özdemiroğlu‘nun yaptığı albümde ayrıca Cem Adrian da “Af” şarkısında Aslım’a eşlik ediyor.

Ve geliyoruz Cuma gecemizi adeta “neşelendiren” “Türkiye Müzik Ödülleri”ne:) Kral Tv Müzik Ödülleri isminin değişikliğini pek olumlu bulmadığımı daha önce sosyal medyada dile getirmiştim, sonuçta “özel” bir yayın kuruluşu olan bir medya organının bütün ülkeyi temsilen böyle bir ismi kullanmasını pek doğru bulmuyorum. Ancak bu, önceki gün verilen ödüller arasında yılın düetinin “Soğuk Odalar” (Emre Aydın & Gülden Mutlu), yılın teklisinin “Beni Biraz Böyle Hatırla” (Emre Aydın) ve yılın şarkısının “Türkan”a (Demet Akalın) verilmesine sevinmeme engel değil. Tıpkı en iyi kadın şarkıcı ödülünün Göksel‘e gitmesi gibi. Mustafa Ceceli’ye en iyi erkek şarkıcı ödülünü vermek üzere sahneye çıkan Kayahan‘ın Mustafa Kemal Atatürk’ü andığı anlar bence gecenin en anlamlı dakikalarıydı. Nilüfer ve Sertab Erener‘in de sahne aldığı törende bu yıl da son yıllarda olduğu gibi ne yazık ki sunucu yoktu; oysa bu tür ödül törenleri sunucusuz olmuyor, heyecan vermiyor. Ses düzeni ve organizasyon konusuna değinmiyorum bile, onca teknolojiye ve güce rağmen bunu bu ülkede bir türlü beceremediğimiz çok açık..

muratbozvazgecmemYeniler arasında birkaç gündür kulağımızda olan Murat Boz şarkısı “Vazgeçmem”, iddialı bir “pop” şarkısı olarak bu yaz çokça çalınıp tüketilecekler arasında öne çıkmayı hakediyor. İlk kez 3 gün önce dağıtılan Kral Müzik Ödülleri gecesinde açılış şarkısı olarak karşımıza çıkan eserin sözü Deniz Erten‘e, bestesi Osman Çetin‘e, aranjesi ise Mustafa Ceceli‘ye ait. Şarkının video klibininin yönetmeni ise Nihat Odabaşı. Yayınlanan teklide 2. versiyonu daha çok sevdiğimi söylemeliyim..

Müziksiz kalmayın..

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Badem’in ikinci konuğu: Vega

bademuyanGeçtiğimiz aylarda Pasaj/Gergedan işbirliği ile yayınlanan “Badem ve Konukları” albümünün ikinci video klibi “Uyan” adlı şarkıya geldi. Badem ve Vega’nın hem birlikte yazdığı, hem de birlikte seslendirdiği ve ilk günden beri albümün öne çıkan şarkılarından biri olan Uyan’ın video klip yönetmeni Dağhan İş.

Şarkının söz ve müziği Badem’den Doğaç Başaran (bas gitar, geri vokal) ile Vega’dan Deniz Özbey Akyüz’ün (vokal) ortak imzalarını taşırken, Uyan aynı zamanda Doğaç Başaran’ın bir Badem albümünde yer alan ilk eseri. Çok özlenen ve uzun süredir yeni bir şeyler yapmaları beklenen Vega’yı oluşturan Deniz Özbey Akyüz ve Tuğrul Akyüz de bu şarkıyla hem müzik dünyasına döndüler, hem de 7 yıl sonra ilk defa bir video klipte yer aldılar.

“Badem ve Konukları” adlı albüm, grubun bugüne kadar birlikte şarkılar söylediği ve çaldığı çok değerli müzisyen ve yorumcu dostlarını bir araya getiriyor. Badem’e bu albümde Cahit Berkay, Nilüfer, İlhan Şeşen, Feridun Düzağaç, Özlem Tekin, Halil Sezai, Zeynep Casalini, Serkan Çağrı, Vega, Öykü Gürman ve Gülçin Santırcıoğlu eşlik ediyor.

http://www.youtube.com/watch?v=A1VMr6E2ZAI&feature=youtu.be

Özgürlük Adası Sziget Festivali sizi bekliyor!

Sziget_Turkiye_Geçtiğimiz yaz gittiğimiz Londra’daki Virgin Music Festival’in ayrıntılarını heyecanla bu blogda sizlerle paylaşmış ve kamplı bir müzik festivalinin ne kadar keyifli olduğunu bir kez daha hatırlamıştık. Dünyanın en çok takip ettiği festivallerden biri olan  Sziget Festivali de size bu yaz bu keyfi yaşatabilir, hem de “Özgürlük Adası” adını verdikleri sınırsız eğlence ile..Macaristan’ın Budapeşte kentinde Tuna nehri üzerinde yer alan Óbudai Adası’nda 5-12 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek Avrupa’nın en büyük müzik ve kültür etkinliklerinden biri olan Sziget Festivali bu yıl da eşsiz konserler ve etkinlikleri ile yaklaşık 400.000 müziksevere eğlence ve müzik dolu muhteşem ve özgür bir atmosfer sunacak.

Neredeyse 20 yıl önce bu günlerde, ateşli genç bir grubun kendilerini özgür hissebilecekleri, dünyanın her yerinden gençler ile 1 hafta boyunca aralıksız ve hiç bir kısıtlama olmadan eğlenebilecekleri bir alanda kendi cumhuriyetlerini kurmak istemesiyle Sziget Festivali oluştu. Sziget 2013’ün yeni konsepti ‘Özgürlük Adası’ işte bu senelerdir varolan oluşumun yeniden tanımı.

Sziget_Turkiye_011 hafta için geçici bir festival cumhuriyeti olarak kurulan özgürlük adasında bu sene: Blur, Mika, Editors, David Guetta, Bad Religion, Calexico, Tame Impala, Zaz, Biffy Clyro, Everything Everything, Skunk Anansie, Little Boots, Peter, Bjorn & John, Triggerfinger, Regina Spektor, The Cribs, Empire of the Sun, Bat For Lashes, Ska-P, Boys Noize, Nero, Azealia Banks, The Parov Stelar Band, Woodkid, Enter Shakiri, The Joy Formidable ve önümüzdeki günlerde açıklanacak daha birçok dünyaca ünlü müzik devleri sahne alacak.

72 hektar ormanlık bir adaya kurulmuş olan Sziget festivalinde festival severler, 60’tan fazla sahnede seyredecekleri muhteşem konserlerin yanı sıra Sziget sirkinden dev sokak tiyatrosuna, tribute sahnesinden, barlar sokağına kadar daha birçok etkinlik ile müzik ve eğlenceye doyacak. Evlenme/boşanma çadırı, poker turnuvası, striptiz kulübü, irish pub, tarot labirenti, masaj salonu özgürlük adasında karşınıza çıkacak sürpriz etkinliklerden sadece birkaç tanesi.

Her yıl 400.000’den fazla müzik tutkununun katıldığı rock’tan elektronik müziğe, punk’tan folk’a, jazz/blues’dan pop’a, Balkan ve diğer kültürlerin farklı tarzlarını içeren müzik şölenine katılmak ve özgürlük adasında 1 hafta gönlünce eğlenmek isteyenler
hazırlanın Sziget Türkiye sizi Sziget’e götürüyor! Festivalin ayrıntıları, detaylı bilgi ve 49 Euro’dan başlayan festival biletlerini almak için: www.szigetturkiye.com

Sosyal medyada Sziget Türkiye:

www.facebook.com/szigetturkiye
www.twitter/szigetturkiye

Kuvars: “Her İnsan Yalnızdır”

kuvarsAşkın farklı hallerini anlattıkları “Her İnsan Yalnızdır” albümleri ile geçtiğimiz haftalarda dinleyicilerle buluşan Kuvars, albüm lansman konserinin ardından 17 Nisan Çarşamba saat 21.30’da ilk kez Kadıköy Sahne’de sevenleriyle buluşacak. İlk videolarını albümle aynı adı taşıyan “Her İnsan Yalnızdır”a çeken grup, sahnede albüm parçalarının yanı sıra sevilen şarkıların coverlarını da seslendiriyor.

Kişisel müzik geçmişleri ve beğenileri; Hard’n Heavy’dan, Yunan ezgilerine, Türk sanat müziğinden, özgün müziğe kadar geniş bir yelpazeye yayılan Kuvars vokalde Mutlu Arı, gitar ve geri vokalde Burak Canözer, bas gitarda Emre Öğütgen, davulda Arda Ünlüsoy
ve gitarda Tayfun Yılmaz’dan oluşuyor. Kuvars’a Akdeniz ezgilerinden, Türk sanat müziğine, poptan alaturkaya uzanan renklilikteki şarkılarını çalarken sahnede klarnette Koray Akgöz, kemanda Alice Juska, klavyede Tunç Akgün ve vokalde Ebru Ünal eşlik ediyor.

17 Nisan Çarşamba günü Kadıköy Sahne’de düzenlenecek konserin biletleri Kadıköy Sahne gişesi ve http://www.biletix.com/etkinlik/PKS33/ISTANBUL/tr linkinden temin edilebilir. Kuvars, Kadıköy Sahne’nin ardından 24 Nisan Çarşamba Taksim’de The Mekan Concert Hall’da sahne alacak.

KUVARS

MUTLU ARI (VOKAL): 1974 yılında İstanbul’da doğdu. Orta ve lise yılları amatörce üniversite yıllarındaysa profesyonel olarak sahne almaya başladı. Ekim 1996’da Ertan ve Yaren ile Yırtık Uçurtma’yı kurdu. İ.Ü Endüstri Mühendisliği mezunu olan Mutlu, Yırtık Uçurtma ile iki albüme imza attı. Temmuz 2009’dan itibaren Kuvars grubunda solist olarak görev yapıyor. BURAK CANÖZER (GİTAR, GERİ VOKAL): 1980 yılında İstanbul’da doğan Burak, müziğe 14 yaşında elektrogitar çalarak başladı.Metal grupları Knighterrant ve Almora’yla birlikte albümler çıkarttı. Saklıkent ve Ufka Doğru albümlerini çıkardı. Valstanbul albümüne besteleri ile katkıda bulundu. Müzik çalışmalarına 2009 başında kurduğu Kuvars isimli grubuyla devam ediyor. ARDA ÜNLÜSOY (DAVUL) : 1985 yılında İstanbul’da doğan

Arda Ünlüsoy müzik hayatına piyano ile başladı. İlerleyen yıllarda vurmalı çalgılara olan ilgisini fark etti ve bateri çalmaya başladı. Liselerarası müzik yarışmalarında çeşitli ödüller kazandı. Grubun bateristi olan Ünlüsoy, ağırlıklı olarak Pop, Rock, Blues tarzlarını icra ediyor ve zaman zaman geri vokal yapıyor. TAYFUN YILMAZ (GİTAR) : 1983 yılında İstanbul’da doğdu. Müziğe olan ilgisi lise yıllarında başladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki öğrencilik yılları sırasında, müzik kulübünde faaliyet gösterdi. Birçok cover grubunda gitar-bas gitar çaldı, konserler verdi. Halen Kuvars grubunda çalmakta olan Tayfun, gitarıyla grubun duygusal şarkılarına hayat veriyor. EMRE ÖĞÜTGEN (BAS GİTAR): 1980 ‘de İstanbul’da doğdu. 14 yaşında ilk gitarını alarak müzik hayatına başladı. Üniversite yıllarında Burak Canözer’le beraber 2 yıl aynı grupta çaldı. 2009’da Kuvars ile birlikte bas gitarist olarak müzik hayatına devam etmeye karar verdi. Renkli müzikal backgrounduyla gruba katkı sağlıyor.

Türk kızı Fide’den “Büyü”lü albüm

fideeeYunanistan’da yaşayan Türk kızı Fiden’in kendi yazdığı Türkçe, Yunanca ve İngilizce sözlerden oluşan ikinci solo albümü “Büyü”, EMI etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı. Albüm, genç sanatçının kendi yazdığı Türkçe, Yunanca ve İngilizce sözlerden; Mimis Plessas, Yiotis Kiourtsoglou, Nikos Kypourgos, Armenak Markosyan, Nassos Sopilis ve kendisine ait bestelerden oluşuyor.

İzmir’de doğan ve 2006 yılında Yunanistan’a yerleşen Fide, Mimis Plessas, Nikos Kypourgos, George Dalaras, Maria Farantouri, George Perris, Pantelis Thalassinos, Savina Yannatou ve Haig Yazdjian gibi birçok Yunan sanatçıyla çalışma fırsatı buldu. 2008 yılında Yunan Alpha TV’de “Matomena Homata” adlı kitaptan uyarlanarak çekilen TV dizisinde rol aldı. Dizi müziklerinin yer aldığı albümde de sözleri kendisine ait olan iki Vassilis Dimitriou bestesini seslendirdi. 2010 yılında yayımlanan ilk solo albümü “Bridges” oldu. Sanatçı bu albümde Mimis Plessas’a ait 10 şarkıya hem Türkçe söz yazdı, hem de bu şarkıları seslendirdi.

Roxy Müzik Günleri’nin 18.si başladı!

roxymuzikgunleriTürkiye’nin her yerinden kendi müziğinin peşindeki müzisyenleri buluşturarak sektöre ve dinleyiciye tanıtan Roxy Müzik Günleri’ne başvurular 15 Mart – 22 Nisan tarihleri arasında devam edecek. 18. Roxy Müzik Günleri’nin düzenlenecek konserler, müzik atölyeleri ve ödülleriyle zengin bir içerik sunacağı açıklandı.

İlk kez 1996 yılında “gerçek anlamda müzik düşünen ve üreten herkese” yapılan içten bir çağrıyla başlayan bu serüven 2013’te 18. yılını dolduracak. Bugüne kadar Teoman, Hayko Cepkin, Replikas, Aylin Aslım, Bağdat Avenue, Dorian, Deja-vu, Nekropsi, Yeni Harman, Direc-t, Anima, Kurban, Gevende, Fairuz Derin Bulut, Softa gibi birçok ünlü ismi ve grubu müzik dünyasına kazandıran Roxy Müzik Günleri’nin 18.si, 25 Nisan’daki ön elemeden sonra, 06-07-08 Mayıs tarihlerindeki Performans Günleri’yle devam edecek. 10 Mayıs 2013 Cuma gecesi yapılacak olan ödül töreniyle ödüller sahiplerini bulacak.

Roxy Müzik Günleri Atölyeleri ve Konserler
Müzik endüstrisine yeni yetenekler kazandırma ve genç müzisyenlere destek verme misyonu ile yola çıkan Roxy Müzik Günleri 18-25 Nisan tarihleri arasında herkese açık ücretsiz atölyeler düzenliyor. Müzik endüstrisi, müzik yazılımları, telif hakları, dijital müzik, sponsorluk, medya gibi birçok farklı alanda başarılı müzisyenler, prodüktörler ve eğitimcilerden tarafından çeşitli atölyeler verilecek. Roxy Müzik Günleri Atölyeleri’nin detaylı programını http://www.roxymuzikgunleri.com ve http://www.roxy.com.tr sitelerinden edinmek mümkün.
Jüride kimler var?
18. Roxy Müzik Günleri güçlü jüri ekibiyle yoluna devam ediyor. Jüride yer alan isimler şöyle; Taner Öngür, Kaan Yüceil, Aylin Aslım, Murat Hasarı, Ömer Ahunbay, Hakan Özer, Özge Fışkın, Haluk Polat, Hakan Tamar, Oğuz Kaplangı, Ece Duyar, Kanat Atkaya, Şafak Ongan,Siyabend Süvari, Metehan Mert Çakır, Ceylan Ertem, Tayfun Polat, Tibet Ağırtan, Turgay Gülaydın, Afşin Akın.
Ödüller
Roxy Birincilik Ödülü’nü kazanan grup, single albüm hakkı kazanacak. We Play stüdyolarında kaydedilecek single, tüm müzik marketlere dağıtılacak. Single kaydı sırasında ise Aylin Aslım vokal koçluğu ile destek verecek. Aynı zamanda birinci olan grup İstanbul Agop Zilleri’den özel zil seti, Sennheiser E 935 vokal mikrofonu ve tüm grup üyeleri Sennheiser CX 200 kulak içi kulaklık kazanıyor. İkincilik Ödülü Stüdyo Smart’tan single şarkı yapımı (mix & mastering) olacak, yine İstanbul Agop Zilleri’den özel zil seti; Sennheiser E 835 vokal mikrofonu ve tüm grup üyelerine Sennheiser CX 200 kulak içi kulaklık hediye edilecek. Üçüncüye ise Stüdyo Smart’tan 20 saat stüdyo kayıt hakkı; Sennheiser E 815 S-X vokal mikrofonu ile birlikte tüm grup üyelerine Sennheiser CX 200 kulakiçi kulaklık hediye edilecek. Roxy Müzik Günleri’nin en iyi bateristi İstanbul Agop Zilleri’den En İyi Baterist Ödülü olarak özel zil seti ve DW Drums’tan DW Collector’s Series Trampet kazanacak.

We Play, Stüdyo Smart, İstanbul Agop Zilleri, Sennheiser, DW Drums ve Adore Backline tarafından desteklenen 18. Roxy Müzik Günleri kendine güvenen, müzik üretmek isteyen tüm gençlerin çalışmalarını bekliyor.

Ayrıntılı bilgi için: Roxy Ofis (0 212 249 13 01/ 0 212 249 37 95)

Editöryel Notlar:
18. ROXY MÜZİK GÜNLERİ TAKVİMİ

15 Mart 2013 Başvuruların başlaması
22 Nisan 2013 Başvurular için son tarih
24 Nisan 2013 Jüri değerlendirme toplantısı
25 Nisan 2013 Finale kalan grupların duyurulması
06-07-08 Mayıs 2013 Performans Günleri
10 Mayıs 2013 Ödül Töreni

Katılım koşulları

18. Roxy Müzik Günleri’ne katılmak isteyen müzisyen ve gruplar başvurularını dijital ve posta yoluyla yapabilecekler. 15 Mart – 22 Nisan 2013 tarihleri arasında kendi besteleri olan en az iki en fazla dört parçanın yer aldığı demo CD’yi başvuru formuyla birlikte Roxy Ofis, Sıraselviler Caddesi, Aslanyatağı Sokak No:7 Beyoğlu/İstanbul adresine gönderebilecek veya elden teslim edebileceklerler. Başvuru formunu Roxy Ofis’ten alabilir veya http://www.roxymuzikgunleri.com sitesinden indirebilirler. Ayrıca http://www.roxymuzikgunleri.com adresinden dijital başvuru yapabilecekler. 10 Mayıs 2013 gecesi düzenlenecek ödül töreninde dereceye giren müzisyenler ve gruplar 06-07-08 Mayıs tarihlerinde Roxy’de jüri önünde canlı performans sergileyecekler.

Başvuru koşulları

Yarışma amatör ve profesyonel tüm katılımcılara açıktır.
Yarışmaya 18 yaşından küçükler katılamaz.
Katılan her eser, grup ve/veya sanatçının kendi bestesi olmalıdır. Adaptasyon, remix çalışmaları kabul edilmeyecektir. Eserlerde jürinin yarışma sırasında algılayamadığı bir alıntı çıkması durumunda sorumluluk kabul edilmez, tüm sorumluluk gruba aittir.
Adaylar eserlerini cd/audio veya mp3 formatında kaydedeceklerdir.
Yarışmaya gönderilen her demoda en az 2 en fazla 4 eser bulunmalıdır. Finalistler yarışma sırasında demolarında bulunan 4 eseri seslendirebileceklerdir.
Başvurular 15 Mart’ta başlar ve 22 Nisan 2013 tarihinde mesai saati bitimine kadar devam eder. Gruplar, demolarını bu tarihe kadar başvuru formuyla birlikte Roxy ofise ulaştırmış olmalıdır. http://www.roxymuzikgunleri.com internet sitesinden başvurular online olarak da yapılabilir. İnternet üzerinden, elden ve kargo ile son başvuru tarihi 22 Nisan 2013’tür. Başvuru tarihi uzatılmayacaktır.
Finallere katılmaya hak kazanan grup/sanatçılar 25 Nisan 2013, Perşembe günü http://www.roxy.com.tr, http://www.roxymuzikgunleri.com internet adresinden ve basın yayın organları aracılığıyla duyurulacaktır.
Dereceye giren gruplar 10 Mayıs 2013, Cuma gecesi yapılacak ödül töreninde açıklanacaktır.
Finale kalan gruplar en az iki en fazla dört parçalık canlı performanslarını 06–07–08 Mayıs tarihlerinde Roxy Club’da sahneleyeceklerdir.
Finale kalan grupların sahne alacağı gün ve saatler Roxy tarafından belirlenecektir.
Roxy, İstanbul dışından finale kalan grupların sadece ulaşım ve konaklama masraflarını karşılamakla yükümlüdür. Grupların hangi ulaşım aracıyla yolculuk yapacağına ve kalınacak otele Roxy karar verecektir.
Roxy Müzik Günleri’ne destek veren kuruluşlarda çalışanlar yarışmaya katılamazlar.
Yapımcı şirketlerle kazanan gruplar arasında yapılacak anlaşmalarda Roxy taraf değildir.

“Kayıp Şehir” müzikleri ile Demir Demirkan

kayipsehirGeçtiğimiz hafta son bölümü ile ekrana gelen ve Türk televizyon tarihinin en sahici dizilerinden biri olarak izleyiciden tam not almayı başaran ”Kayıp Şehir”in Demir Demirkan imzası taşıyan müzikleri albüm olarak yayınlandı. Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın yapım şirketi Simya Müzik etiketiyle yayınlanan albüm dizinin Jenerik müziği ile açılıyor.

Dizi için bestelediği müziklerin ortaya çıkış süreci ile ilgili olarak “Kayıp Şehir izlediğim en gerçek TV dizilerinden birisi. Özellikle sıradan karakterlerin kahramanlaştırılması, neredeyse bir reality Show halinde sundu hikâyeyi” yorumunu yapan Demir Demirkan, dizi için bestelediği müziklerin ortaya çıkış süreci ile ilgili de şunları söylüyor: “Müzikleri bestelerken karakterlerin yapısından harekete geçerek oluşturduğumuz işitsel doku görsel doku ile birleşince hikâyenin ruhunu oluşturdu. Enstrüman seçimini yine gerçek İstanbul’dan esinlenerek yaptık. Müzikal elementlerin, etten kemikten karakterlerin yine gerçek, akustik ve bu topraklara ait müzikal yansımaları olması gerekiyordu. Bütün bu müzikal üstyapının ise yarı modern bir dünyaya oturması için de zaman zaman elektronik altyapıyla kurulması müziği derinleştirdi. Karakterlerin ve olayların duygusal yapısı romantik aşktan öfkeye kadar esneyen bir skalada gerçekleştiği için bunu da akustik gitardan heavy metal elektrik gitarlarına kadar olan bir değişkenlikle betimledik. Melodiler ve temaları her karakter ve olayla kendimiz bizzat özdeşleşip ortaya çıkarttık.”

Dizinin her bölümü için birbirinden özel besteler yapan Demirkan, dizinin izleyicilerine bu albüm ile teşekkür ediyor:

“Bu albümde ana karakterlerin temaları ve bazı versiyonları, ayrıca bazı belli başlı dönüm noktası olmuş olayların dramatik altyapı müzikleri var. Büyük ölçüde beğenilen Kayıp Şehir dizisinin hayatı süresince övgü alan müziklerini bir albüm olarak sunmak bir besteci olarak benim için büyük bir zevk ve izleyiciye teşekkür edebilmemin güzel bir yolu.
Hayatınızı müziklendirmek dileği ile…”

Hayko Cepkin “Geç Kaldım” diyor

haykocepkinHayko CEPKİN’in ‘Aşkın Izdırabını…’ ismini verdiği albümünün ikinci klibini  ‘Geç Kaldım’ şarkısına çekti. ‘Zaman kavramını hiçe sayan’ bir konsepte sahip olan klibinde Hayko Cepkin, nükleer savaş sonrası kendini askeri bir sığınağa kapatıp, hayatta kalmış tek kişiyi canlandırıyor.

Prodüktörlüğünü Murat Aytekin, yönetmenliğini ise Mustafa Özen’in yaptığı klibin çekimleri Beykoz Kundura Fabrikası’nda 36 kişilik bir ekip ile 28 saatte çekildi. Klipte, animasyonların yanı sıra, Murat Yatman tarafından ‘matte painting’ tekniği kullanıldı. Color Correction ise senior colorist Yücel Kurtul tarafından yapıldı.

http://www.youtube.com/watch?v=qN2oXxM2rvo&feature=youtu.be

Salt’tan Manisaspor’a marş

salt2Rock müziğin genç performans gruplarından Salt, prodüktörlüğünü Deniz Erdem ve Cengiz Erdem’in üstlendiği, ilk albümleri “Tırnak İzlerin”i geçtiğimiz Ocak ayında Avrupa Müzik etiketiyle piyasaya sürmüştü. Grup şimdi de Manisaspor için hazırladığı ‘Hepimiz Deliyiz” marşı ile adından söz ettiriyor.

Marş, geçtiğimiz hafta Manisa’da düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı. Aynı günün akşamı 19 Mayıs Stadyumu’nda gerçekleşen Salt konserinde de görücüye çıkan marş, Manisa halkından büyük alkış aldı. Manisaspor Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Köseli, ‘Hepimiz Deliyiz’ marşı için, Manisaspor’u anlatan ve tribünleri coşturacak bir marş olduğunu belirterek gruptan, yıllarca taraftarın ağzından düşmeyecek kulüp ve şampiyonluk marşı sözü de aldı.

Murat Yeter’den ilk albüm: “Asya”

muratyeterrDavulcu, aranjör ve besteci Murat Yeter, beste ve düzenlemeleri kendisine ait olan şarkılardan oluşan ilk proje albümü ile müzikseverlerle buluştu. Dokuzsekiz Müzik etiketiyle yayınlanan ve “Asya” adını verdiği ilk proje albümünde Türkiye’nin önemli müzisyen ve solistlerini bir araya getiren Yeter’e ilk albümünde vokalleri ile Ebru Gündeş, Halil Sezai, Niran Ünsan, Sirel ve Yonca Lodi; sözleri ile Göksun Çavdar, Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tunçbilek enstrümanlarıyla, Halil Sezai, Neslihan Demirtaş, Sıla ve Sirel eşlik ediyor. Albümünde besteleri ve düzenlemeleri dışında davul çalarak ve tencereden cezveye hatta blendera kadar ritm adına seslendirebileceği tüm vurmalıları kullanıyor.

Albümde yer alan diğer isimler ise Aykut Gürel, Aytaç Durak, Cem Tuncer, Cengiz Ercümer, Cihan Okan, Efe Bahadır, Eyüp Hamiş, Fatih Ahıskalı, Göksel Kartal, Gündem Yaylı Grubu, İsmail Altunsaray, Kempa Yaylı Grubu, Mehmet Çelik, Murat Aziret, Mustafa Nuri Haybat, Ozan Doğulu, Özcan Gök, Özer Arkun, Türker Dinletir ve Sibel Gürsoy.

Albümün lansman konseri ise 18 Nisan Perşembe gecesi Jolly Joker sahnesinde yapılacak.

Murat Yeter
muratyeterEğitimi ile birlikte devam eden müzik yaşamı Yalçın Ateş ile tanışmasıyla değişen Murat Yeter, 14 yaşında caz orkestraları ile çalışmaya başladı. Uzun sure Kerem Görsev ile çalışan müzisyen, Pat Metheny, Wynton Marsalis, Ed Howard, Vinnie Knight, David Jones, İmer Demirer, Elvan Arıcı, Neşet Ruacan, Nükhet Ruacan, Ayşe Gencer, Aydın Esen gibi pek çok ünlü müzisyen ile aynı sahneyi paylaştı. 19 yaşında Kültür Bakanlığı tarafından Türkiye’yi temsil etmek üzere Houston Jazz Festivaline gönderildi. Müzik kariyeri boyunca; Nilüfer, Emel Müftüoğlu, Deniz Seki, Yaşar, Zerrin Özer, Kenan Doğulu, Sezen Aksu gibi önemli sanatçılara davul çalarak ve Ajda Pekkan’a orkestra şefi olarak eşlik etti. Türkiye’nin yetiştirdiği önemli aranjörlerden biri olarak Yeşim Salkım, Sezen Aksu, Emel Müftüoğlu, Nilüfer, Levent Yüksel, Yıldız Tilbe, Ercan Saatçi, Bendeniz, İzel, Serdar Ortaç, Sibel Alaş, Hande Yener, Nez, Kenan Doğulu, Deniz Seki, Sıla ve Ajda Pekkan gibi isimlerin albümlerine aranjör olarak imzasını attı.