Eurovision lansmanı bu Cuma!

Şarkıları ha bugün ha yarın açıklanacak derken, Eurovision temsilcimiz Yüksek Sadakat‘in Eurovision şarkısı nihayet açıklanıyor. Şarkı kaydını tamamlayan grubun Eurovision şarkı lansmanı 25 Şubat Cuma akşamı saat 19:30‘da TRT ekranlarında. Duyurusunu Twitter üzerinden yapan grup üyelerinin mesajı şöyle:

Sevgili Kafile,
Eurovision şarkımızın kayıtlarını bitirdik.
Mixi tamamlanan şarkımızın masteringi birkaç gün içinde tamamlanmış olacak.
Eurovision Şarkımızı; 25 Şubat Cuma günü saat 19:30’da TRT ekranlarından yapılacak canlı yayınla dinleyicimizle buluşturacağız…

Lady Gaga’yı tahtından eden kim?

Lady Gaga‘nın müzik çevrelerinde tartışma yaratan “Born This Way” single’ı yayınlanmasının ardından çok değil, sadece birkaç saat içinde Itunes listelerini altüst ederken ilginç bir gelişme de yaşandı. Yunanistan’dan Yeni Zelanda’ya, Avustralya’dan İspanya’ya kadar Itunes’un satışta olduğu dünya ülkelerinin tamamında liste başı olmayı başararak bir rekora imza atan şarkı, yalnızca 1 ülkede 2. sıradan öteye geçemiyor. O ülke geçtiğimiz yıl Eurovision Şarkı Yarışması’na ev sahipliği yapan Norveç‘ten başkası değil. Şu günlerde ülkeyi bu yıl temsil edecek olan Stella Mwangi‘nin “Haba Haba” adlı şarkısı, Lady Gaga’nın single’ını da geçerek 1 numaraya oturdu. Kenya’lı şarkıcı Stella, Norveç Tv’sinin düzenlediği Melodi GrandPrix’11 ulusal finalinde yarışmayı kazandı ve Norveç’i temsil etmeye hak kazandı. Şarkısı ise Kenya, Tanzanya ve Ugandanin resmi dillerinden Swahili dilinde.

Bu ilginç gelişme yarışmanın sıkı takipçilerince şaşkınlıkla izlenirken, Eurovision’da Norveç’e rakip olan diğer yarışmacı ülkeleri de endişelendireceğe benziyor.

Itunes’un şaşırtan listesi: http://www.apple.com/euro/itunes/charts/top10songs.html

Stella Mwangi – Haba Haba

TRT: “Tarkan ücret istemedi”

Bazen, diyorum, şu “Eurovision‘a ünlü sanatçı görevlendirme” meselesini hiç başlatmasa mıydı acaba TRT? Eskiden ne güzel sessiz sedasız giderler, paşa paşa temsil ederlerdi ülkeyi. Sonuç iç açıcı da olsa hüsranla da sonuçlansa, sevinsek de üzülsek de dertsiz tasasız kendi halimizde oturup izlemez miydik şu yarışmayı? Böyle her sene bir Eurovision bombardımanına falan da tutmazdı medya bizi. Hemen her gün alakalı alakasız bir haber çıkmaya görsün şu yarışma ile ilgili. Bu mudur yani bütün ülkenin müzik gündemi, bundan mı ibarettir? Yarışmaya gidene de yazık, -baksanıza- gitmeyene de!

Geçen hafta basında yer alan “Tarkan TRT’nin Eurovision teklifine 5 Milyon dolar istemiş” konu başlıklı haberlere bugün TRT’den yazılı açıklama geldi. İşte o açıklama:

“Bazı basın yayın organlarından yayınlanan “Tarkan Eurovizyon için TRT’den 5 milyon dolar istedi” başlıklı haberler gerçeği yansıtmamaktadır.

Ünlü sanatçı Tarkan Tevetoğlu’nun TRT’den herhangi bir para isteği asla olmamıştır. Tarkan Tevetoğlu, TRT’den para istemek bir yana TRT’nin iki farklı programında (23 Nisan Şenlikleri ve TRT-AVAZ açılışı) ücretsiz sahneye çıkmıştır.

Tarkan Tevetoğlu’na TRT’den Eurovizyon için geçmiş yıllarda teklif gitmiştir ancak kendisi “genç sanatçıların önünün açılması için” teklifi kabul etmemiş; herhangi bir ücret gündeme bile gelmemiştir.”

Yüksek Sadakat’in Eurovision şarkısı bugün seçiliyor

25 Şubat 2011 :
EUROVISION LANSMANI BUGÜN >>

https://dikkatmuzik.com/2011/02/25/yuksek-sadakatin-eurovision-sarkisi-2/

10- 14 Mayıs 2011 tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek olan 56. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil edecek olan şarkı bu akşam açıklandı. Sarkinin adi “Live it Up”..

Yuksek Sadakat – Live It Up
http://www.youtube.com/watch?v=lacra-kzcxM


Yüksek Sadakat
grubunun Eurovision şarkısı bugün TRT tarafından seçiliyor. Grubun hazırladığı 3 şarkının da İngilizce ve up-tempo olduğu gelen duyumlar arasında. Grubun TRT ile 1 Şubat Salı günü yapacağı toplantıda seçilecek olan şarkı hakkında Yüksek Sadakat’in solisti Kenan Vural, basta Kutlu Özmakinacı, davulda Alpay Şalt ve gitarda Serkan Özgen, grubun official fan sitesine özel açıklamalarda bulundular. Bu açıklamaları aşağıdaki videolardan izleyebilirsiniz. Grup üyelerinin açıklamalarına göre 3 şarkı da birbirinden farklı tarzlarda ve Yüksek Sadakat soundunu taşıyor. Şarkının lansman tarihinin de yarınki toplantıda açıklanması bekleniyor.

Serkan Özgen

Kenan Vural

Kutlu Özmakinacı

Alpay Şalt

DikkatMüzik! özel notu:
Bu ülkede Eurovision meselesi sanatçısından medyasına olumlu olumsuz tüm yönleriyle çok renkli, bu kesin. Fazla ciddiye almamak ve işin keyfini çıkarmak en doğrusu sanırım. Eurovision şarkılarını duymamıza çok az bir zaman kala Yüksek Sadakat‘in her türlü tartışmadan uzakta kendi tarzlarına uygun başarılı bir şarkı ile Türkiye’yi güzel bir şekilde temsil edeceklerine olan inancım tam. Kendilerine bu vesile ile bir kez daha başarılar diliyor ve şarkı için birkaç hafta daha beklemede kalın diyorum!

25 Şubat 2011 :
EUROVISION LANSMANI BUGÜN >>

https://dikkatmuzik.com/2011/02/25/yuksek-sadakatin-eurovision-sarkisi-2/

Eurovision kuraları çekildi

Almanya’da gerçekleşecek bu yılki Eurovision’da yarı finallerde yer alacak ülkelerin hangilerinin birbiriyle yarışacakları belli oldu. Türkiye’yi temsil edecek olan Yüksek Sadakat 1. yarı finalde ter dökecek ve bu kez oy potansiyeli fazla olmayan ülkelerin olduğu yarı finale denk geldi. Uzmanlar tablo karşısında yine de karamsar değil. Tahminler Azerbaycan, İsviçre, Arnavutluk ve İngiltere’den iyi puan gelebileceği yönünde.

Yarı final kurası, Düsseldorf’un Apollo Tiyaro Binası’nda gerçekleştirildi. Sunuculuğu bu yılın sunucularından Judith Rakers üstlendi. Kuraya yüzlerce davetli ve basın mensubu katıldı. Düsseldorf Belediye Başkanı Dirk Elbers Oslo’dan evsahibi şehrin anahtarını teslim aldı ve Düsseldorf’un çok yürekli bir şehir olduğunu, bunu Mayıs ayında şehre gelecek uluslarası misafirlere göstereceklerini sözlerine ekledi.

Almanya 2011’in tema logosu ve sloganı da geçtiğimiz hafta belli olmuştu: “Feel your heart beat”. Yüksek Sadakat’in hazırlayacağı 3 şarkıyı bu hafta TRT’ye teslim edeceği ve Şubat ayı ortasında da kurumun seçeceği şarkının lansmanının yapılacağı duyuruldu.

Ülke sıralamaları ile ilgili kura ise Mart ayındaki delegasyonlar toplantısında çekilecek.

İşte dün çekilen kura sonucunda 1. ve 2. yarı finallerde yarışacak ülkeler:

1. Yarı Finalin 1. Yarısında Yarışacak Ülkeler (Sıralamasız)

Arnavutluk
Ermenistan
Finlandiya
Gürcistan
Norveç
Polonya
Rusya
Sırbistan
İsviçre
Türkiye

1. Yarı Finalin 2. Yarısında Yarışacak Ülkeler (Sıralamasız):
Azerbaycan
Hırvatistan
Yunanistan
Macaristan
İzlanda
Litvanya
Malta
Portekiz
San Marino

2. Yarı Finalin 1. Yarısında Yarışacak Ülkeler (Sıralamasız):
Avusturya
Belçika
Bosna-Hersek
Güney Kıbrıs
Moldova
Slovakya
İsveç
Hollanda
Ukrayna

2. Yarı Finalin 2. Yarısında Yarışacak Ülkeler (Sıralamasız):
Beyaz Rusya
Bulgaristan
Danimarka
Estonya
Makedonya
İrlanda
İsrail
Letonya
Romanya
Slovenya

Eurovision’a ‘Yüksek Sadakat’

Yeni yılın ilk dakikalarında sürpriz bir tanıtım ile kamuoyuna duyurulan 2011 Eurovision temsilcimiz Yüksek Sadakat olarak açıklandı. Uzun bir süredir medyada Atiye, Hande Yener, Şebnem Ferah, Hayko Cepkin ve Ayna gibi farklı isim ve grupların adlarının geçtiği yarışmaya Yüksek Sadakat’in seçilmesi herkese sürpriz oldu. Grup üyeleri de 2 gün önce TRT ile anlaştıklarını belirterek onlar için de sürpriz bir karar olduğunu açıkladı. Grubun kurucusu, bas gitarist Kutlu Özmakinacı: “Teklif bize de sürpriz oldu. Biz de kararı bir gün önce öğrendik. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için elimizden geleni yapacağız” dedi. Grup Eurovision şarkısını 20 gün içinde TRT’ye temsil etmeyi planlıyor. Şarkının İngilizce mi, Türkçe mi olacağına ise önümüzdeki günlerde karar verilecek.

TRT Müzik Dairesi Başkanı Deniz Çakmakoğlu ise şu açıklamayı yaptı: “TRT’nin Eurovision seçimi için açıklanmış olan temel kriterleri doğrultusunda kararımızı verdik. Eurovision’a gidecek sanatçı ya da grubun ülkemizi yurtdışında temsil edecek standart özelliklere, eğitim ve kültür seviyesine ve müzikal farklılığa sahip olması da gerekiyor. Yani herkes Eurovision’a gidemez. Bu da o sanatçı ya da grubu değersiz ya da kötü müzisyen yapmaz ama ummadığınız bir kişinin de Eurovision şansı yüksek olabilir. Biz bu seçimi yaparken toplumun her kesiminden insanın fikrini aldık, gençlere danıştık. Yüksek Sadakat’in fark yaratan müziği, yüksek kültür seviyesi ve sahip olduğu diğer genel özellikleriyle ülkemizi çok iyi temsil edeceğine inandık ve bu yıl onları seçtik.”

DikkatMüzik! olarak grubun yüksek müzikalitesi ile yarışmada iyi bir iş çıkarabileceğini düşünüyor, şarkının hazırlanmasında İngilizce ve hareketli sound formülünün unutulmaması gerektiğini iletiyor ve gruba bu zorlu süreçte başarılar diliyoruz.


‘Geçen bir kuş’ uçurdu onları
Temelİ 1997’de Filinta adıyla, Blue Jean dergisi Yayın Yönetmeni, şarkı yazarı ve bas gitarist Kutlu Özmakinacı tarafından atılan Yüksek Sadakat, vokallerde Kenan Vural, gitarda Serkan Özgen, basta Kutlu Özmakinacı, tuşlu çalgılarda Uğur Onatkut ve davulda Alpay Şalt’tan oluşuyor. Grup ilk albümünü Ocak 2006’da DMC etiketiyle piyasaya çıkardı. Albümde yer alan ve Nielsen müzik ölçümlerine göre Türkiye radyolarında en çok çalınan parça olan “Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” adlı şarkıyla ünlenen grup, Türk coğrafyasına mal olmuş müzikal motifleri de kullanarak yaptığı vurucu şarkı sözleriyle dikkat çekti. 2008 yılında “Katil & Maktul” adlı albümü piyasaya çıkaran grup 2005 yılında Altın Kelebek TV Ödülleri’nde En İyi Çıkış Yapan Grup ödülü dahil, 10 tane ödül aldı.

İşte basında yer alan konu ile ilgili çeşitli görüşler:

Sanat dünyası ne dedi?
TRT’nin ‘Yüksek Sadakat’ seçimi sanat dünyasında farklı tepkilere neden oldu. İşte görüşler…
– Deniz Erdem (Avrupa Müzik’in ortağı): TRT yöneticileri Türk halkıyla dalga geçti. Son dakikada değiştirilen sanatçının yerine bu grubu koydular. Bunlara hakkımızı helal etmiyoruz. Çok büyük sanatçıların olduğu Türkiye’de, neden bu grubu yolladılar? Son dakika ve kimlerin talimatıyla seçildiler, bunun hesabını soracak yok. Bu saatten sonra, üstümüzden bir kuş geçse bile yine Eurovision’da ilk 10’a giremeyiz.
– Şebnem Bozoklu: Dünkü fısıltılar doğru çıkmadı. Ayna gitmiyor diye çok sevindim. Bence Yüksek Sadakat de doğru seçim değil. Ah Atiye…
– Garo Mafyan: Bence gayet yerinde bir karar… Eurovision’da gruplar her zaman daha başarılı oluyor. Yarışmada başarılı olmalarını dilerim.
– Erhan Güleryüz (Ayna): Her yıl Eurovison öncesi adaylar çıkar, konuşulur. Daha sonra ise o adaylardan bambaşka birisi gönderilir. Bu yıl da farklı bir şey olmadı. Bu yıl zaten bizimle ilgili bu kadar haber yapıldığına göre kesin gönderilmeyiz diye düşünüyorduk. Çıkan sonuç çok sevindirici. Yüksek Sadakat, Türkiye’nin en iyi gruplarından biri. Bizim de arkadaşlarımız zaten. Hem müzikalite, hem müzik adamı duruşlarıyla son yıllarda yapılmış en iyi Eurovision seçimi oldu.
– Zeynep Casali: Yorucu bir döneme girdiler. Son dakika sürprizi oldu. Bence 2011’in ilk büyük olayıdır. Kenan Vural, hem iyi bir solist hem de iyi bir şarkı yazarıdır. Keza Kutlu Özmakinacı da dergi yöneticiliğinden müzik dünyasına geçip bu kadar başarılı olması ve Yüksek Sadakat’in şarkılarını yazan kişi olarak grubu hep bir adım öne taşıyacak hamleler yapması bugünkü Yüksek Sadakat’in oluşmasının en büyük etkenidir. Yolları açık, şansları bol olsun.
– Işın Karaca: Yolları açık olsun. Ama Eurovision şarkı yarışmasının bu kadar ciddi bütçe ve stratejilerle yapılandırılması bana yanlış geliyor.
– Deniz Arcak: Eurovision eski parıltısını bence yitirdi. Artık kendi starlarını yaratamıyor. Bir sene önceki birinciyi bile zor hatırlıyorlar. Biz de Sertab’ın birinciliğiyle başka bir boyuta taşındı yarışma. Yüksek Sadakat çok tehlikeli bir sürece giriyor. Şarkı, tanıtım, provalar vs. enerji sarf etmelerini gerektiren işler. Üstesinden geleceklerdir. Bir ülkenin sorumluluğunu almak kolay değil.
– Zeynep Dizdar: Yıllar önce ben de vokalist olarak katılmıştım. Zor bir olay. Her anlamda bir ülkenin sorumluluğunu üstleniyorsunuz. Çok fazla ilhama ihtiyaçları var. Her şeyin kapısını açan şarkıdır. Güzel bir şarkı yazacaklarını düşünüyorum. Başarılar diliyorum.

Seyyal Taner: Türkiye’nin yüzü olarak çok güzel bir seçim. beğenerek dinlediğim bir grup Umarım kazınırlar, şansları bol olsun.

Petek Dinçöz: Yüksek Sadakat çok saçma bir seçim. Keşke daha bilinen birini gönderseydiler. Sonucu göreceğiz.

Sibel Tüzün: TRT seçtiğine göre, Yüksek Sadakat’de bunu kabul ediyorsa bize düşen onları desteklemektir. Canlı performans yapmaya alışık olan şarkıcı ve grupların gitmesi Eurovision’da her zaman artıdır.

Sezen Cumhur Önal : ‘Grup olarak seni seçtik, şarkını da sen bul’ diye bir mantık olur mu? TRT’nin yaptığı işi hiç anlamadım.

Zeynep Casalini: Yüksek Sadakat’a başarılar diliyorum. Yorucu bir döneme girecekler. 2010’un son dakika sürprizi oldular.

Işın Karaca: Başarılar diliyorum. Ama Eurovision yarışmasının bu kadar ciddi bütçe ve stratejilerle yapılandırılması bana yanlış geliyor.

Eurovision için mi hazırlandı?

Yılların eskitemediği ses Zerrin Özer de single modasına uydu. “Fire” adlı Selahattin Erhan şarkısı ile dinleyici karşısına çıkan sanatçı, bir ilke imza atarak şarkıyı 4 farklı dilde seslendirdi. Zerrin Özer single için oldukça farklı bir imaja büründü.

Orijinalinin İngilizce olarak yazıldığı açıklanan ve düzenlemesini Ödül Erdoğan‘ın üstlendiği şarkının Arapça sözlerini Selami Şahin, Kürtçe sözlerini ise Burhan Berker yazdı. Zerrin Özer’in bu çalışmasını DikkatMüzik! olarak sıradışı bulduğumuzu itiraf ediyor ve minik bir detayı daha paylaşmak istiyoruz. Bir süredir Atlas Müzik‘le ve Selahattin Erhan ile birlikte çalışan ve “Her Devrin Devleri” gibi farklı projelere imza atan Zerrin Özer’in Fire adlı bu yeni şarkısı, fena halde Eurovision kokuyor. Bestecisinin 2005 yılında Türkiye Eurovision Finali’nde karşımıza çıkan Rumuz Andante adlı şarkının da bestecisi olması, bu şarkının da pekala Eurovision için tasarlandığı fikrini akla getirmiyor değil. Zerrin Özer’i dev vokali ile Eurovision sahnesinde düşünmek de oldukça heyecan verici olabilirdi doğrusu ama şarkı piyasaya çıktığına göre, tasarlanmış ama çeşitli nedenlerle gerçeğe dönüşmemiş bir düşe benziyor.

Single içeriği:
Zerrin Özer – 01. Fire ( İngilizce Vers. )
Zerrin Özer – 02. Fire ( Türkçe Versiyon )
Zerrin Özer – 03. Fire ( Arapça Versiyon )
( Söz : Selami Şahin )
Zerrin Özer – 04. Fire ( Kürtçe Versiyon )
( Söz : Burhan Berker )
Zerrin Özer – 05. Fire ( Remix – Burak Yeter )
Zerrin Özer – 06. Fire ( Remix – Suat Ateşdağlı )
Zerrin Özer – 07. Fire ( Club Remix – Gurcell )
Zerrin Özer – 08. Fire ( Ing. – Türkçe Versiyon )

TRT’den Eurovision anketi

Geleneksel “Bu yıl Eurovision’a kim gidecek?” tartışma sezonumuz açılmıştır, vatana millete hayırlı olsun!

Her yıl şu zamanlarda başlayan “Bu defa sıra kimde?” sorusunun en güçlü yanıtı elbette ki Tarkan oluyor her sene ama o da inatla bu teklifi geri çeviriyor. Bakarsınız bu sene yeni albümü ile yeniden yakaladığı inanılmaz çıkışını fırsat bilip o sahneye çıkmak isteyebilir, fena da olmaz hani.

Kamuoyundan ise farklı görüşler yükselmekte. Popüler müziğin pek çok isminin Eurovision için adı geçiyor doğrusu. Bir yandan da TRT’nin kimi tercih edeceği ise ayrı bir merak konusu, zira Eurovision her zaman halkın tercihi yönünde de olmayabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde gazetedeki köşesinde Cengiz Semercioğlu‘nun ortaya attığı torpil iddiaları ise kulislerde dolanan son dedikodu idi. Tartışmanın odağı: ‘Eurovision’a Atiye gidecek çünkü Kemal Unakıtan’dan torpilli. Çünkü Atiye’nin babası Orhan Yılmaz’la Unakıtan’ın ticari ortaklığı var…’ iddiası idi. Ancak Semercioğlu bunu Atiye Deniz’in babası ile olan görüşmesini anlatarak yine kendi köşesinde yalanlamıştı.

Birçok sitede Eurovision konusunda anketler açılıp dinleyici görüşü alınırken, TRT de tartışmaları daha fazla çeşitlendirmek istemese gerek kendi web  sitesinde nihayet bir anket açtı. Kurum, http://www.trt.net.tr/trtmuzik/ adresinde açtığı ANKET 2’de “2011 Eurovision Şarkı Yarışması’na Sizce Hangi Sanatçı Gitmeli?” başlığına yanıt arıyor.

Öte yandan, Eurovision konusundaki açıklamaları ile bu konuda bir hayli istekli olduğunu her fırsatta dile getiren Hande Yener ise son olarak Michael Kuyucu‘nun Radyo Klas’taki programına katılarak konu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu ve birinci olacağını iddia etti. Kuyucu’nun sanatçıya “Bu yarışmaya katılmayı profesyonel amaçlarla mı yoksa yüreğinden mi istiyorsun ?” diye sorduğunda Hande Yener’in  Eurovision hakkında ki sözleri şöyle oldu : “Yüreğimden tabii ki yüreğimden istiyorum… Profesyoneller istemiyor zaten farkındaysan. Yani buradaki kariyerlerini filan düşünüyorlar,  ‘eğer birinci olamasam ne kaybederim ‘ diye düşünüyorlar. Bende hep birincilik kazanırım diye düşünüyorum,  yani bende negatif bir şey , hiçbir zaman yok. İşimi iyi yaparsam en iyi olacağımı biliyorum ama bu anketler TRT’nin yaptığı anketler değil , bunu biliyorsunuz ,  internette yapılan bir takım anketler beni  öneriyor.  TRT bunları baz almıyor çünkü o anketlerin  hepsinde geçen sen de ben  birinci seçilmiştim ,  ben değil “Manga” gitti. Bu yapılan anketleri şu yönüyle önemsiyorum: Halkın  beni Eurovision’da görmek istediğini görüyorum. Bu yarışmaya katılmak  çok güzel bir şey , bunu istiyorum ,  inşallah TRT’nin istediğini de görürsem gözüm açık gitmeyecek. Tabii ki  onların stratejilerini ,  neye göre değerlendirme yaptıklarını bilemiyorum. Ancak şunun bilinmesini istiyorum , ben tüm  haklarımla , tüm enerjimle hazırım… Eminim ki görev gelirse  Sinan Akçıl’da harika bir Eurovision şarkısı yapacaktır. İnanılmaz bir show hazırlarım inanılmaz dikkat çeker. Birinciliği alır, yarışmayı Türkiye’ye getiririm…”

*Spesiyal:

Yarışmayı 4 sene yerinde izleyen ve prova haftası boyunca TRT ve sanatçı ekipler ile beraber o atmosferi yakından takip eden sayılı şanslılardan (ve biraz da heyecanlılardan mı desem?:) biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, TRT’nin en önemli kriteri o sahneye çıkacak olan temsilcinin geniş kitlelerce sevilen ve canlı performans konusunda sıkıntı yaratmayacak birisinin olması. Bir de tabii baştan sona o stresi çekmek her babayiğitin harcı olmuyor. Bu zorlu süreçte kaprisli ve “zor” sanatçılar ile de çalışmayı tercih etmek istememeleri gayet doğal sanırım. İsim vermek doğru olmasa da, çok yakın bir zamanda bunun örneğini yaşadığımızı hepimiz hatırlıyoruz, her ne kadar sonuç çok kötü olmasa da video klipten sahne şovuna kadar birçok anlaşmazlıklar ve sıkıntılar yaşanmıştı. Geçtiğimiz yıl maNga ile olan çalışma süreci ise her açıdan olumluydu ve 2.cilik gibi harika bir sonuçta bunun da payı elbette ki mevcuttu.

Bu arada benim favorim kim mi? Şebnem Ferah‘ın o sahnede nasıl devleşeceğini düşündükçe deliriyorum, keşke o gitse! Bir diğer adayım da Sıla. Son yılların en başarılı bulduğum isimlerinden. Atiye‘nin yeterli olduğunu şahsen hiç düşünmüyorum, ancak Hande Yener pekala başarılı olabilecek bir isim. Bir de bu kadar istekli ise eminim güzel birşey koyacaktır ortaya. Burcu Güneş de var mesela. Doğrusu güzel bir ballad ile pekala o da Eurovision’a tastamam gidebilir, neden her sene ille de hareketli bir şarkı ile katılıyoruz? Türk popundan güzel slow şarkılar çıkmıyor mu hiç yani? Kim giderse gitsin, ondan ricam şu ki daha önce çok duyduğumuz (bkz.Kenan Doğulu, bkz. Hadise) “bu daha ilk versiyon, görün bakın daha neler yapacağız bu şarkıya” gibi masallar ile bizleri de TRT’yi de uyutmasın, şarkıda pek değişiklik yapmadan ve adına şov bile diyemeyeceğimiz karman çorman bir sahne ile çıkmasınlar da biraz yaratıcı, yenilikçi olsunlar. Dileyelim ve umalım ki bu sene de gayet pozitif bir yıl olur:)

Bedük Eurovision’a yaklaştı!

Geçtiğimiz günlerde İspanyol şarkıcı Soraya ile birlikte “Electric Girl” şarkısına düet yapan Bedük, bu güzide hareketiyle Eurovision’a bir adım mesafe kadar yaklaştı. Nasıl mı?

Gayet basit DikkatMüzik!‘çiler! Türk medyası her zamanki gibi araştırmacı-gazetecilikten epey bir süre kadar önce uzaklaştığı için Soraya‘nın oldukça yakın bir geçmişte (ki bu geçen sene oluyor) Eurovision‘da İspanya’yı temsil ettiği bilgisini gayet şapşallıkla atladı. Oysa ki habere bu yönden yaklaşıp daha çok okunmasını sağlayabilirlerdi. Şaşırdık mı peki? Hayır! O zaman bu fırsatı biz kullanalım ve istediğimiz haberi kendimiz yapalım dedik:)

Bedük’ün basında bu düetle ilgili sarfettiği cümleler, tıpkı son albümündeki soundda da hissettiğimiz üzere kendine olan güvenini gayet net şekilde ortaya koyuyor gibi: “Bana Soraya’nın yapım şirketinden bir e-mail geldi. Electric Girl şarkısı Avrupa çok dinlenen bir single oldu. Amerika’da da çok iyi dinleniyor. Öyle olunca bir yerlerden mutlaka sizi izliyorlar. Bu durumdan çok mutluyum. Bu işi yapan tek adam benim. Bu konuda maalesef mütevazı olamayacağım. Kimseye de laf çakmak istemiyorum’. Çalışmalarımın sonucu yavaş yavaş geliyor. Ben basamak basamak yükselmeyi tercih ettim” diye konuşan Bedük’e katılmamak elde değil diyor, adı sanı ülke dışına taşan bu başarılı isme TRT‘nin de dikkatini çekmek istediğimizi ve Eurovision’a -ortaya farklı bir proje sunma adına- pekala Bedük’ün de gidebileceğini belirtmek istiyoruz:)

Sözü geçmişken, Avrupa’da oldukça sükse yaptığı gözlenen “Electric Girl”ün video klibi de beğenilmeye devam ediyor. PTT films prodüktörlüğünde, Bertan Basaran yönetmenliğinde gerçekleştirilen klibin 3D ve editingi ise 1000volt’a ait. Yabancı kliplerden farksız bir havası olan videoyu bir kez daha hatırlamak için:

***Spesiyal:
Merak edenler için Soraya’nın 2009 yılında İspanya adına yarıştığı Eurovision şovu ile “La Noche Es Para Mi” şarkısı:

Avrupa’yı fetih turlarında maNga

“We could be the same” ile Eurovision tarihimizin 2. en iyi derecesini alıp göğsümüzü kabartan maNga‘nın, yarışma sonrası çıktıkları Balkan turnesinden iyi haberler gelmeye devam ediyor. Temmuz ayında Belarus’ta, geçen hafta ise TRT’nin düzenlediği Balkan Konserleri etkinliği kapsamında Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’da sahne alan maNga geçtiğimiz günlerde Belgrad’da da bir konser verdi.

MTV Adria ile Yeni Belgrad Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği konser Sava Nehri’nin kenarındaki parka kurulan sahnede büyük bir katılım ile gerçekleşti. Sırp gazetelerine röportajlar veren, çeşitli tv ve radyo programlarına katılan grubun Eurovision şarkısına çektikleri video klibin Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek, Karadağ ve Makedonya’dan seyredilebilen MTV Adria‘da sık sık gösterilmesi ve Rock Chart’ta 1 numaraya kadar yükselmesi oldukça sevindirici gelişmeler. Grup üyelerinin, hayranların yoğun ilgisi ile konser sonrasında oldukça zor anlar yaşadıkları da bölgeden gelen haberler arasında. Sahne arkasına geçmeye ve grup üyelerine ulaşmaya çalışan maNga hayranları güvenlik görevlilerine zor anlar yaşatmakla kalmamış, maNga’nın kaldıkları otele gidecekleri araca binmelerine de kalabalıkları nedeniyle bir süre engel olmuşlar.

Kader bu ya, bize de Oslo’ya gitmek ve o müthiş başarılarını en yakından takip etmek kısmet olmuştu Mayıs ayında. Bir ara detaylı bir Oslo 2010 yazısı yazmak isterim elbette ama şimdi birkaç kelam etmek gerekirse hem çocuklar çok profesyoneldi, hem de sahneleri çok çok iyiydi. Eh şarkı da pekala coşturucu nitelikte olduğundan 2.cilik pek sürpriz olmadı yani doğrusu, değil mi?:) Eurovision 2011 sürecini yakından takip etmek isteyenler güzide medyamızın “Kim gidecek?” sorusuna yanıt aradığı Eylül-Ekim aylarından itibaren DikkatMüzik’i de dikkatle takip etsin diyor ve günün Spesiyal’ine geçiveriyoruz hemen:

***Spesiyal:
Bosna Hersek ve Sırbistan konserleri sırasında All We Need is Everyone ve Run adlı 2 yeni İngilizce parçalarını da görücüye çıkaran maNga’nın bu 2 şarkısının Eurovision sürecinde hazırladıkları -We Could Be The Same dışındaki- diğer 2 şarkı olduklarını tahmin ediyor, İngilizce albümlerini bir an evvel çıkarmalarını diliyorum:)

maNga – Run

http://www.dailymotion.com/video/xe6h72_manga-run-balkan-konserleri-27-tem_music

Grubun  27 Temmuz Bosna Hersek- Saraybosna konser kayıtlarının tamamına ulaşmak için ise: http://vimeo.com/mangaofficial/videos