3.klip:”Bir Damla Gözlerimde”

Sertab Erener, bu yaz fırtına gibi estiği “Rengarenk” albümüne 3. video klibini geciktirmedi. Burak Ertaş’ın yönettiği video klip ekranlarda dönmeye başladı.

Rengarenk’in 5. şarkısı olan “Bir Damla Gözlerimde”, Fransa’nın genç seslerinden Calegero ile sevilen “Si Seulement Je Pouvais Lui Manquer”ın Türkçesi. Sözlerini Pinhani grubunun solisti Sinan Kaynakçı‘nın yazdığı şarkının orijinal müziği Maurici Calogero Joseph‘ye ait.

“Koparılan Çiçekler” ve “Rengarenk”in ardından albümün 3. videosu olan klipte Erener’e oyuncu Cansel Elçin eşlik etti.

** Albüm yorumu: Sertab Erener, kaç renk? >>

http://www.dailymotion.com/video/xf2sep_sertab-erener-bir-damla-gozlerimde_music

Bir Damla Gözlerimde

Çok geç oldu belki de düşündük taşındık
Bir çok şeyi birbirimizden sakındık
Bir şey eksik cümle de
Yüklem mi özlem mi sakladığın şey her neyse beni üzer mi?

Öyle çok şey var ki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde

Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde

Belki yanlış yoldayız
Kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk
Her hatada telafi gerekli değilmi
Bizi durduran gurur mu kibir mi?

Öyle çok şey varki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde

Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde…

Sarıkabadayı’dan “Sadem”

Çok değil birkaç yıl öncesine kadar hayatımızda bir Soner Sarıkabadayı yoktu. Ne olduysa Murat Boz ve Murat Dalkılıç‘a verdiği şarkılardan sonra oldu. Bir anda müzik dünyasında gözde besteciler arasına girmeyi başaran ve birçok sanatçının albümüne ondan bir şarkı koyabilmek için kapısını çaldığı Sarıkabadayı, en büyük sükseyi ve müzik dünyasındaki saygınlığını hiç şüphesiz Sertab Erener‘e verdiği birbirinden güzel şarkılar ile yaptı.

Yalnızca şarkı yazıp çizmekle yetinmeyen müzisyen, bir yandan da kendi solistlik kariyerini yavaştan örmeye devam ediyor. 2001 yılında yayınladığı ilk albümünün ardından geçtiğimiz yıl yayınladığı Buz single’ı ve bu single’ın remixlerinden ve diğer şarkıcılara verdiği başka şarkılarından oluşan Pas adlı EP’sinden sonra bu kez yeni bir şarkı ile gündemde. Önceki 2 single’daki şarkılarını da koyacağı DokuzSekiz ve PDND ortak yapım imzalı yeni bir EP yayınlayacak olan Soner Sarıkabadayı bu kez Sadem diyecek. Sadem, 6 Eylül’de 5 TL’lik fiyatıyla raflarda yerini alacak.

İşte mini albümdeki şarkıların tam listesi:

1. Sadem
2. Sadem II
3. Sadem III
4. Pas III
5. İki Medeni İnsan
6. Buz II
7. Sallana Sallana
8. Pas
9. Buz I
10. Pas II

Derin Togar “Dokun” diyor!

Sertab Erener‘in 30 Haziran’daki Kuruçeşme konserinde çıkmıştı sahneye ilk defa. Birkaç zamandır da Dokun adlı single şarkısı ile sağda solda duyup görüyordum ama, yazmaya fırsatım olmamıştı.

Dokun, hareketli ve enerjik hali ile akılda kalıcı gibi. Togar’a gelirsek, oldukça donanımlı gözüküyor (Bu yönüyle bana biraz Elif Turan‘ı (Büyüt İstersen) hatırlattı doğrusu).

Müzik eğitimini ABD’de almış, yarı ABD’li yarı Türk. 2008 yılında “Rock On Broadway” müzikalinin kadrosunda bulunan ve 12 yaşından beri dans eğitimi alan Derin Togar, aynı zamanda opera da okumuş. Piyano çalıyor, farklı dillerde şarkılar yazıyor..Yani bildiğiniz “iyi eğitimli” bir vokal. DMC etiketiyle yayınlanan ve bestesi kendine ait olan ilk profesyonel çalışması “Dokun”un sözleri Umut Kızılarslan‘a, aranjesi ise Erdem Kınay‘a ait . Yayınlanan single’da Radyo versiyonu dışında Erdem Kınay Remix, Kirli Pabuçlar Remix, K.P.Dub Remix ve Erhan Seçkin-Serhat Şensesli tarafından düzenlenen akustik bir versiyon yer alıyor.

Bildiğiniz üzere Türk popunda şu sıralar çıtır popçu eksiği mevcut. Derin Togar gibi enerjik, kıpır kıpır ve güzel bir genç vokal bu boşluğu doldurabilir. Ama iş biraz da tanıtıma ve tek bir şarkıdan öte kelli felli bir albüme bakıyor galiba.

“Fuat Güner”, yeniden!

MFÖ’nün 3 silahşörlerinden Fuat Güner, 1999 tarihli “Aziz Fuat Güner” adlı solo albümünü -albüm ismindeki Aziz’i kaldırarak- yeniden yayınladı. Naim Dilmener‘in “En İyi 100 Albüm” listesinde yer verdiği albüm, doğrusu benim de çok sevdiğim albümlerden biri olmuştur. Çıkış şarkısı “Yağmur Ol da Gel”den, Nilüfer‘le olan “Sen” düeti, dört dörtlük çalışmalardır, vesselam.

EMI tarafından ilk defa Nisan 1999da yayımlanan, müzikalitesini bugün de koruyan albümde Erdal Yeşilçay, Fikret Kızılok, Atilla Özdemiroğlu gibi önemli isimlerin beste, söz ve aranjeleri, Nilüfer ile bir düet ve tabii ki Fuat Güner’in ince işlenmiş, değerli besteleri yer alıyor.

Söz ve bestesini üstlendiği Sen, Olmaz, Yağmur Ol Da Gel, Sana Kilitlendim parçalarını dinlerken, Fuat Günerin pop/rock müziğindeki ayakları yere basan, dirayetli ve üretken konumunun ve engin birikimlerinin yansımalarını da hissedeceksiniz.

Albümün 1999 tarihli ilk çıkışının yeterli ilgiyi görmemesini “Aylarca didinip çalıştıktan sonra kendi adıma bir albüm yaptım. Bir reklamcı arkadaşım, üç adlı ismin ilginç olacağını söyleyince onun aklına uyup kapağa Aziz Fuat Güner yazdırdım. Üstünde uzaktan çekilmiş siluet gibi bir fotoğrafım var o kadar. Müzikseverler bunun bana ait olduğunu anlayamadı. Herkes Aziz adlı yeni bir şarkıcı çıkmış piyasaya sandı. Bu yüzden ulaşması gereken yerlere gitmedi, karambole gitti.” olarak yorumlayan Fuat Güner’e katılamıyoruz, maalesef. Albüm gereken yerlere gitmiş, değerini bilen bilmişti doğrusu. Böylesine şahane besteleri ve sözleri anlamamışsa birileri, bu onların eksikliğidir be Fuat abi!

1965 yılında Kaygısızlar grubunun oluşumunda Mazhar Alanson‘la beraber yer alan sanatçının, MFÖ haricinde, solo albümü dışında da çalışmaları var. 1990 tarihli Ajda Pekkan albümü Ajda 90’a “Bana Dönme Bir Daha” bestesini verdi. Sezen Aksu‘nun 1991 tarihli Gülümse albümünde “Seni Kimler Aldı” şarkısını düzenledi ve şarkıda gitar çaldı. Mazhar Alanson’un solo albümüne de vokal desteğinde bulundu. Sertab Erener‘in “Yolun Başı” ve “Mi Acaba?” şarkılarını besteledi. Deniz Arcak’ın 2003 tarihli “Kıpır Kıpır” albümünü düzenledi ve “Kıpır Kıpır”, “Düna Aynı Dünya”, “Rüzgarın Lafı Yok”, “Ah Şu Cevapsız Sorular” şarkılarının yazımınd yer aldı, geri vokal ve gitar katkısında bulundu. Cengiz Teoman‘ın “Şehr-i İstanbul” albümünde iki şarkıda gitar çaldı. Kenan Vural ve Ari Barokas‘ın kurduğu “Serüven” grubunun tek albümünün süpervizörlüğünü yaptı. Ayşen‘in “Bitmiş Artık” şarkısını besteledi. Güner’in son dönemde Burcu Güneş ile de çalışmaları var.

“Fuat Güner” albümünün track listesi:

01 Yağmur Ol Da Gel
02 Senin Adın Yok Olsun
03 Olmaz
04 Sen
05 Gülün En Dikenlisi
06 Yaşım 17
07 Gel
08 Kendime Bir Mektup Yazdım
09 Çocuksu Bayramlardayım
10 Sana Kilitlendim

***Spesiyal:

Grup üyeleri arasında solo albüme sahip olmayan tek sanatçı, Özkan Uğur oldu. Yine de, Karışık Pizza filminin müziği “Maksat Muhabbet Olsun” ve G.O.R.A. filmi için yazdığı Olduramadım, birer Özkan Uğur şarkısıdır.

Aşkın Nur Yengi vs. Petek Dinçöz

Siz hiç,

Tarkan‘ın “Sen Başkasın” şarkısının Levent Yüksel yorumunu,

Sertab Erener‘in “Söz Bitti”sinin Tarkan versiyonunu,

ya da Eurovision birincimiz “Everyway that I can”in Işın Karaca versiyonunu duymuş muydunuz?

Ben duydum. Yıllar önceydi tabii..

(Kimbilir bir gün birileri onları da piyasaya sürer de ben ve benim gibi bu kayıtların piyasaya sürülmesini mutluluk olarak gören arşiv manyakları bayram eder!)

Türk popu aynı şarkıyı farklı yorumculardan dinlemeye çok alışık.

Bugün birçok kişi Ajda şarkıları okumak için birbirleriyle yarışıyor yarışmasına ama Ajda Pekkan‘ın kendisi bile müziğe ilk başladığı 60’larda daha önce başkalarınca yorumlanan Türkçe şarkıları bir kez daha söylemişti (Ama biz onu başkalarının Türkçe şarkıları ile değil, başka yabancı şarkılara yazılan Türkçe sözlü kendi şarkıları ile sevdik:). Ya da o kadar geriye gitmeye gerek yok, hala dünmüş gibi hatırladığımız 90’lar bile neredeyse yeniden keşfedilip tekrar tekrar söylenmiyor mu bugün?. “Cover” kavramı Türk popunun öyle pek de uzak olmadığı bir şey, özetle. Ancak daha ortaya ilk söyleyeni bile çıkmamış bir şarkının aynı anda 2 farklı yorumunun çıkacak olma ihtimali, biraz kulakları dikleştirip, nasıl yani dedirtiyor insana, değil mi?:) (Aslına bakacak olursak Gülşen‘in “resmi” olarak yayınlanan korsan albümünün (Gül-she-n) piyasaya sürüldüğü bir Türk popunda olan bitenlere pek de şaşırmamayı öğrenmemiz gerekiyor galiba. Ya da Ajda’nın Sevdim Seni albümü gibi, bir önceki albüme beğenmeyip koymadıklarınız bir de bakmışsınız piyasada! Türk popu bu, olmaz olmaz deme!)

Müzik dünyası birkaç gündür Aşkın Nur Yengi‘nin yakında çıkaracağı yeni albümündeki bir şarkıyı konuşuyor. Bestesi Serkan İzzet Özdoğan‘a, sözü Günay Çoban‘a ait ‘Yalnızın Biriyim’ adlı şarkıyı, anlaşılan o ki Aşkın Nur Yengi’den önce Petek Dinçöz satın almış! Satın almış almasına ama albüm öncesinde yayınladığı single’a bu şarkıyı koymayınca besteci ve söz yazarı şarkının parasını iade etmeyi teklif ederek geri almak istemişler ama Dinçöz kabul etmemiş ve yerine başka şarkı istemiş. Öte yandan bazı kaynaklar, Dinçöz’ün şarkının bu son tartışmalar ile öne çıkmasından ötürü albüm repertuarına yeniden koymak istediğini söylüyor. Olan bitenden tamamen habersiz olan Aşkın Nur Yengi ise şarkıyı çoktan okumuş, repertuarına koymuş. İşler de bu noktada sarpa sarıyor ve olan biteni hayretle izleyen biz tüm seyirciler de şarkının yaratıcılarına çeviriyoruz kafalarımızı hemen tabii! Tam komedi!:)

Hangi yorumcunun şarkıyı daha iyi okuyacağını elbette tartışmayacağımızı söyleyerek konu ile ilgili tarafların görüşlerine bakalım:

Uçankuş’un haberine göre, Petek Dinçöz, bu şarkıyı 11.11.2009 tarihinde tüm haklarıyla birlikte besteci ve söz yazarından satın aldı. Makbuz karşılığı ödemeleri yapıp, muvafakatnameleri de alan Dinçöz, o arada çıkardığı single’dan sonra başladığı albüm repertuarına da bu şarkıyı koydu. Ancak olay geçtiğimiz hafta başka bir boyut kazandı. Aşkın Nur Yengi, Petek Dinçöz’e satılmış olan bu şarkıyı stüdyoya girip okudu, fakat olay ortaya çıktı.

Aşkın Nur Yengi’nin menajeri Lisa Tuna, “İnanın biz şarkının Petek Dinçöz’e ait olduğunu bilmiyorduk. Sonradan öğrendik. Ancak stüdyoya girip okumuştuk bile… Resmen kandırıldık. Ama yapacak bir şey yok. Çok masraf yaptık. Aşkın parasını bile kendi ödedi. Artık çıkaracağız, Hüseyin Emre de dağıtacak” dedi. Bu gelişme üzerine Hüseyin Emre, “Çok geç de olsa durumdan haberim oldu. Ben yıllardır böyle bir lekeyi üzerime sürdürmedim. Ben kendime çalma, çırpma gibi bir leke kondurtmam. Lisa ve Aşkın’a da söyledim. Şayet Petek hanımdan izin yazısı almasanız ben dağıtmam diye… Artık kendileri bilir… Ben böyle bir şeyin altına imza atmam… Onlar atarsa bilemem” dedi.

Gelelim Petek Dinçöz tarafına. Dinçöz’ün menajeri Tülay Kırdemir: “Biz şaşkınız. Albüm hazırlığındayken bu durumu öğrendik. Petek hanım inanamadı. Hele hele Aşkın Nur Yengi’nin böyle bir şey yapmasına çok şaşırdığını söyledi. Ama yine de beklemedeyiz. Kendilerini böyle bir duruma düşüreceklerine inanmak istemiyoruz. Gelişmeleri takip edelim, sonra konuşalım. Bu arada tüm belgeleri hemen size gönderebiliriz. Şahsen ben, onların yanlış bilgilendirme kurbanı olduklarını düşünüyorum. İnşallah gerçekten de kandırıldıklarını anlayıp, hatadan dönerler” dedi.

Bakalım ilerleyen günler ne gösterecek.

Sertab Erener, kaç renk?

Yurtdışı albümlerini, Eurovision ve sonrasındaki compilation’larını, remix, Best Of serileri, single ve maxi-single’larını saymazsak 7. Türkçe stüdyo albümü olan “Rengarenk”teki her renkten şarkıları ile eski-yeni tüm hayranlarını “tek potada eriten” formüllü 1 adet 2010 model Sertab Erener alır mıydınız? İnanın, Türkiye bu modeli çok sevdi.

Albümün Kuruçeşme’deki lansman konserini de, geçen haftaki Harbiye Açıkhava konserini de kaçırmayan sıkı bir hayranı olarak dikkatle izledim ve gözlemledim ki, dinleyici 2010 model Sertab Erener’i çok ama pek çok sevmiş! Henüz taze sayılacak kadar yakın zamanda çıkan bir albümün yepyeni şarkılarının birçoğunun ezbere söylendiğini görmek, her sanatçıya nasip olacak şey değil! Ama Sertab bunu başarmış.

Bu Böyle ile önce 2009 yazını taçlandıran, ardından yılın sonunda Açık Adres ile bir kez daha gönülleri fetheden sanatçının bu 2 şarkısının da içinde yeraldığı “Rengarenk”, 2010 yılının en çok satan albümlerinden biri olmayı -100 binlik satış rakamına her geçen gün yaklaşarak- şimdiden garantiledi.

Bir kere o nasıl bir ihtişamlı geri dönüştür öyle? O her yeni şarkısı ile kendini aşan minik dev kadın ne de güzel yakıştırmış kendini o bestelerin en şahanelerine, en güzel sözlülerine öyle? “Bağırmaktan vazgeçti, artık daha sakin ve daha emin söylüyor!” başlıklı o çok bilmiş(!) eleştirileri de hani neredeyse biraz haklı çıkarırcasına, her hecesi vurgulu, her kelimesi etkileyici yorumuyla bir kez daha vuruyor en ücra, en gizli, en kıyıda köşede özenle saklayıp da dünya yüzü göstermeye kıyamadığımız hazinelerimizden bizi. Soner Sarıkabadayı’nın güzel söz yazmada bir tek Sertab’a kıyak geçtiğini düşündüğüm Bu Böyle ve Açık Adres teklilerini takiben bu albümün ilk bombası Koparılan Çiçekler şimdiden bir Sertab Erener klasiği oldu bile. (Everyway that I can‘i de yarışma için “uçuran” Philip Laurent (from Galleon) imzalı remixe özellikle dikkat!). Fransızca orijinalini aratmayan güzellikteki sözleri ile Bir Damla Gözlerimde ve Michel Fugan’ın ünlü Une Belle Historie’sinin Sinan Kaynakçı (Pinhani) sözlü Türkçesi Asla, ve yine Söz-Müzik Kaynakçi olan Bir Varmışım Bir Yokmuşum, albümün en iyilerinden olarak göze çarpıyor. Oscar’lı Slumdog Millioner’in film müziğine yazılan Nil Karaibrahimgil sözlü Rengarenk, tam yaz şarkısı tadında zaten.

Lal’den Büyü de Gel, Sertab Gibi’den Seyrüsefer tadında bir yorum mu aradı kulaklarınız? Akustik, son derece çıplak olarak Ayrılık ve Biz, tam size göre.

Ya söz-Müzik Hakkı Bulut imzalı bir Tülay Özer klasiği İkimiz Bir Fidanın‘ın cover kavramını ters düz edip dinleyen herkesi köşeye yatıran müthiş düzenlemesiyle albüme bu kadar yakışması, ya da S.Sarıkabadayı’nın, diğer şarkıcılara verdiği birbirine benzer söz ve müzikli şarkılara hiç benzemeyen Ego‘nun da kaliteli bir beste olarak albümde yerini alması? Hepsine 12 puan veriyorum!

Hit potansiyeli ile üzerine oynanabilecek türden bir şarkı olan -baştan sona enerji dolu- İstanbul ise, yazın sonlarına doğru belki de albümün 3. klibi olarak karşımıza çıkabilir, kimbilir?

Ne yalan söyleyeyim, Avare, albümdeki iddiasız bulduğum ve ısınamadığım tek şarkı. Biraz “Turuncu” koktuğundan ve verdiği zaman duygusu ile albümdeki tüm diğer şarkıların gerisinde kaldığından belki, bilemiyorum. Ama şarkıyı Sertab’la beraber besteleyen aynı Demir Demirkan, Bir Çaresi Bulunur ile  beni duvardan duvara çarpmayı da başarıyor ya, önünde saygıyla eğilmekten başka çarem kalmıyor. Sözleri ile ve Sertab’ın nakarattaki son derece samimi vokali ile hayatımda dinlediğim en güzel şarkılardan biri kesinlikle bu.

Türk popunun 2000’lerin ikinci yarısında başlayan gözle görülür çöküşünde çok büyük payı olan Arap-Doğu sentezli alt yapılar ile teknolaştırılıp “Serdar Ortaç”laştırıldığı şarkılarından hep ve her zaman uzak durmayı tercih etmiş biri olarak birçok müzikseverin gönlünü kazanmayı başarmıştı (Bir tek Eurovision’da oryantal unsurlardan yararlanmıştı ama yapınca da en alasını yapmıştı ya, kimse pek birşey diyemez!:) Ve bu albümde de kuralı bozmamış Sertab. Mustafa Ceceli imzalı düzenlemeleri ile ve Sertab Erener prodüktörlüğü ile, gerçek bir “pop” albümü bu. İçinde neredeyse “Boş Yok” diyeceğimiz, uzun zamandır özlediğimiz türden birşey hem de..

Peki ben en çok hangi şarkıyı sevdim bu albümde?

Açıkhava’daki canlı yorumu ile beni benden alan, tüm zamanların en etkileyici Sertab Erener yorumu olarak dinlediğim Bir Damla Gözlerimde, sanatçının kariyerinin en özel şarkılarından biri olarak ileride anılmaktan kurtulamayacak göreceksiniz.

Ne düşünüyorum biliyor musunuz? Kiminiz Sakin Ol’daki gibi balladlar söyleyen, kiminiz Sertab Gibi’deki gibi vokal renkliliğini ortaya koyan ya da bazılarınız Turuncu’daki gibi hep neşeli, hep renkli şarkılar söyleyen bir Sertab profilini sevdiniz ve işte “Rengarenk” aradığınız Sertab’ın karşılığı oldu belki de.

Şarkıda da söylediği gibi “Bir kayboldum, sonra tekrar belirdim. Masallardaki gibi, bir varmışım bir yokmuşum..” diyor demesine ama Türk popunda bir Sertab Erener karizması diye birşey var ve biz bu karizmaya öyle bayılıyoruz ki, ortalıktan hiç kaybolmasın istiyoruz.

“İyi ki varsın / ve iyi ki sevmişiz seni”, Sertab!:)

(***Spesiyal:)

Durun bitmedi! (Bu albüm hiç bitmemeli?!)

Bir Varmışım Bir Yokmuşum‘da içimize tuhaf bir biçimde özlem ve hasret duygusunu bir bahar keyfi ile beraber düşüren o ıslığı bizzat Sertab’ın çaldığını..

Soner Sarıkabadayı’nın Ego şarkısını aslında yıllar önce yaptığını ama kimseye beğendiremediğini, ve Sertab’ın şarkıyı tesadüfen dinleyip “Bu şarkı tam benlik” diyerek bir heyecanla aldığını..

Ya da Açık Adres‘in sözlerinde geçen ve hepimizi mahveden hikayenin ardında, en az icat ettigi teremini adlı çalgı kadar sıradışı bir yaşam geçirmiş olan Leon Theremin’den esinlenildiğini..

Biliyor muydunuz?

DikkatMüzik!, işte bunun için var!:)